Dark Messiah of Might and Magic

Dark Messiah of Might and Magic

DARK MESSİAH
Sonsuz güçlere sahip olmak ve dünyayı yönetmek, ölümlü insanoğlunun filmlerinden kitaplarına kadar her zaman işlediği bir konu olmuştur. Oyunlarda ise bu gelenek çok eskilere dayanır. Ama bugüne kadarki hiçbir oyunda ‘Mesih’ bu kadar iddialı kullanılmamıştı. Sizleri karanlık ‘Dark Messiah of Might and Magic’ dünyasına davet ediyorum.
Binlerce yıl önce ateş savaşlarının hüküm sürdüğü bir dönemde şeytanların ve kötülüğün zaferi ile birlikte ‘Seventh Dragon’ olarak anılan ölümsüz şeytanı serbest bırakmak ve teşekkürlerini sunmak için Sar-Elam kurban törenine başlar.

Ölümsüz olan ateş mabedinden dünyaya hüküm sürebilecekken, her nasılsa planlar istenildiği gibi olmaz ve Sar Elam ihanete uğrar ve öldürülür. Böylece ‘Sevent Dragon’ mabedinde onu kurtaracak ve güçleriyle ölümsüz olacak başka bir kahramanı bekleyecektir. Sar-Elam’ın ölümünün üstünden 67 yıl geçmiştir. Onun yarım bıraktığı işi onun müritlerinden ve yarı insan yarı şeytan olan Sar-Shazzar, Kha Beleth’in (Demon Sovereign) oğlu ‘Dark Messiah‘ kehanetine inanarak Seventh Dragon’u serbest bırakmanın yolunun Skull of Shadow’u bulmaktan geçtiğini anlar ve hazırlıklarına başlar. Kötülüğün gün yüzüne çıkması ile birlikte genç bir adam olan Sareth, öğrencisi olduğu ve hocasının ismini aldığı Phenrig akademisinin gücü ile kötülükle savaşmak için seçilir. Usta Phenrig, Sareth’in bu zorlu mücadele sırasında rehberi olacak ve koruyuculuğu üstlenecek güzel Xana’yı hizmetine sunar. Bu zorlu mücadele sırasında Sareth’in kendisinin tesadüfi olarak seçilmediğini ve tüm bu olanlar ile kendisinin de bir bağı olduğunu anlaması geç olmayacaktır…
Hikayeyi hafif harmanladıktan sonra Dark Messiah dünyasına adımımızı atabiliriz. Alışılmışın dışında olarak bir Might & Magic oyunu olan Dark Messiah bir strateji oyunu değil. Şu an tam anlamıyla popüler olmaya başlayan ve birinci görüş açısı ile oynanan bir Aksiyon RPG oyunu. Hatta öyle ki bugüne kadar oynadığım en iyi FPS Aksiyon/RPG oyunu da diyebilirim. Dark Messiah alışılmış RPG öğelerini bir FPS oyunu ile harmanlayan ve oyuncuyu gerçekten bir RPG oynadığını hissettiren bir yapım. Her RPG oyununda olduğu gibi karakterinizi ve yeteneklerini geliştirebileceğiniz özelliklere sahip. Silah, büyü, zırh ve yetenekten oluşan geniş bir geliştirme ağacına sahip. Üç ana başlığa ayrılmış bu yetenek ve geliştirme sistemine şöyle bir bakacak olursak:
Combat Skills: Bu bölümde kılıç, ok, yay kullanımınızdaki istikrar ve silahlarınızın etki gücü artırılabildiği gibi aynı zamanda hedef almanız ve savunma yeteneğinizi de aldığınız yetenek puanları ile geliştirebiliyorsunuz.
Magic Skills: Bu bölümde büyüler aldığınız yetenek puanları ile aktif edilerek kullanımınıza sunulabiliyor. 12 adet ateş, yıldırım, buz ve zırh gücünüzü temel alan büyü yer alıyor.
Misc. Skills: Bu bölümde ise karşılaşacağınız tuzaklar karşısındaki mücadele yeteneğiniz, sağlığınızın ve gücünüzün geri kazanılmasındaki hız, kilitli kapı ve sandıkların açılma oranı, şansınız aldığınız yetenek puanları ile geliştirilebiliyor.
Yeteneklerinizin ve büyülerinizin gelişmesi hakkında şöyle bir tavsiyede bulunabilirim. İlk etapta sadece bir yetenek ve büyüye ağırlık vermektense sırayla tüm yetenek seçeneklerine eşit oranda aldığınız yetenek (skill) puanlarını dağıtmanız ilerde bulacağınız silah ve zırh ekipmanlarını daha çabuk kullanmanız açısından daha faydalı olacaktır. Ayrıca karşılaştığınız mekanlarda ve senaryonun ilerleyişi esnasında illa herkes ile kavga etmek zorunda değilsiniz. Bunun oyun içindeki olumsuz tarafı ise bölüm sonlarında ve içinde alacağınız yetenek puanlarının az olması diyebilirim. O yüzden karşılaşacağınız her düşman ile savaşıp hepsinin kökünü kurutmanız hem siz hem de yetenekleriniz açısından faydalı olacaktır. Yine seçeceğiniz büyüleri de karşılaşacağınız düşman çeşitliliği göz önüne alarak ateş, buz ve yıldırım üçlüsünden yana kullanmanız faydanıza olacaktır.
Gelelim oyun boyunca karşılaşacağınız düşmanlara ve yaratıklara. Karşılaşacağınız düşmanları insanlar, yarı insanlar ve yaratıklar olarak gruplandırabiliriz. İnsanlar daha çok bağlı bulundukları tarikata mensup şövalye veya büyücüler olabiliyor. Bunlarda en çok zorlanacağınızı düşündüğüm büyücüler olacaktır. Zayıf noktaları ise genelde ateş ve yıldırım oluyor. Yaratıklara gelecek olursak karşılaşacağınız bölüm sonu canavarları olarak nitelendirdiğimiz Boss’ların dışında Cyclop’lar, Orc’lar ve Goblin’lerden oluşan geniş bir yelpazeye sahip olduğunu belirteyim. Bunlardan en hızlı ve tehlikeli olanı hiç kuşkusuz Cyclop’lar olacaktır. Korunarak ateş ile saldırmanızı tavsiye ederim. Orc’lar ise daha çok kaba kuvvet ile sizi zorlayacak yaratıklar. Onlarla girdiğiniz kılıç mücadeleleri ve tutup sizi fırlatmaları kesinlikle görülmesi gereken atraksiyonlardan. Bunlardan vakit kaldığında ise üçkağıtçı Goblin’ler sizin soluklanmanız ve gülmeniz için küçük bir mola için fırsat olacaktır. Bölüm sonlarında karşılacağınız Boss’ların ise zayıf oldukları yerleri bulmanız gerekiyor. Devasa boyuttaki yaratıkları görünce ilk etapta zorlanacağınızı düşünseniz de zayıf yanını bulduğunuzda hiç de zor olmadığını anlayacaksınız. Aslında bunları tam çözüm tadında anlatmak isterim fakat çok da uzun olmayan oyunun tadını kaçıracağını düşündüğümden bunu sizlere bırakıyorum.
Dark Messiah‘da oyun boyunca yönettiğimiz karakterimizi (Sareth) istediğimiz gibi yönetebiliyoruz. Mesela istersek sadece büyü yeteneklerimizi kullanarak ilerleyebiliyoruz, istersek bir şövalye gibi kılıç ve silahlarımızla savaşarak ilerleyebiliyoruz veya benim kişisel ve favori özelliğim ‘Assasin’ yani suikastçı olarak ilerleyebiliyoruz. Suikastçı olarak ilerlerken genelde kullanacağınız hançer ve ufak kılıçlarınız ile hedefinizin arkasına ‘Stealth’ modunda ilerleyerek en zayıf anında son vuruşu yapabiliyorsunuz. Görülmeye değer teknikler olduğunu söylemekte fayda olduğunu düşünüyorum. Ayrıca Dark Messiah için şimdiye kadar oynadığım RPG oyunları içerisinde en iyi kılıç ve dövüş mücadelesinin yapılabildiği oyun diyebilirim. Bu mücadeleler sırasında güç barınızın hemen sağında dolan barınız ile Fatality tadında ağır çekim son vuruşların yapılabildiğini de ekleyeyim. Ayrıca Shift+W ile koşarak hızlı tekme ve kılıç darbeleri de indirebilirsiniz. Yine eklemek istediğim bir nokta oyunda mücadeleler esnasında illa ki bire bir mücadele etmenize gerek kalmayabiliyor veya düşmana sadece silah ve büyü ile saldırmanız yetmeyebiliyor. Etrafta bağlı olarak bulunan birçok cisim yada nesne ile onları etkisiz hale getirmeniz de mümkün. Örneğin fıçılarla dolu bir barınağın kenarına düşmanınızı çekip oranın altında onu bırakabilirsiniz yada üstünde durduğu mekanı yıkabilirsiniz. Bu tarz örneklerin sayısını artırabiliriz. Zaten oyun boyunca sık sık bu tarz atraksiyonların içinde kendinizi buluvereceksiniz. Bu durum, saydıklarım Boss’lar içinde geçerli o yüzden bu konuda daha dikkatli olmanızı tavsiye ederim.
DARK MESSİAH
Dark Messiah‘ın en güzel yanlarından bir tanesi ise kuşkusuz harika tasarlanmış mekanları ve muhteşem ışıklandırma eşliğinde enfes bir görünüme bürünmesi diyebilirim. Bazen bu karanlık mekanlar arasında yolunuzu bulmakta zorlanabilirsiniz, burada yardımınıza gece görüşü olarak nitelendirebileceğimiz ‘Dark Vision’ yetişiyor. Bu sayede gizli kalmış tüm mekan ve kapıları görebiliyorsunuz. Yol boyunca bazı mekanlara girdiğinizde gözünüze eflatuna çalan ve parlayan yere düşmüş heykel yada kapaklar görebilirsiniz bunları ise genelde ‘Telekinesis’ yeteneğiniz ile taşıyabilir yada kırabilirsiniz. Bu nesneler ve kapılar genelde sizleri oyun boyunca karşılaşacağınız gizli mekanların anahtarı olacak. O yüzden her mekanı dikkatlice incelemenizi ve her yere bakmanızı tavsiye ederim. Mesela hiç çıkamayacağınızı sandığınız mekanlardan tavanda veya açıklarda gördüğünüz tahta parçalarına halat okunuz ile atış yaparak çıkabilirsiniz. Bu sayede bulacağınız gizli mekanlardaki metal ve yeni silahlar ile gücünüzü geliştirebileceksiniz. Yine bu mekanlarda ve ilerleyen bölümlerde bulacağınız metalleri karşılaşacağınız ateş ocaklarında kullanabilecek ve çok etkili silahlar yapabileceksiniz. Şimdiye kadar bir oyunda gördüğüm en güzel silah yapma şekli diyebilirim. Ateş ocaklarında kendi silahınızı yapmanız gerçekten bir RPG oyununda düşünülmüş hoş bir özellik. Yine oyun boyunca birçok tuzak ile de karşılaşacaksınız. Bu tuzaklarda genelde kırmızı olarak yanıp sönüyor o yüzden oyunu ‘Hard’ zorluk seviyesinde oynamanız çok daha zevkli olacaktır. Ayrıca bu tuzakları da görebilmek yeteneklerinizi geliştirmeniz ile mümkün olacaktır.
Dark Messiah son bölüm de dahil olmak üzere toplam 10 bölümden oluşuyor her bölüm genelde 1-2 saatlik maksimum oynanabilme süresine sahip. Oyunu oturup bir günde bitirebileceğiniz gibi sindire sindire 15-20 saatte de bitirebilirsiniz. Zaten ilk etapta bazı bulmaca ve çıkışları kavrayabilmeniz zaman alıyor. O yüzden bu güzel oyunu sindire sindire oynamanızı tavsiye ederim. Çünkü bittiğinde gerçekten tadının damağınızda kaldığını hissedeceksiniz…
Harika ışıklandırma…
Dark Messiah bildiğiniz üzere Valve’in Half Life 2′de kullandığı Source grafik motorunu kullanıyor. Source grafik motoru diyince hiç kuşkusuz benim ilk aklıma gelen harika ışıklandırma ve HDR efektidir. Ama Dark Messiah‘da hiç bu kadar güzel kullanılacağını deneme sürümünü oynayana kadar düşünmemiştim. Oyun ile beraber gerçekten ne kadar başarılı bir iş çıkarıldığını bir kez daha gördüm. Işıklandırma gerçekten harika kullanılmış ortamların ve grafiksel güzelliğin yanı sıra HDR’nin Blur efekti ile birlikte çok güzel bir görsel deneyim yaşattığını söyleyebilirim. Oyunda genel itibari ile de aşırıya kaçılmamış kaplamalar kullanılmış ama bunların ışıklandırma ile birlikte harika bir güzellikte size sunulduğunu söyleyebilirim. Mekan tasarımları son derece güzel tasarlanmış. Mistik bir hava taşıyan bu mekanların Arkane ve Ubisoft işbirliği ile ne kadar güzel tasarlandığını hatta Prince of Persia serilerini oynayanların bunun bir Ubisoft gölgesinde hazırlanmış bir oyun, olduğunu anlamasının ne kadar çabuk olacağını sanırım anlatmama gerek yok.
Oyunun bir diğer güzel yanı ise Source motorunun da etkisinin olduğunu düşündüğüm fizik modellemesi. Daha önce bahsettiğim gibi düşmanlarınızı da farklı şekilde öldürmenize yarayan obje ve nesnelerle girdiğiniz fizik etkileşimi gerçekten başarılı. Patlama efektleri, kırılan parçalanan mekanlar ve bunlarla girdiğiniz etkileşimler de gerçekten oyunu başarılı kılan etkenler arasında.
Oyunun seslerine gelecek olursam her ne kadar muhteşem sesler kullanılmasa da karakter ve oyun içinde kullanılan efektlerin konsepte uygun ve başarılı olduğunu söyleyebilirim. Sesler konusunda eksi söyleyebileceğim tek yan oyun içindeki cılız fon müziği diyebilirim. Daha canlı ve gür müzikler oyunu çok daha eğlenceli bir hale getirir ve oyuncuyu daha fazla gaza getirebilirdi. Böyle mistik bir oyuna Prince of Persia tarzı müzikler çok hoş olurdu diye düşünüyorum.
Teknik Hadiseler…
Öncelikle oyunu steam üstünden satın alan oyuncuların yamaya daha erken ulaştığını hatırlatmalıyım. Ama oyundaki bahsedilen teknik kusurların kendi adıma oyunu bitirdiğim süre boyunca bir kez bile başıma gelmediğini hatırlatayım. Ne bir çökme sorunu ya da ne bir yazılım hatası (Bug) hiçbiri başıma gelmedi. Zaten Bug olmayan bir RPG’de artık çıkmaz oldu. Hatta Bug olmayan RPG oyununa pek hoş gözle bakmıyoruz artık. Atma sorunun farklı ekran kartı sürücüleri ile giderildiğini, yine oyunda karşılaşılan ses problemlerinin ise genelde tümleşik ses kartları ile karşılaşıldığını ve güncel sürücüler ile bu sorunun da çözüldüğünü arkadaşlarımdan öğrendiğimi de eklemek isterim. Yine benim hiç karşılaşmadığım bu eksi hadiselerden dolayı oyun için hiçbir eksi puan kırmadığımı da belirtmek isterim.
Oyun bitti bir Multiplayer yapalım…
Oyunu bitirdikten sonra hala tadı damağınızda kaldı ise oyunun multiplayer kısmına bir göz atmanızı tavsiye ederim. Oyunun multiplayer kısmını sadece Steam üstünden oynayabiliyorsunuz. O yüzden multiplayer olarak oyunu oynamak istiyorsanız oyun ile birlikte Steam’i de kurmalısınız. Multiplayer oyunda karakterinizi ve yeteneklerini oluşturabileceğiniz bir yetenek ağacı bulunuyor. Bu bölümde karakterinizin Knight (Şovalye), Wizard (Büyücü), Assassin(Suikastçı) yada Archer (Okçu) mu olmasını istiyorsanız seçtikten sonra eğlenceye başlayabiliyorsunuz. Oyunun sitesinde karakterinizi geliştirmeniz için kolaylık sağlaması açısından düşünülmüş bir yetenek ağacının oyunculara sunulduğunu da hatırlatayım.
Son Sözler…
Umarım oyun hakkında atladığım bir şey kalmamıştır. Dark Messiah hakkında söyleyebileceğim en güçlü söz bugüne kadar oynadığım en iyi FPS Aksiyon/RPG oyunu olduğudur. Yine harika karakter tasarımı ve animasyonlar, güzel grafikler ve harika ışıklandırma, bunlara ek olarak bitmek bilmeyen bir aksiyon RPG öğeleri ile birleşince kesinlikle hak ettiği yere oturtulması gereken bir oyun olduğudur. Eğer FPS görüş açısı ile RPG oynamayı sevmiyor olsanız bile Dark Messiah‘ı kesinlikle oynamanızı tavsiye ederim. Dark Messiah of Might and Magic bu sene bitmeden oynayacağınız ve ben oynadım diyebileceğiniz 2006′nın en iyi oyunları arasına kesinlikle girebilecek kalitede bir oyundur. Oyunsuz kalmayın. İyi Eğlenceler…