|Refleks|-Oyun,Tasarım,Film,Program,Tek link,İndir
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

|Refleks|-Oyun,Tasarım,Film,Program,Tek link,İndir


 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Şiirde Kafiye Bilgisi.

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Uyus_Sweeti
Genel Yetkili
Genel Yetkili
Uyus_Sweeti


Ruh Hali : Şiirde Kafiye Bilgisi. Deli10
Mesaj Sayısı : 392
Rep Puanı : 11960
Teşekkür Aldı : 11
Kayıt tarihi : 30/10/09
Nerden Nerden : Kocaeli
Lakap Lakap : Hacı

Şiirde Kafiye Bilgisi. Empty
MesajKonu: Şiirde Kafiye Bilgisi.   Şiirde Kafiye Bilgisi. EmptyPaz Kas. 01, 2009 8:20 pm

Şiirde Kafiye Bilgisi

Kafiye: Mısra sonlarında, farklı kelimelerdeki ses (harf) benzerliğine kafiye
denir. Kafiyenin oluşabilmesi için mısra sonundaki kelimelerde şu özellikeleri
aramak gerekir:

a) Ses benzerliği olan kelimelerin farklı kelimeler olması gerekir.
b) Ses benzerliği olan kelimelerin yazımının aynı olması gerekir.


Altın da bir pula olur mu kabil
Ehli ile konuş olasın ehil
Cahille konuşma olursun cahil
Kişi ayarından düşer mi düşer

Yukarıdaki şiirde 'il' seslerinde kafiye vardır. Ses benzerliğindeki seslerde,
ses sayısının artmasına göre kafiye çeşitli kısımlara ayrılır:

a) Yarım Kafiye: Mısra sonlarında tek ses benzeşmesine dayanan kafiye
türüdür. Aslında, bu benzeşmenin sessiz harflerde olması gerekir. Halk
edebiyatında yarım kafiye çok kullanılmıştır.

Mehmed'im sevinin başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin eve dönsek de


b) Tam Kafiye: Mısra sonlarında iki sesin benzeşmesine dayanan kafiye
türüdür.

Nasihatim sana: Herzeyle iştigali bırak
Adamlığın yolu nerdense bul da girmeye bak


c) Zengin Kafiye: Mısra sonlarında üç ve daha fazla sesin benzeşmesiyle
meydana gelen kafiye çeşididir.

Her şey akar su, tarih, yıldız, insan ve fikir
Oluklar çift, birinden nur akar birinden kir



Not (1) : Kafiye olan sesli harflerin üzerinde uzatma işareti '^' varsa,
bu sesliler tek ses değil iki ses olarak kabul edilir ve buna göre de kafiye
türü değişir.
Mesela İstiklaâl Marşı'nın yedinci kıtasındaki

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şühedâ
Cânı cananı bütün varımı alsın da Hüdâ
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüdâ

'da' seslerinde tam değil, zengin kafiye vardır.


Not (2) : Tunç kafiye olarak adlandırılan kafiye türünü bazı edebiyatçılar
kabul ederken, bazıları da kabul etmez. Bu sebeple Tunç kafiye
kimi kitaplarda anlatılırken kimi kitaplarda hiç değinilmez. Fakat çoğu
edebiyatçı bunu farklı bir kafiye türü olarak kabul etmez ve Zengin
kafiyeye dahil eder.
Farklı bir kafiye türü olmadığını kabul etmemekle birlikte
bu kafiyenin de tanımını bilmekte yarar var:

Tunç Kafiye: En az üç sesten oluşan bir ya da daha çok kelimenin
diğer mısraların içinde geçmesiyle oluşan kafiye türü olarak tanımlanır.
Mesela:

İnsan bu, su misali kıvrım kıvrım akar ya
Bir yanda akan benim öbür yanda sakarya

mısralarında bu özellik görülebilmekte ama zengin kafiyeden bir farkı
olmadığı açık..


d) Cinaslı Kafiye: Okunuşları ve yazlışları aynı ancak anlamları farklı
olan kelimelerle yapılan kafiye çeşididir. Tunç kafiye sesteş kelimelerle
yapılır.

Niçin kondun a bülbül
Dalımdaki asmaya
Ben yarimden vazgeçmem
Götürseler asmaya

Yukarıdaki şiirde, ikinci mısrada asma kelimesi 'üzüm veren bir bitki';
dördüncü mısrada ise 'öldürmek' anlamında kullanılmıştır.


Redif

Redifin tanımını yapmadan önce şunları bilmek gerekir:
* Redifler daima mısranın en sonunda bulunur, yani kafiyeden sonra gelir.
* Redifin olduğu her yerde mutlaka kafiye de vardır. Bu sebeple redifin
bulunduğunu gördüğünüz her yerde kafiyeyi de bulmaya çalışınız.

Redif: Mısra sonlarında, görevleri aynı olan eklerin, ya da anlamları aynı
olan kelimelerin tekrarlanmasına redif denir. Tanımdan da anlaşılacağı
üzere iki tür redif vardır:

a) Ek Halindeki Redifler
b) Kelime Halindeki Redifler

a) Ek Halindeki Redifler: Eş görevli eklerin tekrarlanmasıyla oluşan
rediflerdir. Türkçe'deki yapım ve çekim eklerini kavramadan, ek
halindeki redifleri kavramanız mümkün olamayacaktır. Eğer bu
konularda bir eksiğiniz varsa, önce bunları tamamlamanız ve ondan
sonra ek halindeki redifleri kavramak için çaba sarf etmeniz gerekir.
Fakat, ek halindeki rediflerin çoğu, kelimeye bağlanan
ekler olduğundan bu konudaki genel kaide: 'Kelimenin köklerinde
kafiye, eklerinde ise redif vardır.' şeklindedir. Bu kural bilinerek
mısraya bakılırsa ek halindeki rediflerin yüzde doksanı mısrada
tahmin edilebilir. Ancak bu kaide her zaman geçerli olmadığından
yine de 'ekler' konusunda bilgi sahibi olunması konunun kavranması
açısından gereklidir.

Susuz değirmenlerin ne ile döner çarkı
Kerem etmeyen beyin fakirden nedir farkı

Yukarıdaki beyitte, 'ı' sesleri, ismin -i hali olduğundan yani, her ikisinin de
görevi aynı olduğundan rediftir. Kelimenin köklerinde ise 'ark' sesleri
benzeştiğinden bunlar da zengin kafiyeyi oluşturur.
Bu beyite pratik yoldan yaklaşırsak: Beyitin birinci mısrasında,
kafiyeye söz konusu olan kelimenin kökü 'çark', ikinci mısrada ise kelimenin
kökü 'fark'tır. Dolayısıyla, 'ı' seslerinin ek olduğu için redif olduğunu pratik
yönden söyleyebiliriz.
Kelimenin köklerinde kafiye bulunduğundan 'ark' seslerinde de
zengin kafiye vardır.
Fakat, bu pratik yol her zaman işlemeyebilir:

Kokuyor burnuma Sivr'alan köyü
Serindir dağları soğuktur suyu
Yâr mektup göndermiş yadigâr deyi
Gözünün yaşını sil deyi yazmış

Yukarıdaki dörtlükte, kelimelerin kökleri:
'köy', 'su', 'de' dir. Görüldüğü gibi kelimelerin köklerindeki sesler aynı
değildir. Acaba burada 'y' sesi kafiye olarak mı yoksa redif olarak mı
alınacaktır?
Oysa, çözüm çok basittir.'y' sesi birinci mısrada kelimenin köküne
dahil olurken, ikinci ve üçüncü mısralarda yardımcı ses (kaynaştırma ünsüzü) 'tir.
Yani 'y' seslerinin görevi farklıdır. Bu durum da kafiye tanımına uygun olduğundan
kafiye olarak kabul edilecektir.
Aynı durum İstiklal Marşı'nın üçüncü kıtasında görülmektedir:

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım,
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Yukarıdaki dörtlükte ise, kelimelerin kökleri:
'yaş', 'şaş', 'aş' ve 'taş' kelimeleridir. Burada da kelime köklerinden sonra
gelen 'a' sesleri kafiye olarak mı yoksa, redif olarak mı alınmalı sorusu akla
takılmaktadır. O halde, bu köklere eklenen 'a' sesinin görevinin ne olduğunu
incelemek gerekir:

İlk mısrada: yaş - a - r - ı - m
kök yapım eki geniş zaman yardımcı ses I. tekil
şahıs eki

İkinci mısrada: şaş - a - r - ı - m
kök yardımcı ses geniş zaman yardımcı ses I. tekil
şahıs eki

Üçüncü mısrada: aş - a - r - ı - m
kök yardımcı ses geniş zaman yardımcı ses I. tekil
şahıs eki

Dördüncü mısrada: taş - a - r - ı - m
kök yardımcı ses geniş zaman yardımcı ses I. tekil
şahıs eki


Yukarıda da görüldüğü gibi ilk mısradaki 'a' sesi ile diğer 'a' seslerinin görevleri
farklıdır. Bu özellik sebebiyle, 'a' seslerinin kafiye olarak alınması gerekir.



b) Kelime Halindeki Redifler: Aynı anlamdaki kelimelerin tekrarlanmasıyla
meydana gelen rediflerdir. Bu tür redifleri mısralarda görebilmek oldukça
kolaydır:

Doğru söylerim halk razı değil
Eğri söylerim Hak razı değil.

Yukarıdaki beyitte 'razı değil' kelimeleri redif, ondan önceki 'k' sesleri ise
yarım kafiyedir.


Bir başka örnek:
Zannetme ki şöyle böyle bir söz
Gel sen dahi söyle böyle bir söz

Yukarıdaki beyitte 'böyle bir söz' kelimeleri redif, ondan önceki 'öyle' sesleri ise
zengin kafiyedir..


Bir başka örnek:
Kimsesiz hiç kimse yok, var herkesin bir kimsesi
Kimsesiz kaldım meded, ey kimsesizler kimsesi

Yukarıdaki beyitte 'kimsesi' kelimeleri redif, ondan önceki 'r' sesleri ise
zengin kafiyedir..


Son olarak şuna da dikkati çekmek gerekiyor:
Kelime halinde bulunan redfilerden hemen önce, ek halinde redif de
bulunabilir. Böylece, ek halindeki redifle kelime halindeki redif arka arkaya
gelebilir:

Elimi beş yerinden, dağladı beş parmağın,
Bağrımda yanmadık bir yer bırakmadan git
Bir yarın göçtüğünü, çöktüğünü bir dağın
Görmemek istiyorsan, ardına bakmadan git!

İkinci ve dördüncü mısralarda hem ek halinde redif, hem de kelime halinde
redif bulunmaktadır. Yukarıdaki mısralarda 'madan' ekleri 'zarf-fiil'dir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http:///www.refleksforum.com
Uyus_Sweeti
Genel Yetkili
Genel Yetkili
Uyus_Sweeti


Ruh Hali : Şiirde Kafiye Bilgisi. Deli10
Mesaj Sayısı : 392
Rep Puanı : 11960
Teşekkür Aldı : 11
Kayıt tarihi : 30/10/09
Nerden Nerden : Kocaeli
Lakap Lakap : Hacı

Şiirde Kafiye Bilgisi. Empty
MesajKonu: Geri: Şiirde Kafiye Bilgisi.   Şiirde Kafiye Bilgisi. EmptyPaz Kas. 01, 2009 8:22 pm

e)Düz Kafiye :

Bu uyak türüne mesnevi kafiyesi de denir. Dizelerin ikişerli olarak,
art arda kendi aralarında uyaklanışına düz uyak (düz kafiye) adı
verilir.

Düz Uyak (Kafiye) Örnekleri:

Gâh odunda vü gâh suda idi a
Dün ü gün kahrile kısuda idi a

Ol kadar çeker idi yükler ağır b
Ki teninde tü komamıştı yağır b

Nice tü kalmamıştı et ü deri c
Yükler altında kana döndü deri c



f)Çarpraz Kafiye :

Şiirlerdeki bir dörtlükte birinci ile üçüncü, ikinci ile dördüncü
dizelerin uyaklanmasına çarpraz uyak (çarpraz kafiye) adı verilir.

Çarpraz uyak (kafiye) örnekleri:

Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın a
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir b
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın a

Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul a
Görmedim:Gezmediğim,sevmediğim hiç bir yer b
Ömrüm oldukça, gönül tahtıma keyfince kurul a
Sade bir semtini sevmek bile ömre değer



g) Sarmal Kafiye :

Şiirlerdeki bir dörtlükte birinci dize ile dördüncü dizenin, ikinci
dize ile üçüncü dizenin uyaklı olmasına sarma uyak (sarmal kafiye) adı
verilir.

Sarmal Uyak (Kafiye) Örnekleri :

Biliyorum gölgede senin uyuduğunu a
Bir deniz mağarası kadar kuytu ve serin b
Nazların aleminde yumulmuş kirpiklerin b
Yüzünde bir tebessüm bu ağır öğle sonu a

Biraz düşündüm de derinden a
Ben nasıl unuturum dünleri b
Niye zinden ediyorum günleri b
Zevk de almalı aşkın kederimden a[/size]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http:///www.refleksforum.com
 
Şiirde Kafiye Bilgisi.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Iklim Bilgisi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
|Refleks|-Oyun,Tasarım,Film,Program,Tek link,İndir :: Eğitim E-Book :: Türkçe - Edebiyat-
Buraya geçin: