|Refleks|-Oyun,Tasarım,Film,Program,Tek link,İndir
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

|Refleks|-Oyun,Tasarım,Film,Program,Tek link,İndir


 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Beyin Tümörleri « Beyin Cerrahisi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
serezo
Yönetici
Yönetici
serezo


Ruh Hali : Beyin Tümörleri « Beyin Cerrahisi Defaul10
Mesaj Sayısı : 952
Rep Puanı : 13489
Teşekkür Aldı : 0
Kayıt tarihi : 29/10/09
Nerden Nerden : Kocaeli/Gebze
İş/Hobiler İş/Hobiler : MEsaj atmak :D
Lakap Lakap : Sezo

Beyin Tümörleri « Beyin Cerrahisi Empty
MesajKonu: Beyin Tümörleri « Beyin Cerrahisi   Beyin Tümörleri « Beyin Cerrahisi EmptyCuma Kas. 20, 2009 9:56 am

Beyin tümörleri ne ölçüde yaygındır?
İnsan vücudunda en çok tümör rastlanan yer beyindir.

Ayrı türde beyin tümörleri var mıdır?
Evet. Kafatası içerisi "intracranial" tümörü deyimi ile kafatası
içerisinde meydana gelebilecek birçok tür marazi teşekküller için
kullanılmaktadır. Bir tümör, kafatasından, beyin dışındaki dokulardan
veya sinirlerden ya da beynin kendisinden ileri gelebilmektedir. Başka
bir merkezi kafatasının dibindeki balgam salgılayan (pitiutari gland)
guddeden gelebilmektedir. Son olarak da vücudun başka bir yerinde
meydana gelmiş olan bir kanserli marazi teşekkül kan dolaşımı ile
ikinci derecede beyne tesir edebilecektir.

Beyinde meydana gelen belirli bir tümörden iyileşme şanslarını ne tayin eder?
Marazi teşekkülün bulunduğu yer ve karakteri. Beyin örtüleri
(me-ningiomas) ve beyin sinirleri (neurofibromas)nde çıkan tümörler,
cerrahi yoldan ulaşabilecek yerlerdeyse, bunları tamamen çıkarmak
mümkün olabilecek ve hasta tam anlamıyla tedavi edilecektir. Bu gibi
kafatası içerisinde meydana gelen bütün tümörlerin yaklaşık % 20'si
oldukları göz önünde bulundurulursa bu gibi hastaların büyük çoğunluğu
bu marazi halden kurtulabilme imkanlarının bulunduğu görülmektedir.
Hipofiz tümörlerinin büyük bir oranı ameliyata başvurmadan yalnız X
ışınları ile tam olarak tedavi edilebilmektedir. X ışınından
faydalanamayan hastalara daha sonra da cerrahi müdahale yapmak
imkanları vardır.
Hipofizde olan tümörler bütün olagelen beyin tümörlerinin yaklaşık % 10'unu teşkil ederler.
Beyin tümörlerinin yaklaşık yüzde ellisi beyin maddesinin (glioma)
içerisinde gelişmektedirler. Bazı istisnalar dışında bu tümörler
tamamen çıkarılabilmeleri için, yeterli derecede lokalize
olmamalıdırlar. Büyüme oranları değişik olup ve en habis olanları çok
büyümektedir. Bazılarının gelişmesi yıllarca sürmekte, bazısı ise, çok
daha kısa sürede tam teşekkül haline gelmiş olurlar. Tam bir tedavi bu
tür beyin tümörleri olan hastalara, tatbik edilmeyecekse de, cerrahi
müdahale ile kendilerine kısmen yardır olunulabilir. Ancak, tam olarak
çıkarılamamış olan bir beyin türünün yeniden gelişme ihtimali mevcuttur
ve bu halde hastayı yaşama şansı tümörün gelişme hızına bağlıdır. Bu
gibi tümörün gelişmesi bazen X ışını tedavisi yoluyla
geciktirilebilinmektedir. Bunun için bu gibi ameliyatların hemen
peşinden bu tedavi yoluna başvurulmaktadır.
Bazı hallerde beyindeki tümör öyle bir yerdedir ki, operatör ciddi
komplikasyonları göze almadan, hatta hastanın hayatını tehlike
sokabileceğinden bu müdahaleye başvuramamaktadır. Bu dun da kafatası
içerisindeki tazyiki azaltacak bir cerrahi müdahale yetinilmektedir. Az
tehlike arz eden bu ameliyat sayesinde, değ bir süre için hastaya
belirtilerden bir derece rahatlama temin etmektedir.

Beyin tümöründen ameliyatla ölümden kurtulma oranları nedir?
% 85 - 90 arası.

Beyin tümörleri irsi midir?
Hayır.

Ameliyat öncesi bir beyin tümörünün nerede olduğu kesin olarak bit edilebilinir mi?
Çok vakalarda evet.

Beyin tümörünün bulunduğu yer nasıl tespit edilir?
Hastanın sıkı bir muayeneden geçirilmesi ve yaşantısı hakkında derinine
bir inceleme yapılması önemli ip uçlarının elde edilme yardımcı
olabilecektir. Ancak, genel bir kaide olarak, bir tüm yerini tam olarak
tespit edebilmek için aşağıda gösterilen teşhis metotlarına başvurmak
isabetli ve bazı hallerde de muhakkak gerekli olacaktır:
a. Kafatasının röntgen filmlerinin alınması. Bunlar bazı hail yeterli bilgiyi temin edeceklerdir.
b. Omurga sıvısının analiz edilmesi.
c. Gözlerin muayenesi (görüş alanı).
d. Çok vakada ansefalogram ve vantrikülogram'lar gerekli olacaktır. Bu
testler yapılırken beyinin etrafında ve boşluklarında bulunan sıvı bir
iğne ile alınmakta ve bunların yeri bir gazla (helyum veya oksijen)
doldurulmaktadır. Bir kontrast madde görevini yapan bu gaz bir röntgen
filminde beyinin siluetini çizmektedir. Bu gibi boşlukların asıl
görünüşü belirli olduğundan bir tümörün meydana getirdiği tahrip belli
olmakta ve bu bulunduğu yeri tespite yararlı olmaktadır.
e. Arteriogram'lar beyindeki kan damarlarının siluetini çizmekle gayet
kıymetli bilgi verebilirler. Boyundaki damarlara (radio-opak) bir madde
enjektör ile zerkedilmekte ve bu sayede, beyindeki kan damarları
röntgen filminde belirmektedir. Bir beyin tümörü Cradio-opak) maddeleri
kendi kan damarları içerisinde temerküz ederek bu yolda röntgen
filminde çizgilerle belirebilmektedir. Başka hallerde, beyindeki kan
damarlarının yer değiştirmiş olduğu görülür, böylece de tümörün yeri
tespit edilmiş olmaktadır.
f. Elektroansefalogramlar. Beynin elektrik dalgalarının incelenmesi
olan bu sistem de, kıymetli olan bir teşhis testidir. Çok kez
kafatasından yayılan elektrik dalgalarının tümör olan yer üzerinden
geçerken anormal dalgalar haline geldiği anlaşılmakla tümörün yeri
öğrenilebilinir.
g. Beyne radyoaktif maddeler (izotoplar) özellikle son yıllarda
kullanılmaya başlanan radyoaktif civa karışımı, zerkedilmekte ve bu
sistemle beyinde tümörün teşhis ve bulunduğu yerin lokalize edilmesi
birçok vakada mümkün olmaktadır. Bu radyoaktif maddelerin
kullanılmasında girişilen risk az olarak kabul edilmektedir.
h. Total Body Seanner (Computerized Tomoqraphy) olarak da
adlandırılmaktadır. Bu yeni geliştirilen X ışınları aygıtı ile beyin
tümörlerinin gelişmesinin en erken günlerinde teşhis edilebilmesinde
çok büyük başarılar sağlanmıştır.

Cerrahi müdahaleden önce bir beyin tümörünün habis olup olmadığını tespit etmek mümkün müdür?
Her vakada değil. Ancak bazı hallerde durumu tam olarak tespit etmek
mümkün olmaktadır. Daha önceden mesela habis bir göğüs tümörü
olunduğuna dair önbilgi, bu kanserin beyne yayılmış olduğu metastasis
şüphesini uyandıracaktır. Kanserin cinsini tayin etmeye yardım
edebilecek başka faktörler arasında, hastanın yaşı, belirtilerin ne
kadar zamandan beri devam ettiği, tahlillerde ele geçen bilgiler ve
yukarıda bahsedilen testlerden öğrenilen sonuçlar da vardır.

Beyin ameliyatlarında hangi anestezi kullanılır?
Ya lokal ya genel anestezi; tercihen ikincisi. Solunum borusuna bir tüp yerleştirmek suretiyle.

Beyin ameliyatlarında kafatasının açılması nerede yapılır?
Kafatasını kaplayan derinin herhangi bir tarafında. Asıl açılma yeri altta bilinen duruma bağlıdır.

Beyin ameliyatından sonra, kalan yara çirkinleştirici midir?
Hayır. Ameliyatlarda açılmaların, mümkün olduğu kadar saçları bulunduğu
kısımlarda yapılmasına gayret sarf edilmektedir. Böylece ameliyattan
sonra açılan kafatası derisi yeniden yerine getirilerek, saçlar yeniden
büyüdükten sonra herhangi bir çirkinlik görülmeyecektir.

Ameliyat sırasında kan nakilleri yapılmakta mıdır?
Evet, bunlar çok sık yapılır.

Bir beyin ameliyatının yapılması ne kadar sürer?
Bu süre ameliyat gerektiren durumun cinsine ve tatbik edilecek ameliyat
sisteminin karakterine bağlıdır. Bazı beyin ameliyatla bir ile iki saat
arası sürerken, bir başka cerrahi müdahaleler döı ile beş saat arası
zaman alabilir.

Hastalar bu kadar saat süren ameliyata emniyetle dayanabilirler mi?
Evet. İleri anestezi teknikleri ve destekleyici tedbirler uzun süre
ameliyatların, hastayı tehlikeye sokmadan yapılmasını mümkün kılmıştır.


Ciddi bir beyin ameliyatından ne kadar süre sonra operatör hastanın yaşayıp yaşamayacağını açıklayabilecektir?
Genellikle bir kaç gün içerisinde.

Bir beyin ameliyatından sonra, özel hastabakıcılar gerekli midir?
Evet. Uzun süre bu gibi hemşirelere lüzum görülecektir.

Ciddi bir beyin ameliyatından sonra, hastanın ne kadar süre hastanede kalması gerekecektir?
Yaklaşık iki hafta.

Beyin ameliyatının yapıldığı bölgedeki ameliyat yarası özel bakıma ihtiyaç gösterir mi?

Genellikle hayır. Yalnız ameliyatta bir kemik parçası çıkarılıp yerine
yerleştirememişse bu gibi vakalarda üstün bir ihtimam gerekir.

Beyin tümörleri çıkarıldıktan sonra tekerrür etme eğilimleri var mıdır?
Yalnız tam olarak çıkarılmadıkları hallerde.

Ameliyat yoluyla başından bir beyin tümörü çıkarılmış hasta bu ameliyattan sonra normal bir hayat sürdürebilir mi?
Evet.

Beyin tümörlerine çocuklarda da rastlanır mı?
Evet. Çocuk yaşlarında beyin tümörleri seyrek vakalar sayılmaz. Bazı
tür tümörler özellikle çocuklarda olmaktadır ve bunlar genellikle
beynin muayyen bir yerinde görülmektedirler. Hem selim ve hem de habis
tümörlere rastlanmaktadır. Tedavi usulü büyüklere yapılan tedaviden
farksızdır ve sonuçlar da değişiklik arz etmemektedir. Çocuklar beyin
ameliyatlarına büyükler kadar dayanıklılık göstermektedirler.

Bazı hallerde beyin ameliyatı yerine kobalt veya yüksek voltajlı X ışınları tedavisi tavsiye edilmekte midir?
Evet. Kobalt ve X ışınları yoluyla tedavi hipofiz salgı bezi
tümörlerinde başarı göstermekte ve bunların büyük bir oranını tedavi
etmektedir. Yine bazı tümörlere, bulundukları yerler nedeni ile,
cerrahi müdahale mümkün olmamaktadır. Bunlar ancak X ışınları yoluyla
tedavi edilebilinmektedir. Birçok vakada çok iyi sonuçlar elde
edilmiştir.

Bir beyin durumundan görüş kaybolduğu takdirde bu bir daha dönebilir mi?
Görüş kafatası içerisindeki bir baskıdan kaybolmuşsa bunun geriye dönme
şansı çok değildir. Bazı görüşte ileri gelen aksaklıklar ameliyatla
iyileşebilir veya daha vahim hal alması önlenebilir. Tümörün direkt
olarak optik siniri üzerine yaptığı baskıdan dolayı görüş kaybolmuşsa
ameliyatla bu durumun büyük ölçüde düzelmesi sağlanabilir.

İşitme hassası bir tümör nedeni ile kaybolmuşsa, ameliyattan sonra hasta yeniden duyabilir mi?

İşitme hassasını ortadan kaldıran bir tümör genellikle işitme
sinirinden gelmektedir ve tümörün çıkarılmasıyla duyma hassası geriye
gelmeyecektir.

Konuşma hassasını kaybeden bir hastaya beyin tümörü çıkarıldıktan sonra yeniden konuşması öğretilebilinecek midir?

Evet. Bu çok vakalarda mümkün olmaktadır. Fakat olağanüstü güç ve eğitim gerekecektir.

Beyin tümörünün çıkarılmasından sonra bir hasta kol ve bacaklarını yeniden kullanabilir mi?

Birçok vakada evet. Ancak tam anlamıyla bir iyileşme her zaman meydana gelmez.

Bir beyin ameliyatından sonra bir hastanın düşünüş durumu ve zekası genellikle zedelenmiş olarak mı kalacaktır?
Genellikle hayır. Hastanın akli tepkisi özellikle beyin tümörünün cinsi ve bulunduğu yere bağlıdır.

Bir beyin tömürünün çıkarılması izpazmozlara bir son verir mi?
İzpazmozların tekerrür etme sayısı ve süresi azalabilir. Fakat bunlar
her olayda tamamen ortadan kalkmamaktadır. Bundan dolayı ameliyattan
sonra da izpazmozlara karşı kullanılan ilaçların verilmesine devam
etmelidir. Ameliyat öncesi ihtilaç halleri görülmemişse bile bir
korunma tedbiri olarak ameliyat sonrası izpazmozu kontrol eden
ilaçların verilmesi tavsiye edilmektedir.

[size=18]Beyin Tümörü Nedir?

Beyin tümörleri özellikle parazitik olan enfeksiyonlardan oluşabilir
(sistikerkus, hidatid). Primer olarak ise bronchus'da, fakat muhtemelen
göğüs, mide, prostat, pankreas veya böbrekte görülür.

Tümörler beyni örten kısımda (meninjioma), beyin dokusunda (glioma),
ventriküllerin içinde (üçüncü ventrikülde kolloid kist), kan
damarlarında (anjioma), hipofiz bezinde veya kafatasının içindeki
kranyal sinirlerde (oditer nöroma) oluşabilir. Çocukluk döneminde en
çok rastlanan tümör habis serebellar medulla blastoma'dır. Oysa
yetişkinlerde en az, daha yavaş büyüyen astrositoma kadar, infiltratif
glioblastomaya da rastlanmaktadır. Bunlardan sonra da meninjiomalar ve
oditer nöromalar gelir.Anjiomalar ender görülür. Kafatası iç basıncının
artmasından ötürü olan semptom ve belirtiler arasında başağrısı
(paroksizmal, «bıktırıcı», «zonklayıcı» veya «çatlayıcı»), kusma,
papillodem, jeneralize konvülsiyonlar ve altıncı sinir felci vardır.
Iritasyon veya nekrozdan ötürü olan lokal belirtiler arasında ise fokal
epilepsi (Jackson yeya lobus temporalis nöbetleri), diğer kafatası
sinir felçleri, piramidal belirtiler, afazi, görme bozuklukları ve
diğer duyu kayıpları vardır. Zihinsel değişimler; depresyon, anksiete,
sinirlilik ve paranoid yanılgılardır. Yavaş büyüyen tümörlerde
hallüsinasyonlara ve uzun süreli «fonksiyonel» görüntülere (depressif
ve paranoid) rastlanır.

Sonunda apati, emosyonel uysallık, oryantasyon bozukluğu ve zekâ
geriliği ile birlikte daha tipik bir «organik» tablo gelişir. Kafatası
röntgeni (kemik aşınması, kireçlenmesi), ventrikülografi (deforme veya
yanlış yerlerdeki ventriküller), serebral anjiografi (bkz.) (damarların
yerleri, kan damarı tümörlerinin görülmesi), elektroansefalografi
(fokal yavaş dalgalar), ekoansefalografi (bkz.) (ortadaki yapılarda
kayma) ve beyin skanı (bkz.) (tümör dokusunda differansiyel tutulma)
yardımıyla teşhis sağlanır.

Lomber ponksiyon, kafatası iç basıncını ve serebro-spinal sıvıdaki
proteinin artıp artmadığını gösterebilir, fakat ancak nöroşirürjik
kolaylıkların sağlandığı yerlerde uygulanabilir. Özellikle meninjioma
ve oditer nöromada iyileşme sağlayan tedavi yolu ameliyattır.
Radyoterapinin rolü ancak palyatiftir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Beyin Tümörleri « Beyin Cerrahisi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
|Refleks|-Oyun,Tasarım,Film,Program,Tek link,İndir :: Eğitim E-Book :: Tıp Bilimleri-
Buraya geçin: