|Refleks|-Oyun,Tasarım,Film,Program,Tek link,İndir
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

|Refleks|-Oyun,Tasarım,Film,Program,Tek link,İndir


 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Genel Işletme Ders Notlari

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Uyus_Sweeti
Genel Yetkili
Genel Yetkili
Uyus_Sweeti


Ruh Hali : Genel Işletme Ders Notlari Deli10
Mesaj Sayısı : 392
Rep Puanı : 11874
Teşekkür Aldı : 11
Kayıt tarihi : 30/10/09
Nerden Nerden : Kocaeli
Lakap Lakap : Hacı

Genel Işletme Ders Notlari Empty
MesajKonu: Genel Işletme Ders Notlari   Genel Işletme Ders Notlari EmptyPaz Kas. 22, 2009 11:34 am

İşletme Kavramı

İşletme Bilimi, işletmeleri ilgilendiren iç ve dış olayların
açıklanması, çözümlenmesi ve sistemleştirilmesinin yanında,
işletmelerin toplum içindeki yerini belirleme işlevini görür. Ekonomik
yaşamın ve ekonomik faaliyetlerin çıkış noktası insan gereksinme ve
istekleridir. İşletmelerin temel işlevi değişik boyutlardaki insan
gereksinme ve isteklerinin giderilmesidir. Gereksinmelerin değişimine
ve gelişimine bağlı olarak işletmelerin ortaya koyduğu ürünler de
yenilenir. İnsan gereksinmelerini giderme özelliğine sahip mal ve
hizmetlere ekonomik mal ve hizmetler denir. Mal ve hizmetlerin üretimi
için, emek, doğa, sermaye, teknoloji ve girişimci olarak sıraladığımız
üretim faktörleri bir araya getirilir. İnsan gereksinme ve isteklerini
gidermeye yarayan araba, kalem, televizyon gibi somut araçlara mal
denir. Mallar değişik ölçülere göre sınıflandırılır. İnsan
gereksinmelerini karşılamakla birlikte, somut olmayan araçlara
hizmetler diyoruz. Oteller, bankalar ya da hastaneler hizmet üreten
işletmelerdir. Mal ve hizmetlerin kullanımı ile tüketim ortaya çıkar.

Mal ya da hizmetleri bireysel gereksinmeleri için alanlara son
tüketici, üretim, alıp satma ya da işletme kurmak amacıyla satın
alanlara endüstriyel tüketici diyoruz. Satın alma gücü bulunan
bireylerin ekonomik mal ve hizmetlere karşı gösterdiği satın alma
işlevi talep olarak niteleriz. İşletme kavramının yaygın olarak
kullanılan tanımı işletmeyi mal ve/veya hizmet üretimi için üretim
faktörlerinin bir araya getirildiği ekonomik birim olarak açıklar. Özel
girişim, bireylerin devlet müdahalesi olmaksızın; kendi ekonomik
çıkarları doğrultusunda davrandığı sistemdir. Temel unsurları, özel
mülkiyet hakkı, seçme, özgürlüğü, kâr elde etme hakkı ve serbest
rekabettir. Aşağıda kendimizi sınayalım bölümündeki soruları yardım
almadan yanıtlamaya çalışınız. Bu sorulara yanıt verebiliyorsanız, bir
sonraki Üniteye geçebilirsiniz. Ancak soruları yanıtlamakta
zorlanıyorsanız, geriye dönerek bu bölümleri tekrar okuyun.


İşletmelerin Özellikleri

İşletmelerin amaçları, bir işletmenin ulaşmak istediklerini ifade
eder.Amaçlar; ne, neden. ne zaman, nasıl,hangi kapsamda, nerede
yapılacak sorularına verilecek yanıtları şekillendirir. İşletmelerin
başarılı olmasında ve sağlıklı kararlar alınmasında temel koşul, ne
yapılacağının bilinmesidir. İşletmelerin genel amaçları, kâr elde
etmek, topluma hizmet etmek, işletmenin varlığını sürekli kılmaktadır.
İşletmelerin özel amaçları, sosyal sorumluluk, çevrecilik,kaliteli ve
nitelikli bir çalışma ortamı, çalışanlara daha iyi ücret, çevre
koşullarına uyum,uluslar arası ilişkiler vb.olarak sıralanabilir.
İşletmelerin işlevlerini genel veya özel amaçları şekillendirir.

Bu işlevler işletmenin belirli bölümlerinde gerçekleştirilir. Yönetim,
üretim, pazarlama, finansman, personel, muhasebe, ar-ge, halkla
ilişkiler, ulaştırma, depolama bunlardan başlıcalarıdır. Günümüzdeki
gelişmeler, işletmecilik işlevleri ve uygulamalarında yenilikleri
zorunlu kılmıştır. Klasik işlevlerin yanı sıra, çağdaş, global ve
rekabetçi anlayışın gerektirdiği işlevler de büyük önem kazanmıştır.
İnsan kaynakları, planlama, reklam ve promosyon, eğitim, kalite
kontrol, uluslararası ilişkiler çağdaş işletmelerde sürdürülen
işlevlerden bazılarıdır. İşletmelerde, yukarıda sözü edilen işlevlerden
hangilerinin uygulanacağı ya da hangileri için ayrı bölümler açılacağı;
üst yönetimin yaklaşımı, üretim konusu, sektör özellikleri, işletmenin
içinde bulunduğu özel koşullar, büyüklük gibi unsurların etkisi altında
kararlaştırılır. İşletmelerin çevresini oluşturan çıkar grupları ile
ilişkisi, onların beklentilerini karşılama ve faaliyetleri yoluyla
onları etkileme biçiminde ortaya çıkar. Her işletme, çevresindeki kişi
veya kurumlara karşı sorumludur. Bu sorumluluğun gereği olarak bu kişi
veya kurumların çeşitli beklentileri ve gereksinmelerini karşılamak
zorundadır.İşletmelerin çevre ilişkileri ve sorumlulukları iç ve dış
çevre olarak ayrılmıştır. İç çevre unsurları, işletmeyi doğrudan
etkileyen ve karşılığında işletme faaliyetlerinden doğrudan etkilenen
unsurlardır. İşletmelerin iç çevresinde yer alan temel unsurlar;
sermaye sahipleri, yöneticiler ve yönetilenler yani çalışanlar ve
onlardan kaynaklanan yönetim biçimi ya da örgüt kültürüdür.
İşletmelerin dış çevresinde; devlet ve yasalar, tüketiciler, toplum
yapısı ve kültürü, rakipler, tedarikçi işletmeler, diğer işletmeler ve
tüm bu unsurların bir arada oluşturduğu piyasa koşulları yer alır.

İşletmeler birbirinden farklı yapı ve özelliklere sahiptir.
İşletmelerin gruplandırılmasında geçerli olan ölçütler; mal ve hizmet
türü, üretim araçlarının mülkiyeti, hukuki yapıları, ulusal kökeni,
işletmeler arası anlaşmalar ve diğerleridir.


İşletmelerin Kuruluşu

İşletmelerin kuruluşunda alınacak kararlar, yatırımın kârlılığında
önemli rol oynar. İşletmelerin kuruluşunda ilk olarak yatırım düşüncesi
oluşur. Yatırımın yapılabilirliğini belirlemek üzere ekonomik, teknik,
finansal, yasal ve örgütsel fizibilite çalışmaları yapılır. Bu
çalışmalara dayalı olarak bir ön proje oluşturulur.

Ön proje, yatırıma ilişkin bütün bilgilerin ayrıntılarını kapsar ve
yatırım kararı için temel bir göstergedir. Proje onaylandıktan sonra
kesin projeye dönüştürülür ve sonraki aşamada yatırım gerçekleştirilir.
Kesin üretim aşamasına geçilerek, yatırım süreci tamamlanır.
İşletmelerin kuruluş yeri seçimi, üzerinde titizlikle durulması gereken
bir diğer konudur. Kuruluş yeri seçiminde dikkate alınan etkenler;
hammadde, ulaştırma, pazara yakınlık, işgücü, enerji ve yakıt, su,
iklim koşulları, atıkların giderilmesi, özendirme önlemleri ve diğer
etkenlerdir.



İşletmelerin Büyümesi

İşletmelerde bazı temel amaçlar vardır. Devamlılığı sağlama, kâr ve
büyümedir. işletmeler çeşitli nedenlerle büyümeye zorlanırlar. Bazı
işletmelerin büyümenin sağlayacağı yararlara karşın, getireceği
sıkıntılar ve olumsuzluklar yüzünden büyümeye karşı isteksiz oldukları
görülmektedir. Büyüme yaşayan her canlı varlık için doğal bir
gelişmedir. işletmeler de canlı bir organizmaya benzediğine göre,
kurulması ve büyüme sürecine girmesi doğaldır. işletmeler çeşitli
nedenlerle büyümeye zorlanır. Büyüme bir işletmenin varlığı için son
derece önemlidir.

Büyüme olmayan bir işletmede yaratıcı faaliyete yer verilemeyeceği için
güçlü bir yönetim de olamaz. işletmelerde büyüme her yöneticinin temel
düşüncesi olmakta ve her fırsatta büyüme olgusunu sağlamak için yollar
aramasına neden olmaktadır. Büyümenin çevre , finansman , üretim ve
pazarlama açısından incelenmesi söz konusudur. İşletmeler başlangıçta
küçük bir işletme olarak kurulurlar. Çoğunlukla bir tek işletme olarak
faaliyete başlanır ve bu işletmeler için işletme seviyesi ile şirket
seviyesi aynı anlama gelir. Büyüme biçimlerinden birini seçmek için ele
alınacak konulardan bazıları arasında işletmelerin mevcut durumu,
işletmenin faaliyet gösterdiği endüstri alanı, üretilen mallara karşı
olan talebin trendi, ekip işletmelerin büyüme modelleri ve ekonominin
gidişi sayılabilir. İşletmelerde görülen en önemli büyüme çeşidi iç
büyümedir. işletmenin kendi kaynaklarıyla büyümesi iç büyümedir. Dış
büyüme, işletmenin iç kaynakları yeterli olmadığı durumda başvurduğu
bir yoldur. Bazen işletmeler birleşme yoluyla büyürler. Tröstler,
işletmelerin birleşmesinde en çok görülen örneklerinden biridir.
Tröstte amaç, birleşerek pazarın daha geniş bir bölümüne sahip
olmaktır. Tröstte birliğe giren işletmeler hukuki ve ekonomik
bağımsızlıklarını kaybederler.

Konsernler tipik bir tekelleşme örneğidir. Konsernde amaç maliyet
düşürmedir. Karteller tröstlerden çok farklıdır. Birleşerek
tüketicilerin aleyhine çalışan ve kâr arttırmak için faaliyet gösteren
birleşme yoludur. Bu özelliği nedeniyle, çok liberal ülkelerde bile
yasaklanmaktadır. Kartelin çeşitleri arasında en başta fiyat kartelleri
gelir. Burada amaç belli bir fiyatla malların kartele bağlı işletmeler
tarafından satılmasıdır. Diğer kartel çeşitleri arasında bölge karteli,
miktar karteli sayılabilir. Holdinglerde tamamen bağımsızlık
kaybedilmez. Bu birleşmede amaç oy çokluğu sağlayarak bazı işletmelerin
yönetimini ele geçirmektir. Farklı bir büyüme biçimi ise satın alma
yoluyla büyümedir. işletmelerin pazarını genişletmek veya yeni pazarlar
kazanmak amacıyla, tesisleri ve kaynakları uygun olan fakat başarılı
bir şekilde çalıştırılamayan işletmelerin satın alınmasını ifade eder.
işletmelerde küçülme 1980’li yıllardan sonra gündeme gelmiştir. Küçülme
ile ilgili olarak, yanlış düşünceler, küçülmenin iyi anlaşılmasını
engellemektedir. Özellikle ülkemizde küçülme, işletmenin olumsuz
koşullara itildiğini veya işletmenin iş asa doğru gittiğini
anımsatıyordu.

Bu kanı, büyüme ile ilgili varsayımlardan geliyordu. Küçülme için karar
verme riskli bir iştir. Küçülme birçok sorunu da beraberinde getirir.
Küçülme ile işletmeler bazı beklentilerin içine girerler. Bunlar
giderlerin azalması, bürokrasinin azalması, hızlı karar alma,
iletişimde açıklık, girişimciliğin gelişimi ve verimlilikte artıştır.


İş Ahlâkı ve Toplumsal Sorumluluk (Etik-Törel Kurallar)

Etik, insanlar için neyin doğru ve iyi olduğunun ortaya konmasıdır.
Geniş anlamda etik, herhangi bir eylemin kabul edilebilir biçimde
gerçekleştirilmesini sağlayan temel kurallar ya da değişkenlerdir.Etik
ve yasalar her zaman için örtüşmez. Kimi konularda etik ve yasalar
arasında tam bir uyum vardır. Kimi konularda ise etik ve yasalar
arasında farklılıklar ortaya çıkar. İşletme kararları, kimi zaman etik
olmayan ama yasal bir yapıya; kimi zaman etik ama yasadışı bir yapıya;
kimi zamanda hem etik olmayan hem de yasal olmayan bir yapı ya
dönüşebilmektedir. İşletmelerde etik açısından sorgulanacak
davranışları; denetim dışı, görevde hatalı davranma, görevi kötüye
kullanma, görevi bilinçli olarak sürekli kötüye kullanma olarak
sıralayabiliriz.

Bu davranışların her biri, işletme için olumlu veya olumsuz sonuçlara
yol açar. Toplumsal sorumluluk, toplumla işletmeler arasındaki bir
toplumsal anlaşmadır. Buna karşılık etik bireysel karar almayı
ilgilendiren ahlâk kurallarıyla ilgilidir. İşletme etiği, bireysel
kararların ahlâki kurallar ve ilkeler üzerindeki etkisiyle ilgiliyken;
toplumsal sorumluluk, örgütsel kararları ve bu kararların toplum
üzerindeki etkileriyle bağlantılıdır. İşletmelerde etik çatışmaların
nedenlerinin başında, bireysel değer yargıları ile çalışılan işin ve
yaşanılan toplumun değer yargıları arasındaki çatışma gelir. Ayrıca,
işin özellikleri ile örgüt kültürü arasındaki çelişki etik sorunlar
yaratabilir. İşletmelerde temel etik sorunları; çıkar çatışmaları,
içtenlik ve doğruluk, iletişim örgütsel ilişkiler konularında ortaya
çıkar. Kişiler kendi kişisel çıkarlarını, örgütlerin önünde tuttuğunda
çıkar çatışması ve etik sorunlar doğar.

İşletmelerin yönetimde doğruluk ve konusunda sapma olduğunda etik
sorunlar doğar. İletişim eksikliğinden ya da zamanında
bilgilendirilmemekten dolayı etik sorunlar yaşanabilir.Örgüt üyelerinin
tüketicilere,girdi sağlayanlara,astlara, üstlere ve çeşitli kişileri
karşı davranışlarından dolayı etik sorunlar yaşanabilir. Etik
davranışların denetlenmesinde çeşitle teknikler geliştirilebilir. Bu
amaçla stratejiler geliştirilmesinde izlenecek aşamalar; örgütleme, eş
güdümleme, güdüleme ve iletişim olarak sıralanabilir.

Yönetim Kavramı

Yönetim ve yönetici kavramları başkalarına iş gördürme, başkaları
aracılı¤ı ile işi başarma ve amaçlara ulaşmanın söz konusu oldu¤u her
durumda kullanılmaktadır. Ailesel yönetim, siyasal yönetim ve
profesyonel olarak özetlediğimiz üç yönetim türü birbirinden kesin
sınırlarla ayrılmış de¤ildir. Bunların üçü de bir arada bulunabilir;
ama önemli olan ekonomik gelişmeye paralel olarak bu türlerin etkinlik
ve yaygınlık derecelerinin değişmesidir. Başkaları vasıtasıyla iş görme
tanımına yani yönetime daha yakından bakarsak, bunun teknik, beşeri ve
kavramsal olmak üzere üç boyutu olan bir faaliyetler topluluğu olduğunu
görürüz.

Yöneticilerin sahip olması gereken teknik yetenek; yöneticinin doğrudan
yönetmekle sorumlu olduğu alan hakkında gerekli bilgiye sahip olmasını
ifade eder. Beşeri ilişkiler yeteneği; insanlarla işbirliği yaparak
onları çalışmaya yönlendirme yeteneğidir. Kavramsal yetenek; işletmenin
bütününe yönelik, politika ve stratejiler geliştirmeyi ifade eder.
Yönetimin incelenmesi ise geçen yüzyılda başlamıştır. Yönetim olayına
farklı yaklaşımlar klasik, neo-klasik ve modern olarak gruplanabilir.
Klasik yöntemin teorisini Bilimsel Yönetim, Yönetim Süreci Yaklaşımı ve
Bürokrasi olmak üzere ayrı akımlar halinde inceliyoruz.

Bilimsel yönetimde, üretim süreçlerinin plânlanması ve kontrolü;
yönetsel teoride, hiyerarşik yapılanma ve bürokrasi modelinde
bürokratik iç etkinliğe ilişkin kurallar önerilmektedir. Neo klasik
teori, ağırlıklı olarak insan unsuru üzerinde durur. Modern teorinin
temel yaklaşımı ise, olayları sistem bakış açısı ile ve çevre
etkileşimi ile birlikte değerlendirmesidir.


Yönetim İşlevleri

Yönetim bir süreç olarak ele alınır. Bu süreç, bir yöneticinin belirli
fonksiyonlarını açıklamak suretiyle konunun anlaşılmasını
kolaylaştırır. Bu ünitede ele alınan dört işlevler daha sonra
kullanılan kavramlara bir temel oluşturmaktadır. Diğer bir deyişle, bu
işlevler yönetimle ilgili kavramlara bir giriş olarak ele alınmaktadır.
Yönetim işlevlerinin ayrı ayrı incelenmesi sadece analitik bir amaç
taşımaktadır. Bu bölümleme işlevlerin birbirinden bağımsız oldukları
anlamına gelmemelidir.Plânlama işlevi; amaçların ve politikaların
oluşturulması ve açıklanması, programların saptanması, faaliyetler için
yöntemlerin geliştirilmesi gibi ana başlıkları içerir. Örgütleme,
işletmenin amaçlarını gerçekleştirmek için gerekli faaliyetleri
düzenlenmiş bir yapı içinde bütünleştirme; bu yapıyı nitelikli, yeterli
iş görenlerle kadrolaştırma; ve bu iş görenlerin işlevlerini yerine
getirmeleri için gerekli fiziksel ortamı sağlama sürecidir. Yöneltme,
amaçlara ulaşmak için gerekli olan ayrıntılı faaliyetler konusunda,
bireylere yol göstermeyi içerir. Denetim süreci, uygun olup olmadığını
belirleme sürecidir. Amaçlara uygun olmayan sonuçlar için düzeltici
önlemlere başvurulur.


İnsan Kaynakları Yönetimi

İnsan kaynakları yönetiminin ana konusu, üretim faktörlerinden biri
olan emek, bir başka deyişle insandır. İnsan üretimin hem amacı hem de
aracıdır. İnsan kaynakları terimi, bir işletmede en üst konumda bulunan
yöneticiden en alt konumdaki vasıfsız işçiye kadar tüm çalışanları
kapsar. Bu kapsama işletme dışında olan ve ilerde o işletmede
çalışabilecek potansiyel işgücünü de dahil etmek mümkündür. İKY’yi
işletmenin, insan kaynağının işletmeye ve bireyin kendisine yararlı
olacak şekilde, yasal çerçeve içinde, etkin yönetilmesini sağlayan
işlev ve çalışmaların tümü olarak tanımlayabiliriz. İKY, özde iki amacı
gerçekleştirmeye çalışır. Bunlar:

• Çalışanların bilgi ve becerilerini en iyi biçimde kullanmalarını
sağlayarak, onların işletmeye olan katkılarını en üst düzeye çıkarmak.
Yani, çalışandan maksimum verim almak,

• İş yaşamının kalitesini yükselterek çalışanların sağlıklı ve güvenli
bir ortamda, yaptıkları işten zevk almalarını sağlamak. İKY terimi, son
10 yılda kabul görmüş bir terimdir. Başlangıç noktası personel
yönetimidir. Personel yönetimi anlayışından İKY anlayışına geçişteki
etkenler şöyle özetlenebilir: Ülkelerin ekonomik, sosyal ve kültürel
yönden gelişmeleri, yetişkin insan gücünün artması, davranış
bilimlerinde gözlenen gelişme, sendikacılığın gelişimi, çalışma
koşullarını düzenleyen yasaların yürürlüğe girmesi, iş görenlerin
eğitim ve kültür düzeylerinin yükselmesi, refah seviyelerinin artması,
istek ve beklentilerin değişmesi, iletişim ve bilişim teknolojilerinin
gelişimi. İKY, iş görenin verimliliğini artırmak ve çalışma yaşamının
kalitesini yükseltmek çabası içindeyken iç ve dış çevrenin etkisi ve
baskısı altında kalır. İç çevre faktörleri, işletmenin yapısından
kaynaklanan, kontrol edilebilir faktörlerdir. Bunlar, bireysel
nitelikler, iş nitelikleri,bireylerarası ilişkiler ve örgütsel
özelliklerdir. Dış çevre faktörleri, işletmenin faaliyet gösterdiği
çevreden kaynaklanan, kontrol edilemeyen faktörlerdir. Bunlar, dış
kaynaklar, rakipler

ve yasalardır. İşletmelerde kurulacak olan insan kaynakları
bölümlerinin amacı, İKY işlevlerini yürütmek ve diğer bölümlere bu
konuda yardımcı olmaktır. İnsan kaynakları bölümü ve yöneticisinin
günümüzde üstlenmesi gereken görevleri şöyle sıralayabiliriz.

• İşletmenin hedeflerine uygun insan kaynakları politikalarının
saptanması için gerekli araştırmaları yapmak, bilgi ve önerileri üst
yönetime sunmak,

• Belirlenen politikalara uygun program ve çalışmaları düzenlemek ve yürütmek,

•Bu program ve çalışmaları denetlemek ve değerlendirmek,

• İnsan kaynakları ile ilgili yenilikleri izlemek ve gerektiğinde uygulamak,

• İnsan kaynakları ile ilgili rutin işleri yürüterek diğer yöneticilerin işlerini hafif etmek

İnsan Kaynakları Yönetimi İşlevleri

İKY’nin iki temel amacı, çalışanlardan maksimum verim almak ve iş
yaşamının kalitesini arttırarak çalışanların yaptıkları işten zevk
almalarını sağlamaktır. Bu iki temel amacı gerçekleştirme yolunda İKY
birtakım işlevleri yerine getirir. Çağdaş bir işletmede İKY Bölümünün
üstlenmesi gereken bu işlevler:

Plânlama Kadrolama Değerleme ve ödüllendirme Yetiştirme ve geliştirme
Endüstri ilişkileri Koruma ve geliştirme olarak sıralana bilir.
İşletmenin bugün ve gelecekteki işgücü ihtiyacını sayı ve nitelik
olarak belirlemeye çalışan kişi, bu işlevi yerine getirirken bazı
araçlardan yararlanmak zorundadır. Bu araçlar; işgücü envanterleri ve
personel dönüşüm oranıdır. İşgücü envanteri; İşletmenin personel arzını
nitelik olarak irdeleyen bir çalışmadır, mevcut personeli birtakım
kriterlere göre irdeleyerek insan kaynağının profilini ortaya çıkarır.

Plânlamacı, bu bilgilere bakarak gelecekteki insan gücü gereksinimini
nitelik açısından ortaya koymaya çalışır. Personel dönüşüm oranı; belli
bir dönemde çeşitli nedenlerle (ölüm, iş kazası, emeklilik, işten
ayrılma vb.) işletmeden ayrılan personelin sayısını yüzde olarak
gösterir. Genellikle bir yıllık dönemler için hesaplanır. Oran şöyle
formüle edilir: İKY işlevlerinden biri olan iş analizlerinin en önemli
özelliği, diğer İKY işlevlerinin yerine getirilmesinde önemli bir bilgi
kaynağı oluşturmasıdır. İş analizleri; işletmede yapılan birbirinden
farklı işlere yönelik bilgilerin tek tek toplanması, değerlenmesi ve
yorumlanmasıdır. İş analizleriyle toplanan bu bilgiler daha sonra iş
tanımları ve iş gerekleri haline getirilerek karar vericilerin
kullanımına sunulur. İş analizleri işi yapan kişiyi değil, işi analiz
eder.

Analiz bilgilerinden; İnsan kaynakları plânlamasında, İşi alınacak
personelde aranması gereken niteliklerin belirlenmesinde, İşe
yerleştirme, yükseltme ve atamalarda, Eğitime alınacak personelin
belirlenmesinde, Personel değerleme ölçütlerinin saptanmasında, Adil
bir ücret sisteminin oluşturulmasında yararlanılır. İşe alma işlevi
işletmeler açısından büyük önem taşır. İşletmeler, yaşamlarını sürekli
kılmak ve rekabette üstün duruma geçmek istiyorlarsa doğru işlerde
doğru kişileri çalıştırmak zorundadırlar. Bu cümlenin anlamı şöyle
formüle edilebilir:

İşin gerekleri = Personelin nitelikleri

Bu eşitliğin en az hata payı ile sağlanamaması, yanlış kişilerin işe
alındığı anlamına gelir. Personel seçiminin başarı göstergesi, yeni
alınan personelin en kısa sürede beklenen performans düzeyine
gelmesidir. İşe alma iki aşamalı bir işlevdir. Bu aşamalar iş gören
bulma ve seçmedir. İşletmelerde iki farklı eğitimden söz edilebilir.
Birincisi, işletmeye yeni alınan personelin işe ve işletmeye
alıştırılmasına yönelik çalışmalardır. Bu çalışmalar işe alıştırma
(oryantasyon) kapsamında ele alınır.

Diğeri ise eski personelin daha üretken olmasını hedefleyen eğitim
faaliyetleridir. Performans değerleme başka bir adla personel
değerleme, personelin işinde gösterdiği başarı derecesinin, yaptığı
işin gereklerine göre saptanmasıdır. Performans değerleme başarılı ve
başarısız personeli biri birinden ayırmak amacıyla yapılır

Pazarlama İlkeleri

Günümüz iş hayatında pazarlama; kendine özgü prensipleri ve diğer
bilimlerle de ilişkisi olan bir disiplin olarak bilinir.Gerçekte
pazarlama işletmecilik konusudur ve işletmenin diğer faaliyet
alanlarıyla doğrudan ilgilidir. Aynı zamanda tüketici davranışlarıyla
yakından ilgilenir. Pazarlama rekabetçi bir ortamda müşteri istek ve
ihtiyaçlarını karşılayan mal ve hizmetlerin sağlanmasında yapılması
gereken faaliyetlerin yerine getirilmesiyle ilgili bir işletme
felsefesidir. Pazarlamanın bir işletmecilik disiplini olarak yer alması
yenidir. Başta işletmeler olmak üzere insanlar pazarlama uygulamaları
içinde yer alırlar. İşletmelerde pazarlama yönetimine olan ihtiyacı
kavrayabilmek için pazarlamanın gelişimini, toplumdaki rolünü, son
yıllarda pazarlama düşüncesinde meydana gelen gelişmeleri, pazarlamayı
ilgilendiren faaliyetleri ve bunların pazarlama yönetiminde nasıl
uygulandığını bilmekte yarar vardır.

Bu ünitede, pazarlamanın belirli faaliyetleri kapsayan bir süreç
olduğuna ve bugünkü konumuna gelinceye kadar hangi değişiklikleri
geçirdiğine değinildi. Pazarlama faaliyetleri birçok değişkenin etkisi
altında yürütülür. Bu değişkenlerden işletme yönetiminin denetimi
altında bulunanlara "pazarlama karması-4P", yönetimin denetleyemediği
değişkenler ise "pazarlamanın çevre koşulları" olarak adlandırılır.
Pazarlama karması değişkenleri ile çevre faktörlerinin bir arada
düşünülmesi işletmeyi pazarlama sistemi olarak ele almamızı gerektirir.
İşletmeler faaliyette bulunacakları pazarlar hakkında bilgiye ihtiyaç
duyarlar.

Bu tür bilgileri elde etmek için pazarlama bilgi sisteminden ve
pazarlama araştırmasından yararlanırlar. Tüketicilerin satın alma
davranışları, bireylerin bir ürünü satın almalarında ve kullanmaları
sırasında düşündükleri üzerinde durur. Pazarlama faaliyetlerinin
başarısı, tüketicilerin satın alma davranışlarının anlaşılmasına ve
analiz edilmesine bağlıdır.

Ürün ve Fiyatlama

Ürün dokunulur ve dokunulmaz niteliklerin oluşturduğu bir bütündür. En
genel anlamda belirlenen ihtiyaçları karşılayan işletme sunumları
olarak tanımlanabilir. Ürün kavramını üç boyutta ele alabiliriz:
Çekirdek ürün, tüketicinin bir ürünü satın alırken neyi satın aldığını
ifade eder. Somut ürün, çekirdek ürünü tamamlayan şekil, marka ve
ambalaj gibi niteliklerden oluşur. Zenginleştirilmiş ürün, mamulle
birlikte sunulan veya işletmenin pazarlama sistemini sağladığı ek yarar
ve hizmetler bütünüdür. Ürünleri değişik ölçülere göre gruplandırırız.
Bunların başlıcaları dayanıklılık durumlarına göre ve hedef alınan
kitleye göre yapılan gruplandırmalardır. Dayanıklılık durumuna göre
mallar; dayanıksız, dayanıklı mallar hizmetler olarak ele alıyoruz.
Hedef alınan kitle ya da Pazar bölümüne göre; tüketim malları ve
endüstriyel mallar olarak gruplandırma yapılır. Birden fazla ürün
üreten işletemeler de bir ürün karması mevcuttur. Ürün karması, üretici
işletme tarafından satışa sunulan ürün dizilerinden oluşur.

Ürün karmasını oluşturan ürün dizisi ise, ürün karması oluşturan
çeşitlerin ve işlevlerin aynı olması, aynı tüketici grubuna aynı tür
aracı işletmelerce satılması ya da belirli bir fiyat ölçüsünde olması
nedeniyle yakın ilişkisi olan bir grup maldır. Yeni mallar dört biçimde
ortaya çıkar: Bir benzeri olmayan, gerçek anlamda mallar; pazar için
yeni mallar; işletme için yeni mallar ve pazarda olan bir malın yerini
alan mallar. Ürün yaşam eğrisi, ürün satış tarihçesini grafik olarak
gösterir. Ürün yaşam eğrisi; giriş, gelişme, olgunluk ve gerileme olmak
üzere dört aşamadan oluşur. Giriş aşaması,ürünün pazarda ilk kez yer
aldığı, satışların çok az ve kârlılığın negatif olduğu aşamadır.
Gelişme dönemi, satışların hızla arttığı, kârlılığın en üst düzeye
ulaşarak ardından gerilemeye başladığı dönemdir. Olgunluk döneminde,
satışlar azalma eğilimi gösterir ve pazarda rakiplerin sayısı artar.
Ürün yaşam eğrisinin son aşamasında ise, satışlar ve kârlılık artan
hızla azalmaya devam eder. Markalama ve ambalajlama ürüne ilişkin
özelliklerdir. Marka, bir ürünü diğerlerinden ayırmak için kullanılan
bir isim, sözcük, tasarım, sembol ya da bunların bileşimidir.
Ambalajlama, üretilen malların pazarlanmasında önemli yeri olan
ekonomik faaliyetlerdendir. Ambalajlamanın; motivasyon, kolaylık ve
koruma olmak üzere üç temel işlevi vardır.

Ürünlerin fiyatlandırılmasında, işletme içi ve işletme dışı faktörler
etkilidir. İşletmelerin uyguladığı başlıca fiyatlama yaklaşımları;
maliyeti temel olan fiyatlama, pazarı temel alan fiyatlama ve rekabeti
temel alan fiyatlamadır. Yeni ürünlerin fiyatlamasında uygulanan
başlıca yöntemler ise, pazarın kaynağını alma ve pazara nüfuz etme
yöntemleridir.

Pazarlama Kanalları ve Tutundurma

Ürünlerin üretilmesinden ve fiyatlandırılmasından sonra sıra dağıtımına
gelir. Ürünün özellikleri ne kadar iyi olursa olsun, tüketiciye uygun
yerde ve zamanda ulaştırılamayan ürün bu özelliklerini yitirecektir.
Dağıtım bu anlamda zaman ve yer faydası yaratarak bu olumsuzluğu
ortadan kaldırır. Dağıtım kanalları gazın ve suyun aktığı boru
yollarına benzetilebilir. Ürün ve hizmetlerin üreticiden aracıya doğru
iletilmesini olanaklı hale getirir. Dağıtım kanalları, ticari
ilişkilerin, ürünlerin zilyetlik ve mülkiyetinin üreticiden nihai
tüketiciye geçişinin olanaklı kılınmasında sistemin etkili
birimlerinden oluşur. Üretimin ve tüketimin sınırlı olduğu, insan
ihtiyaçlarının basit ürünlerle ve tekdüze karşılandığı dönemlerde
alıcılar, ürün bilgilerini kolaylıkla elde edebiliyor, alıcı ile
işletme arasında bir iletişim sorunu yaşanmıyordu.

Ancak ekonomik yaşamdaki gelişmelere bağlı olarak pazarın büyümesi,
ihtiyaçların daha fazlalaşması ve bu ihtiyaçları karşılayacak ürün
çeşitlerinin artmasıyla birlikte işletmeler ile alıcılar arasında bir
iletişim sorunu ortaya çıktı. Bu iletişim sorunu ise işletmeler
tarafından yerine getirilen tutundurma faaliyetleriyle giderilmektedir.
Tutundurma, tüketicilerin satın alma kararlarını etkilemek amacı ile
onları bilgilendirmeyi ve ikna etmeyi amaçlayan eylemlerdir. Tutundurma
faaliyetlerini yerine getirmekle, işletme, doğru malın doğru biçimde
fiyatlanarak doğru yerlerde satışa sunulduğunu, alıcılara bildirir.


Üretim Sistemleri ve Yönetimi

Üretim sistemi, makine, araç-gereç, malzeme, enerji, işgücü, zaman gibi
girdileri, mal ve hizmet şeklindeki çıktılara dönüştüren ve sonuçları
geribildirim kanalıyla görüntüleyen bir süreçtir. Üretim sistemi,
işletmenin iç ve dış çevresiyle etkileşim içindedir. Üretim sistemini,
ekonomi, devlet düzenlemeleri, rekabet, teknoloji ve di¤er dış çevre
koşulları olumlu ve olumsuz biçimde etkiler. Üretim süreci, girdileri,
dönüşüm sürecini, çevre etkilerini görüntüleyen, standartlarla
karşılaştırıp girdiler üzerinde, dönüşüm süreci üzerinde ve çıktılar
üzerinde düzeltici kararlar alınmasını sağlayan alt sistemlerden
oluşur. Girdileri, işletmenin hedef pazarına uygun çıktılara
dönüştürmekten sorumlu olan üretim yönetimi, bütün örgütlerin en temel
işlevlerinden biridir. Üretim yönetimi kavramı; üretim stratejisi,
dönüşüm sürecinin tasarımı, stok kontrolü, üretim planlaması ve
programlaması gibi birçok alt konuyu içerir.

Üretim yönetiminin pazarlama, finans, muhasebe, personel, yönetim bilgi
sistemi ve mühendislik gibi diğer işlevleriyle çok yakın ilişkileri ve
etkileşimleri vardır. Ancak, üretim yönetimi, diğer işlevlerden farklı
olarak, işletmenin aktif varlıklarının yaklaşık %80’inden ve insan
kaynağının % 60-80’inden sorumludur. Üretim sisteminin temel öğesini,
dönüşüm süreci oluşturur.

Dönüşüm sürecinde girdiler, şekil değişikliği, taşıma, depolama,
denetleme gibi birçok faaliyet sonunda ilk durumlarından daha fazla bir
değere (katma değer) dönüşür. Hizmetlerin üretim süreci, malların
üretim sürecinden önemli ölçüde farklılıklar gösterir. Hizmetler,
mallara oranla daha soyuttur, tüketicilerin yüksek oranda katılımını
gerektirir, üretilirken tüketilir, depolanamaz, emek, yoğun nitelik ve
kendine özgü kalite özellikleri taşır. Türkiye’de mal üretiminde ve
malların kalitesinde tüketici sızlanmaları oldukça azalmıştır. Buna
karşılık, hizmet üretiminden, hemen her alanda yakınmalar vardır.
Türkiye, dünya standartlarında hizmet üretemediği için halkın tepkisi
ve mutsuzluğu artmaktadır. Tek üretim, parti üretimi, akıcı üretim,
sipariş üretimi, sürekli üretim, kitle üretimi, grup teknolojisi ve
sıfır stoklu üretim, başlıca üretim sistemleridir.

JIT sisteminde, işletmeye malzeme satanlarla işletmenin proje
takımlarının birlikte hareket etmeleri sağlanmalıdır. Satıcılar da
sisteme dahil edilerek, girdi kalite kontrolünde ve JIT programlarının
hazırlanmasında ortak hareket edebilmelidirler. JIT sistemi,
planlamadan daha çok kontrole ağırlık verir. Planlama zaman israfına
yol açar. Oysa, iyi bir kontrolle değişikliklere kolayca uyum
sağlanmıştır. Basit gözle kontrol sistemleri, karmaşık bilgisayar
destekli kontrol sistemlerine tercih edilir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http:///www.refleksforum.com
Uyus_Sweeti
Genel Yetkili
Genel Yetkili
Uyus_Sweeti


Ruh Hali : Genel Işletme Ders Notlari Deli10
Mesaj Sayısı : 392
Rep Puanı : 11874
Teşekkür Aldı : 11
Kayıt tarihi : 30/10/09
Nerden Nerden : Kocaeli
Lakap Lakap : Hacı

Genel Işletme Ders Notlari Empty
MesajKonu: Geri: Genel Işletme Ders Notlari   Genel Işletme Ders Notlari EmptyPaz Kas. 22, 2009 11:35 am

Üretim Sistemlerinin Tasarım Kuruluş ve İşleyişi

Üretim sistemi, makine, araç-gereç, malzeme, enerji, işgücü, zaman gibi
girdileri, mal ve hizmet şeklindeki çıktılara dönüştüren ve sonuçları
geribildirim kanalıyla görüntüleyen bir süreçtir. Üretim sistemi,
işletmenin iç ve dış çevresiyle etkileşim içindedir. Üretim sistemini,
ekonomi, devlet düzenlemeleri, rekabet, teknoloji ve di¤er dış çevre
koşulları olumlu ve olumsuz biçimde etkiler. Üretim süreci, girdileri,
dönüşüm sürecini, çevre etkilerini görüntüleyen, standartlarla
karşılaştırıp girdiler üzerinde, dönüşüm süreci üzerinde ve çıktılar
üzerinde düzeltici kararlar alınmasını sağlayan alt sistemlerden
oluşur. Girdileri, işletmenin hedef pazarına uygun çıktılara
dönüştürmekten sorumlu olan üretim yönetimi, bütün örgütlerin en temel
işlevlerinden biridir. Üretim yönetimi kavramı; üretim stratejisi,
dönüşüm sürecinin tasarımı, stok kontrolü, üretim planlaması ve
programlaması gibi birçok alt konuyu içerir.

Üretim yönetiminin pazarlama, finans, muhasebe, personel, yönetim bilgi
sistemi ve mühendislik gibi diğer işlevleriyle çok yakın ilişkileri ve
etkileşimleri vardır. Ancak, üretim yönetimi, diğer işlevlerden farklı
olarak, işletmenin aktif varlıklarının yaklaşık %80’inden ve insan
kaynağının % 60-80’inden sorumludur. Üretim sisteminin temel öğesini,
dönüşüm süreci oluşturur.

Dönüşüm sürecinde girdiler, şekil değişikliği, taşıma, depolama,
denetleme gibi birçok faaliyet sonunda ilk durumlarından daha fazla bir
değere (katma değer) dönüşür. Hizmetlerin üretim süreci, malların
üretim sürecinden önemli ölçüde farklılıklar gösterir. Hizmetler,
mallara oranla daha soyuttur, tüketicilerin yüksek oranda katılımını
gerektirir, üretilirken tüketilir, depolanamaz, emek, yoğun nitelik ve
kendine özgü kalite özellikleri taşır. Türkiye’de mal üretiminde ve
malların kalitesinde tüketici sızlanmaları oldukça azalmıştır. Buna
karşılık, hizmet üretiminden, hemen her alanda yakınmalar vardır.
Türkiye, dünya standartlarında hizmet üretemediği için halkın tepkisi
ve mutsuzluğu artmaktadır. Tek üretim, parti üretimi, akıcı üretim,
sipariş üretimi, sürekli üretim, kitle üretimi, grup teknolojisi ve
sıfır stoklu üretim, başlıca üretim sistemleridir.

JIT sisteminde, işletmeye malzeme satanlarla işletmenin proje
takımlarının birlikte hareket etmeleri sağlanmalıdır. Satıcılar da
sisteme dahil edilerek, girdi kalite kontrolünde ve JIT programlarının
hazırlanmasında ortak hareket edebilmelidirler. JIT sistemi,
planlamadan daha çok kontrole ağırlık verir. Planlama zaman israfına
yol açar. Oysa, iyi bir kontrolle değişikliklere kolayca uyum
sağlanmıştır. Basit gözle kontrol sistemleri, karmaşık bilgisayar
destekli kontrol sistemlerine tercih edilir.

İşletme Bilgi Sistemi

Küresel işletmecilikte bilgisayar, bilgi işlem, bilgi ve iletişim, bir rekabet koşulu durumuna gelmiştir. Bilgi gereksinimini

hızlı bir şekilde karşılayamayan işletmeler, önemli ölçüde rekabet
zayıflığına düşmektedir. İşletmenin iç ve dış çevresiyle olan her tülü
etkileşimleri, çeşitli bilgi sistemleriyle denetim altına alınır.
İşletim bilgi sistemleri, işletmenin çevresi, işletmenin girdileri,
işletmenin süreçleri ve işletmenin çıktılarıyla, işletmenin yönetim
birimleri arasında, her türlü iletişimi sağlar. Veri, bilgiye ulaşmak
için yapılan gözlemlerdir. İşletme kararları alınırken, veriler değil,
verilerin süreçlenmesi sonunda ortaya çıkan bilgiler kullanılır.
Dolayısıyla, veriler bilgilerin hammaddesi olarak görülebilir.
Verilerin derlenmesi ve bilgiye dönüştürülmesi, işletmelere, planlama,
uygulama ve denetim yapma olanağı sağlar. İşletmeler, stratejik
amaçlarla, işlem amacıyla ve denetim amacıyla bilgiye gereksinim
duyarlar. Verilerin bilgi haline gelmesini sağlayan işlemler dizisine,
bilgi işleme denir. Bir süreç olarak bilgi işleme, kaydetme, sınama,
sınıflandırma, düzenleme, özetleme, matematiksel veya mantıksal
hesaplama, saklama, erişme, çoğaltma ve iletme aşamalarından oluşur.
Küresel işletmecilikte, bilgisayar destekli bilgi sistemleri
yürürlüktedir. Bilgisayar destekli bilgi sistemi, bilgisayar
olanaklarıyla işletmenin bilgi gereksinmesini karşılayan bütünleşik bir
yapıdır. Donanım, yazılım, uzman bilgisayar

personeli ve veri tabanı, elektronik bilgi sisteminin başlıca öğelerdir.

İşletme yönetiminin bilgi gereksinimini karşılamak için, verilerin
derlenmesi, sınıflandırılması, veri tabanlarının oluşturulması,
verilerin bilgiye dönüştürülmesi ve ilgili birim

ve kişilere ulaştırılması işlevine, bütünleşik işletme bilgi sistemi
denir. İşlem süreçleme bilgi sistemi, karar destek sistemi, yapay zeta,
uzman sistemler, son kullanıcı bilgi sistemi, bütünleşik işletme bilgi
sisteminin başlıca alt sistemleridir. İşletme işlevleri bilgi sistemi,
pazarlama, üretim, insan kaynağı, finans, üst yönetim gibi işletme
işlevlerini destekleyen çeşitli bilgi sistemlerini içerir. Günümüzde,
bilgilerin girilmesi, işlenmesi, depolanması ve ulaştırılması
teknolojileri, dünya ölçüsünde bütünleştirilmiş ve birbirine
bağlanmıştır. Böylece, işletmeler, dünyanın her yerindeki bilgiye
elektronik araçlarla erişebilmekte ve istediği bilgiyi aynı yöntemle
istediği adrese ulaştırabilmektedir. İşletmeler, rekabet üstünlüğü
sağlayabilmek için, çağdaş iletişim olanaklarını kullanmak durumunda
kalmışlardır. Bu olanakların en başında ofis otomasyonu, internet ve
intranet gelmektedir.

Geleneksel ofislerde, bürolarda ya da iş yerlerinde yapılan işlerin,
elektronik araçlarla yapılmasına ofis otomasyonu denir. Dünyadaki
bilgisayarların birbirine bağlanmış durumuna, internet veya
uluslararası ağ denir. İşletmeler internet olanaklarından yararlanarak,
her türlü adrese elektronik bilgi aktarmaktadır. Ayrıca, internet
sayesinde sanal işletmecilik ve sanal işletme yönetimi de
gerçekleştirilmektedir. Dünyadaki sanal işletme pazarlarının sayısı,
her geçen gün hızla artmaktadır. İnternet teknolojisinin işletme içinde
kullanılmasına, intranet denir. İnternetle işletmeler, dışa kapalı
olarak, işletme içinde, elektronik veri ve bilgi akışını kolayca
gerçekleştirmektedir. Ayrıca çalışanlar, eskiden işletme içindeki
ofislerde ya da odalarda yaptıkları işleri, hiç işletmeye gelmeden,
intranet ile evlerinde, taşıt araçlarında ya da dünyanın herhangi bir
yerinde yapabilmektedirler.


Muhasebe

Birer ekonomik birim olarak işletmelerin iyi yönetilebilmeleri, ortakların ve di¤er ilgililerin desteklerini kazanabilmeleri

kendileri hakkında onları devamlı bilgilendirmeleriyle olur. Bu görevi
muhasebe üstlenmiştir. Bu amaçla işletme içinde, işletmeden dışarıya
veya dışarıdan işletmeye doğru gerçekleşen kıymet hareketlerinin
kaydedilmesi ve ilgililere raporlanması gerekir. Bu, muhasebenin
birinci işlevidir.

Muhasebe bilgisinin işletme içine ve dışına raporlanması yeterli
değildir. Bu bilginin analizi ve yorumlanması gerekir. Finansal analiz
yoluyla, işletmenin mevcut finansal durumunu daha iyi yorumlayabilmek
mümkün olur. Böylece, işletme ile ilgili taraflar, işletmeden
beklentilerinin karşılanıp karşılanamayacağı konusunda karar
verebilirler. Finansal analiz ve yorum, muhasebenin ikinci işlevidir.

Bilginin doğru ve güvenilir olarak üretilip raporlanması için işletmede
iç kontrol sisteminin kurulması; bilgi kullanıcılarının bilgiye güven
duymaları için de bağımsız denetimin gerçekleştirilmesi gerekir.


Finansal Yönetim

Finansal yönetim, işletme için gerekli fonların belirlenmesi,
sağlanması ve yönetilmesini ifade eder. Finansal yönetimle ilgili temel
fonksiyonlar iki ana grupta toplanmakla birlikte, gerçekte çok sayıda
karar alanlarından oluşur. Yatırımlarla ilgili olarak; ne tür
yatırımlar, ne zaman, ne miktarda, nasıl yapılmalıdır sorularına cevap
aranır. Finansmanla ilgili olarak; yapılacak yatırımlar için en uygun
fon nereden, ne miktarda, nasıl sağlanmalıdır gibi sorulara cevap
aranır. Yine işletme faaliyetleri sonucunda elde ettiği kârların ne
kadarını ortaklarına , ne kadarını işletmede bırakmalıdır gibi sorulara
cevap aranır. Finansal yönetim muhasebe ve iktisatla doğrudan,
pazarlama,üretim ve kantitatif yöntemlerle dolaylı ilişki
içerisindedir. Yukarıda belirtilen finansal kararları vermek için
gerekli veriler muhasebe departmanınca sağlanır. Bu verilerin sağlıklı
ve doğru olması gerekliliği muhasebenin önemini arttırmaktadır. Bir
finansman yöneticisi piyasalardaki gelişmelerle, iktisadi prensiplerle
yakın ilişki içersindedir. Bu nedenle finans ve iktisat bilimleri
arasında da önemli bir ilişki mevcuttur. Finans yöneticisi ayrıca karar
verirken pazarlama ve üretim sürecindeki değişiklikleri de
izlemelidirler.

Bu süreçlerdeki değişiklikler işletmenin nakit akışlarında değişikliğe
yol açabilir. Ayrıca finansal yönetimde son yıllarda artan bir biçimde
kantitatif yöntemler kullanılmakta olup, bu disiplinin finans için
önemi gün geçtikçe artmaktadır. Finansal kararlar alınırken birinci
amaç, işletmenin piyasa değerini ya da ortakların varlıklarını maksimum
yapmaktır. Bir şirketin değeri, şirket anonim şirketse hisse
senetlerinin değeri ile ölçülür. Bu amaç önceleri birinci amaç olarak
belirlenen kârı maksimum yapma amacından farklıdır. Muhasebe kârı
gerçek nakit akışlarını göstermeyebilir. İşletmenin piyasa değerini
maksimize etme amacı nakit akışlarının zamanını ve bunların gerçekleşme

olasılıklarını, yani risklerini de göz önünde bulundurarak, kâr
maksimizasyonu amacına göre öne çıkmaktadır. Finansal analiz, finansal
tablolardaki çeşitli kalemler arasındaki ilişkilerin kurulmasını,
ölçülmesini ve yorumlanmasını kapsayan bir faaliyettir. Bu şekilde iyi
bir finansal planlama yapılması için işletmenin cari ve geçmiş
dönemleri değerlendirilebilir. Finansal analizde en çok kullanılan
tablolar; işletmenin belirli bir tarih itibariyle varlıklarını ve
kaynaklarını gösteren bilanço ile faaliyet dönemiyle ilgili sonuçların
gösterildiği gelir tablosudur. Finansal analizde yapılan analizin
amacına göre farklı niteliklerdeki analizler yapılabilir ve farklı
yöntemler uygulanabilir. Etkin bir planlama finansal başarı için
önemlidir. Beklenmeyen problemlerle karşılaşmamak için iyi bir analiz
ve uygun finansal planlar gereklidir. Finansal planlamanın üç önemli
aktivitesinden ilki, finansal ihtiyaçların belirlenmesidir. Bu aşamada
kısa ve uzun dönemli gelir ve giderler belirlenmeye çalışılır.

Bu da genellikle proforma finansal tablolar hazırlanarak yapılır.
İkinci aktivite, bu ihtiyaçları karşılamak için bütçelerin
geliştirilmesi ve üçüncü olarak da finansal kontrolün yapılmasıdır.
Proforma finansal tablolar hazırlanırken en çok kullanılan yöntem
satışların yüzdesi yöntemidir. Bu yönteme göre her kalemin geçmiş
dönemlerde satışlar içindeki ağırlığı belirlenerek aynı yüzdelerle
proforma tablolara yansıtılır. Oranlar ve regresyon yöntemleriyle de
proforma tablolar hazırlanabilir. Finansal kontrol ise belirlenen
politikaların uygulanmasını denetim altına almak ve piyasa
koşullarındaki değişmelere bakarak gerekli düzeltmeleri hızla yapmak
amacıyla yapılır. Finans yöneticisinin en önemli görevlerinden birisi
fonların nereye yatırılacağını belirlemektir. Bir başka deyişle dönen
varlıklara ve sabit varlıklara ne düzeyde yatırım yapılacağını
belirlemektir. Sabit varlıklara yatırım yaparken olağanüstü finansal
planlar hazırlanır ve buna sermaye bütçelemesi denir. Sabit varlıklar,
ekonomik ömrü en az bir yıl olan değerlerdir. Dönen varlıklara yatırım
ise çalışma sermayesi yönetimi başlığında incelenir. Dönen varlıklar
çabuk paraya dönüşen likit varlıklardır. Riski sevmeyen bir finans
yöneticisi çalışma sermayesine daha fazla yatırım yaptıkça işletmenin
karlılığının azalmasına neden olacaktır. Çalışma sermayesinin düzeyini;
işletmenin faaliyet konusu, büyüklüğü, satışlarındaki düzenlilik ile,
satışlarındaki artış ve azalış oranı etkiler.

Finansal Sistem ve Kurumlar

Tüketim fazlası olan bireylerin tasarruflarının, tüketim açığı olan bireylerin kullanımına sunduğu piyasalara finansal

piyasalar denir. Bu piyasalarda fonların el değiştirmesi kıymetli evrak
da denilen finansal varlıklarla olur. Bir ekonomide fon arz edenler,
fon talep edenler, yatırım ve finansman araçları, yardımcı kuruluşlar
ile hukuki ve idari

düzen finansal sistemi oluşturur. Finansal piyasalar; süreye göre, para
ve sermaye piyasası; örgütlenme şekline göre, organize olmuş ve olmamış
piyasalar; finansal varlıkların piyasaya çıkış durumuna göre de
birincil ve ikincil piyasa şeklinde sınıflandırılabilir. Finansal
piyasalarda fon arz ve talebinin buluşması genellikle finansal kurumlar
aracılığıyla gerçekleşir. Finansal kurumlar fon maliyetini azaltmak,
risk ayarlaması, vade ayarlaması ve miktar ayarlaması yapmak,
danışmanlık yapmak gibi fonksiyonlar üstlenmişlerdir.

Finansal kurumlar, para yaratan ve para yaratmayan kurumlar olarak
gruplandırılabilir. Para yaratan finansal kurumlar merkez bankası ve
ticari bankalardır. Para yaratmayan finansal kurumlar ise yatırım ve
kalkınma bankaları, sigorta kurumları, kollektif yatırım kurumları,
factoring, forfaiting, leasing şirketleri, risk sermayesi
şirketleridir. Finansal varlıklar, ortaklık veya alacaklılık hakkı
veren, belli bir meblağı temsil eden hisse senetleri, tahviller,
finansman bonoları ve hazine bonoları gibi varlıklardır. Finansal
araçlar; paraya çevrilebilirlik, bölünebilirlik, geri dönülebilirlik,
getiri, vade, risk gibi özellikleri açısından

farklılıklar gösterirler. Vadesi bir yıla kadar olan fon arz ve talebin
karşılaştığı piyasaların başlıca finansal varlıkları, hazine bonoları,
REPO, banka mevduatı,finansman bonosu, banka bonosu ve varlığa dayalı
menkul kıymetlerdir. Sermaye piyasasının temel finansal varlıkları
hisse senedi ve tahvillerdir.


Çokuluslu İşletmeler

Uluslararası işletmecilik ve çokuluslu işletmeler son yıllarda
globalleşme ile işletmecilik konularının vazgeçilmez bir parçası olmaya
başladı. 2. Dünya Savaşı’ndan sonraki dönemde ekonomik ve sosyal
gelişmelere paralel olarak işletmelerin ekonomik güçlerinin çok artması
ve bazı ülkelerin GSMH’dan daha fazla satış hacmine ulaşmaları
globalleşmenin başlangıcı olmuştur. Çokuluslu işletmeler bugün artık,
çeşitli ülkelerin vatandaşları gibi görülmekte, ülkelerin yasal,
politik koşullarına uymakta ve vergi vermektedirler. Çokuluslu
işletmeleri etkileyen üç çevreden söz edebiliriz. Bunlar ülke içi
çevre, yabancı çevre ve uluslararası çevredir.

Çokuluslu işletmenin tanımında bazı ölçütler vardır. Bunlar iki veya
daha fazla ülkede faaliyet gösterme, ülke dışında mülkiyet, üst
yönetimin milliyeti ve benzer ölçütlerdir. "Çokuluslu işletme ülke içi
ve ülke dışındaki yatırımları işletme amaçlarına ve işletme
sahiplerinin çıkarlarına uygun bir biçimde yöneten ticaret ve sanayi
işletmesidir". Çokuluslu işletmelerin ülke dışında faaliyet
göstermelerinde ilk adım ihracat yapmaktır. Bu aşamadan sonra lisans
anlaşması, franchising, dış ticaret işletmelerini kullanma, ülke
dışında şube açma ve joint venture ile diğerleri gelir.

Çokuluslu işletmeler yabancı ülkelere girişleri ve faaliyetleri
sırasında değişik koşullarla karşılaşırlar. Toplumsal, kültürel,
ekonomik, yasal veya siyasi farklılıklar işletmelerin yabancı ülkelere
yatırım kararlarında etkili olur. Çokuluslu işletmelerin yönetiminde
ilk adım planlamadır. Ulusal planlama ile uluslararası planlama
arasında büyük farklar vardır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http:///www.refleksforum.com
Uyus_Sweeti
Genel Yetkili
Genel Yetkili
Uyus_Sweeti


Ruh Hali : Genel Işletme Ders Notlari Deli10
Mesaj Sayısı : 392
Rep Puanı : 11874
Teşekkür Aldı : 11
Kayıt tarihi : 30/10/09
Nerden Nerden : Kocaeli
Lakap Lakap : Hacı

Genel Işletme Ders Notlari Empty
MesajKonu: Geri: Genel Işletme Ders Notlari   Genel Işletme Ders Notlari EmptyPaz Kas. 22, 2009 11:36 am

GENEL İŞLETME

"Gün ışığı ve yağmur suyu" Serbest mallar (ekonomik olmayan mallar) grubuna girer.

İşletmelerin geleneksel iki temel amacı Kar elde etmek(kar sağlama) ve topluma hizmettir.

İşletmeler işlevlerine göre gruplandırıldığında, Muhasebe ve Ar-Ge , Destekleyici işlev arasında yer alır.

Yapılabilirlik (ön proje) projesi araştırmaları(fizibilite) arasında
yer alanlar: Ekonomik, Teknik, Finansal , Yasal, Örgütsel araştırma
içinde yer alır.

Birbirinin aynı olan malları üreten ve pazarlayan işletmelerin birleşmesine yatay birleşme denir.

Ana etik sorunların ortaya çıktığı alanlar: Çıkar çatışmaları, içtenlik ve doğruluktan sapma, iletişim, örgütsel ilşkiler

Çıktı(üretilen mal ve hizmetler) / Girdi (işgücü, sermaye,doğal kaynaklar) = verimlilik (prodüktivite)

Gıda maddeleri gibi bir kez kullanıldığında tüketilen mallar Dayanıksız mallar grubuna girer.

İşletmenin iç çevre unsurları : Sermaye sahipleri, yöneticiler, personel, örgüt kültürü

İşletmelerin Türk hukuk sistemindeki gruplandırılması gözönüne alındığında limited şirket , sermaye şirketleri grubuna girer.

Kuruluş karar sürecinde, arsa, makina,araç ve gerecin satın alınması Projenin uygulanması aşamasında gerçekleştirilir.

Kuruluş karar sürecinde, projenin somutlaştırılması ve ayrıntıların belirlenmesini içeren aşama Yatırım aşamasıdır.

İşletmelerin aynı üretim dalında faaliyet boyutlarını genişletmesine Yatay büyüme denir.

İşletmeler kendi iç kaynakları yeterli olmadığı zaman , dış
kaynaklardan yararlanma yoluna giderler. Dış büyüme genellikle Birleşme
şeklinde olur.

Etik açısından yerinde olmayan davranış biçimleri gözönüne alındığında
"harcamalarda sahtecilik yapma" , Denetim dışı davranış biçimi içinde
ele alınır.

Herhangi bir eylemin kabul edilebilir biçimde gerçekleştirilmesini sağlayan temel kurallara Etik denir.

Bölüm müdürleri ve müdür yardımcıları , orta yönetim basamağında yer alır.

Bir organizasyon yapısı içinde çalışan insan unsurunu anlamak,
yeteneklerden yararlanmak, motivasyon gibi konular üzerinde duran
yönetim teorisi Neo-Klasik Yönetim Teorisi (Davranışsal) dır.

Bir politikayı uygulamak için ayrıntılı olarak yapılması gereken işleri belirten plan türüne Genyöntem denir.

Çift faktör teorisine göre İş başarma , tanıma, sorumluluk, gelişme, ilerleme "güdüleyici etmenler" dir.

İnsan kaynakları yönetimini etkileyen iç çevre unsurları: İş güvencesi, işgören beklentileri, biçimsel gruplar, çalışma ortamı

İnsan kaynakları yöneticisinin diğer bölümlerdeki insan kaynakları
yönetimi işlevlerinin uygulanabilmesi için kullandığı yetki " İşlevsel
yetki" dir.

İş analizleri ve iş tanımları insan kaynakları yönetimi işlevlerinin Planlama işlevi içinde yer alır.

İşletmelerin kuruluşundaki yatırım kararı aşamaları: Yatırım düşüncesi,
Yapılabilirlik araştırmaları, Kesin proje, Projenin uygulanması

Aynı sektördeki iki işletmenin tüketici aleyhine olarak, karlarını artırmak için birleşmelerine Kartel denir.

Ana etik sorunların ortaya çıktığı alanlar: Çıkar çatışmaları, İçtenlik ve doğruluktan sapma, İletişim, Örgütsel ilişkiler

Etkinliğin ve verimliliğinin artırılması için hangi ilkelere uyulması
gerektiğini araştıran yönetim teorisi Klasik Yönetim Teorisidir.

İnsan kaynakları yönetimini etkileyen iç çevre unsurları: Bireysel
nitelikler, İş nitelikleri, Bireylerarası ilişkiler, Örgütsel özellikler

İnsan kaynakları yönetimini etkileyen dış çevre unsurları: Dış kaynaklar, Rakipler, Yasalar

İş analizlerinin kullanım alanları: İnsan kaynakları planlaması, İşe
yerleştirme yükseltme, Eğitime alınacak personelin belirlenmesi, Adil
bir ücret sisteminin oluşturulması

Pazar bilgisi toplama işlemi pazarlama sisteminin Kolaylaştırıcı fonksiyon içinde yer almaktadır.

İşletmenin pazarlama sisteminin sağladığı ek yarar ve hizmetler bütününe Zenginleştirilmiş ürün denir.

Bir kurumun malları, hizmetleri ve genellikle de kurum hakkında topluma iletiler sunulmasına Halkla İlişkiler denir.

Ürüne dayalı süreç tasarımı: Tüm üretim işlem ve aşamaları yalnızca bir üretim bölümünde gruplandırılır.
Üretim süreci belirli bir rota izleyecek şekilde organize edilir.
Ürüne dayalı süreçte farklı üretim biçimleri uygulanabilir.
Üretim sürecinde ürün geri dönmeksizin doğrusal bir yönde ilerler.

İşletmelerin dahili ağına İnternet protokollerinin ve www yaklaşımının uygulanmasına İntranet denir.

Ortakların, sağladıkları fonlar karşılığında işletme varlıkları üzerindeki hak sahipliği Öz kaynaklardır.

Varlıkların paraya dönüştürülme yeteneğine Likidite denir.

Organize olmamış piyasaların özellikleri: Tezgah üzeri piyasa olarak da
adlandırılması, Piyasa işlemlerinin açık olmaması, Yatırımcıların
risklerinin daha yüksek olması, Yerel ve menkul kıymetleri fazla
bilinmeyen kurumlar için önemli işlev görebilmesi

Üretim sisteminin temel öğeleri: Girdiler, Dönüşüm süreci, Çıktılar, Geribildirim

Üretim öğeleri: Emek(İşgücü), Girişimci,Sermaye(Kapital), Teknoloji

İşletmenin iç çevre unsurları: Sermaye sahipleri, Yöneticiler, Personel, Örgüt kültürü

Kuruluş karar sürecinde, arsa, makine, araç ve gerecin satın alınması Projenin uygulanması aşamasında gerçekleştirilir.

Aynı ürünün değişik özelliklerle piyasaya sürülmesine Ürün farklılaştırması denir.

Etik açısından yerinde olmayan davranış biçimleri göz önüne
alındığında; "yetersiz çalışanlara göz yumma" Görevde hatalı davranma
davranış biçimi içinde ele alınır.

Yöneticinin, çalışma hayatındaki bireylerle ilişki kurma becerisini ifade eden yetenek Beşeri ilişkiler yeteneğidir.

Bir politikayı uygulamak için ayrıntılı olarak yapılması gereken işleri belirten plan türüne Genyöntem denir.

İşdışı eğitimin üstün yanları: Öğrenmenin belli bir disiplin altında
gerçekleşmesi, Eğitimin uzmanlar tarafından verilmesi, Teorik bilgileri
öğretmenin kolay olması, Personelin öğrenme isteğini artırması

Tüm pazar içindeki farklı grupların ortak satın alma davranışları ve
gereksinimler doğrultusunda homojen (benzer) gruplara ayrıştırılmasına
Pazar bölümleme denir.

Fiyatlamada işletme içi faktörler: Maliyetler, Pazarlama karması, Pazarlama amaçları


Fiyatlamada işletme dışı faktörler: Pazarın yapısı, Rekabet, Diğer çevresel faktörler(Ekonomi, aracılar, yasalar)

Örgütsel imajın , düşüncelerin ve politik konuların sunumuna yönelik reklam türüne Kurumsal reklam denir.

Demir-Çelik fabrikaları örneğinde olduğu gibi çok büyük hacimli üretimi
gerçekleştiren, bütünüyle sermaye yoğun üretim sistemlerine Sürekli
üretim sistemi denir.

Süreç tasarımını etkileyen faktörler: Ürün talebi, Otomasyon düzeyi, Ürün kalitesi, Üretim esnekliği, Tüketici ile ilişki düzeyi

Bütünleşik bilgi sisteminin özellikleri: Ortak bir bilgi akışı olması,
Kapsamlı bir planlama sonucu ortaya çıkması, Çeşitli alt sistemlerden
oluşması, Merkezi bir veri tabanına dayanması

Finansal işlemlerin, bütün işletmelerde hep aynı adla kaydına yarayan kavram Hesap kavramıdır.

Sermaye bütçelemesinin konusu Ekonomik ömrü bir yıldan uzun olan sabit varlıklarla ilgili kararlardır.

Para piyasasının özelliklerinden biri Fon alışverişinde kullanılan araçların ticari senetler olmasıdır.

Bir işletmenin mallarının ve isminin yabancı bir ülkede üretilmesine izin veren anlaşmaya Lisans anlaşması denir.

Mal veya hizmet üretimi için üretim öğelerinin bir araya getirilmesini sağlayan kişiye Girişimci denir.

Gıda maddeleri gibi bir kez kullanıldığında tüketilen mallar dayanıksız mallar grubuna girer.

İşletmenin iki temel amacı: Kar sağlama, Topluma hizmet

İşletmeler işlevlerine göre gruplandırıldığında, Muhasebe ve Ar-Ge Destekleyici işlevler arasında yer alır?

İşletmelerin Türk hukuk sistemindeki gruplandırılması göz önüne alındığında; limited şirket Sermaye şirketleri grubuna dahildir.

Yatırım kararı aşamaları: Yatırım düşüncesi, Yapılabilirlik araştırmaları, Kesin proje, Projenin uygulanması

Yapılabilirlik projesi araştırmaları: Ekonomik araştırma, Teknik
araştırma, Finansal araştırma, Yasal araştırma, Örgütsel araştırma

Kuruluş yeri seçiminde dikkate alınması gereken etkenler:Ulaştırma
olanakları, Pazara yakınlık,Enerji olanakları, İklim koşulları

İşletmenin mevcut faaliyetlerini genişletme yoluyla gerçekleştirdiği büyümeye İç büyüme denir.

Aynı sektördeki iki işletmenin tüketici aleyhine olarak, karlarını artırmak için birleşmelerine Kartel denir.

İşletmeler kendi iç kaynakları yeterli olmadığı zaman, dış kaynaklardan
yararlanma yoluna giderler. Dış büyüme genellikle Birleşme şeklinde
olur.

Etik açısından yerinde olmayan davranış biçimleri göz önüne
alındığında; "harcamalarda sahtecilik yapma" Denetim Dışı davranış
biçimi içinde yer alır.

Etik açısından yerinde olmayan davranış biçimleri göz önüne
alındığında; "yetersiz çalışanlara göz yumma" Görevde Hatalı Davranma
türü davranış biçimi içinde ele alınır.

Etik açısından yerinde olmayan davranış biçimleri göz önüne
alındığında; "sağlığa aykırı mal üretme" Görevi bilinçli olarak sürekli
kötüye kullanma türü davranış biçimi içinde ele alınır.

Kısım şefleri ve ustabaşılar işletmede İlk basamak yönetim basamağında yer alır.

Yöneticinin, çalışma hayatındaki bireylerle ilişki kurma becerisini ifade eden yetenek Beşeri ilişkiler yeteneğidir.

İşletmeleri dış çevreyle karşılıklı etkileşimi olan açık bir sistem
olarak kabul eden yönetim yaklaşımı Modern Yönetim Yaklaşımıdır.

Stratejik planlarda saptanan amaçlara nasıl ulaşılacağını belirleyen planlara Eylemsel planlar denir.

"Bir grup ya da bir bölümden bir kişinin sorumlu olması" Yönetim birliği örgütleme ilkesinin gereğidir.

Çift faktör teorisine göre "güdüleyici etmenlerden biri İş başarmadır.

İnsan kaynakları yönetiminin gelişim süreci göz önüne alındığında "sendikalaşma" 1930-1940 ta ilk kez gündeme gelmiştir.

İnsan kaynakları yöneticisinin diğer bölümlerdeki insan kaynakları
yönetimi işlevlerini uygulayabilmesi için kullandığı yetki İşlevsel
yetkiye örnektir.

Personel bulma, seçme ve yerleştirme insan kaynakları yönetimi işlevlerinin Kadrolama içinde yer alır.

Geçmiş yıllardaki bazı göstergelere göre gelecekteki işgücü talebinin saptanmasına İndeks hesabı denir.

İşdışı eğitimin üstün yanları: Öğrenmenin belli bir disiplin altında
gerçekleşmesi, Eğitimin uzmanlar tarafından verilmesi, Teorik bilgileri
öğretmenin kolay olması, Personelin öğrenme isteğini artırması

1900'lü yılların başında H.Ford'un otomobil satışllarını arttırmak için
üretimi verimli kılma ve seri üretim yaparak maliyetleri düşürme
çabaları Üretim anlayışı pazarlama anlayışının sonucudu
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http:///www.refleksforum.com
Uyus_Sweeti
Genel Yetkili
Genel Yetkili
Uyus_Sweeti


Ruh Hali : Genel Işletme Ders Notlari Deli10
Mesaj Sayısı : 392
Rep Puanı : 11874
Teşekkür Aldı : 11
Kayıt tarihi : 30/10/09
Nerden Nerden : Kocaeli
Lakap Lakap : Hacı

Genel Işletme Ders Notlari Empty
MesajKonu: Geri: Genel Işletme Ders Notlari   Genel Işletme Ders Notlari EmptyPaz Kas. 22, 2009 11:36 am

Yönetim İşlevleri
Yönetim bir süreç olarak ele alınır. Bu süreç, bir yöneticinin belirli
fonksiyonlarını açıklamak suretiyle konunun anlaşılmasını
kolaylaştırır. Bu ünitede ele alınan dört işlevler daha sonra
kullanılan kavramlara bir temel oluşturmaktadır. Diğer bir deyişle, bu
işlevler yönetimle ilgili kavramlara bir giriş olarak ele alınmaktadır.
Yönetim işlevlerinin ayrı ayrı incelenmesi sadece analitik bir amaç
taşımaktadır. Bu bölümleme işlevlerin birbirinden bağımsız oldukları
anlamına gelmemelidir.Plânlama işlevi; amaçların ve politikaların
oluşturulması ve açıklanması, programların saptanması, faaliyetler için
yöntemlerin geliştirilmesi gibi ana başlıkları içerir. Örgütleme,
işletmenin amaçlarını gerçekleştirmek için gerekli faaliyetleri
düzenlenmiş bir yapı içinde bütünleştirme; bu yapıyı nitelikli, yeterli
iş görenlerle kadrolaştırma; ve bu iş görenlerin işlevlerini yerine
getirmeleri için gerekli fiziksel ortamı sağlama sürecidir. Yöneltme,
amaçlara ulaşmak için gerekli olan ayrıntılı faaliyetler konusunda,
bireylere yol göstermeyi içerir. Denetim süreci, uygun olup olmadığını
belirleme sürecidir. Amaçlara uygun olmayan sonuçlar için düzeltici
önlemlere başvurulur.




Yönetim Kavrami
Yönetim bir süreç olarak ele alınır. Bu süreç, bir yöneticinin belirli
fonksiyonlarını açıklamak suretiyle konunun anlaşılmasını
kolaylaştırır. Bu ünitede ele alınan dört işlevler daha sonra
kullanılan kavramlara bir temel oluşturmaktadır. Diğer bir deyişle, bu
işlevler yönetimle ilgili kavramlara bir giriş olarak ele alınmaktadır.
Yönetim işlevlerinin ayrı ayrı incelenmesi sadece analitik bir amaç
taşımaktadır. Bu bölümleme işlevlerin birbirinden bağımsız oldukları
anlamına gelmemelidir.Plânlama işlevi; amaçların ve politikaların
oluşturulması ve açıklanması, programların saptanması, faaliyetler için
yöntemlerin geliştirilmesi gibi ana başlıkları içerir. Örgütleme,
işletmenin amaçlarını gerçekleştirmek için gerekli faaliyetleri
düzenlenmiş bir yapı içinde bütünleştirme; bu yapıyı nitelikli, yeterli
iş görenlerle kadrolaştırma; ve bu iş görenlerin işlevlerini yerine
getirmeleri için gerekli fiziksel ortamı sağlama sürecidir. Yöneltme,
amaçlara ulaşmak için gerekli olan ayrıntılı faaliyetler konusunda,
bireylere yol göstermeyi içerir. Denetim süreci, uygun olup olmadığını
belirleme sürecidir. Amaçlara uygun olmayan sonuçlar için düzeltici
önlemlere başvurulur
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http:///www.refleksforum.com
 
Genel Işletme Ders Notlari
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» İşletme 4. Sınıf Final Dönemi Ders Özetleri Ders Notları
» İşletme 12.-19. Arası Notları
» İşletme 2. Sınıf Ders Listesi
» Autocad Ders Notları
» biyoloji Ders Notları 140 Sayfa

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
|Refleks|-Oyun,Tasarım,Film,Program,Tek link,İndir :: Eğitim E-Book :: işletme-iktisat-
Buraya geçin: