Her canlının yaşamını devam ettirebilmek için enerjiye gereksinimi
vardır. Enerji elde etmek için kullanılan yollardan biri fermentasyon
yani oksijensiz=anaerobik solunumdur. Kimi mikroorganizma oksijensiz
solunumla yaşamak zorundadır. Kimi mikroorganizmalar da yaşam
döngülerinin bir kısmında çevresel etkilere bağlı olarak oksijensiz
solunum yaparlar. Fakat oksijensiz solunumu kullanan sadece
mikroorganizmalar değildir. Örneğin biz insanlar da sıkı bir fiziksel
egzersiz sırasında oksijenli solunumun yeterli derecede oksijen
sağlayamaması durumunda kaslarımızda oksijensiz solunum yaparız.
Canlılarda enerji elde etmek için izlenen yolun ilk adımında,
genellikle 6 karbonlu bir şeker olan glikoz parçalanır. (Kimi
bakteriler yağ asitlerini ya da amino asitleri de kullanabilirler.)
Glikoz çok çeşitli şekillerde fermente edilmektedir. Fakat bunlar
aras*nda en çok rastlanan başlıca iki tip fermentasyon vardır:
Altı karbonlu glikoz molekülünün iki tane üç karbonlu laktik asite
yıkılması. (Homolaktik fermentasyon.) Glikozun bu şekilde yıkıma
uğraması, mikroorganizmaların çoğunda ve memelileri de içine alan çok
sayıda yüksek organizasyonlu hayvan hücresinde görülür. Bu olaya
genellikle glikozun erimesi anlamına gelen glikolizis adı
verilmektedir.
Bu tepkimeyi formüle şöyle dökebiliriz:
C6H12O6 --> C3H6O3 (laktik asit)+ 2 ATP + 2H2O
Altı karbonlu glikoz molekülünün, iki tane iki karbonlu etanole ve iki
karbon dioksit molekülüne yıkımı. Bu tip oksijenli solunuma “alkolik
fermentasyon” denmektedir. Alkolik fermentasyon glikolizle aynı
enzimatik tepkimelerden oluşmakta fakat üç karbonlu bileşiğin etanol ve
karbon dioksite parçalanması için ek olarak iki enzim tepkimesi daha
gerekmektedir.
Bu tepkimeyi ise şöyle formüle dökebiliriz:
C6H12O6 --> 2 C2H5OH (etanol) + 2 ATP + 2H2O + 2 CO2
Son olarak, sülfür bakterileri gibi kimi canlıların bu saydıklarımızdan
daha farklı yollar izleyerek oksijensiz solunum yaparlar.