Ruh Hali : Mesaj Sayısı : 952 Rep Puanı : 13489 Teşekkür Aldı : 0 Kayıt tarihi : 29/10/09 Nerden : Kocaeli/Gebze İş/Hobiler : MEsaj atmak :D Lakap : Sezo
Konu: Pratik İngilizce IDIOMS Salı Ara. 01, 2009 2:18 am
[IDIOMS[
Barking up the wrong tree Yanlış ağaca havlamak Cevabı yanlış yerde aramak
Put someone in the picture Birini resme koymak Birine olayın iç yüzünü anlatmak
To keep one's fingers crossedİyi şans dilemek
To throw one's hang in Vazgeçmek
To break the back of itİşin çoğunu tamamlamak
To be on one's toes Harekete geçmek için her zaman hazır olmak
Head start Avans Vermek
To pull someone's legŞaka ile kandırmak
To put one's foot in itİstemeden utandırmak
To toe the line Kurallara uymak
To be up in arms Muhalafet etmek çok karşı çıkmak
To give someone the elbow Birinden kurtulmak
To get something off one's chest İtiraf etmek
To have a chip on one's shoulder Kompleksli olmak
To be neck and neck Aynı düzeyde olmak
Off the top of one's head Düşünmeden
To be tied up with something Birşeyden dolayı o anda meşgul olmak
To be full of beans Hayat dolu olmak
It was a piece of cakeÇok kolaydı
To drop someone a line Birisine çok kısa mektup yazmak
To get carried away Birşeyden dolayı aşırı heyecanlanmak
To make a mountain out of a molehill Pireyi deve yapmak
To hit the roof Sinirden tepesi artmak
My father is as bald as an egg Babam kabak gibi keldir
He has a memory like sieve Hafızası çok kötüdür
He came out smelling like a roseÇok başarılıydı
He lives like a king Kral gibi yaşar
She has a memory like an elephant Hafızası çok kuvvetlidir
She took it like a duck to water Onun için çok doğaldı
She looks like death warmed over Çok gariban gözüküyor
He treats me like dirt Bana çok kötü davranıyor
She treats me like a king Bana kral gibi davranıyor
He sticks out like a sore thumb Herkes tarafından farkedilen birisi
He works like a horseÇok sıkı çalışır
He has a mind like a steel trapÇok zeki birisi
He looks like a million Harika gözüküyor
He went on like a broken record Kırık plak gibi konuştu
She has something up her sleeve Birşey planlıyor
He swears like a trooperÇok küfür eder
She tells it like it is Herşeyi olduğu gibi söyler
It works like a charmÇok iyi çalışır
My mother wears the pants in the family Evin hakimi annemdir:meger:
The news spread like a wildfire Haberler çok hızlı bir şekilde yayıldı
The kids fought like cats and dogs on the streetÇocuklar sokakta kedi-köpek gibi kavga ettiler
My girlfriend is as cute as a button Kızarkadaşım çok güzeldir
I drink cofee once in a blue moon Ayda yılda bir kahve içerim
I am tikcled pink that I have passed the exam Sınavı geçtiğim için çok heyecanlıyım
He eats like a pig Çok fazla yemek yer
He took it like a man Olgun bir şekilde kabul etti
He eats like a bird Çok az yemek yer
He drinks like a fish Çok içki içer
I slept like a dog Çok güzel uyudum
My brother runs like a wind Kardeşim çok hızlı koşar
The teacher is hot under the collarÖğretmen çok kızgındır
A good friend would give you the shirt off his backİyi arkadaş senin için herşeyi yapar
We must tighten our belts now Kemerleri sıkmamız lazım
I have been hoodwinked Aldatıldım
That idea is old hat Bu modası geçmiş bir fikir
Guests are given the red carpet treatmen in Turkey Türkiye'de misafirlere çok iyi davranılır
Let's go out and paint the town red Hadi dışarı çıkıp şehrin altını üstüne getirelim
I always look at the world through rose coloured glasses Dünyaya her zaman pembe gözlüklerle bakarım
When I bought a summer house she was green with envy Yazlık ev aldığımda kıskançlıktan deliye döndü
Don't look so blue! Try to be optimistic O kadar karamsar bakma! Biraz iyimser olmaya çalış
John is a true blue friend John çok sadık bir arkadaştır
This money is my golden oppurtunity to buy a new car Bu para yeni bir araba almak için altın gibi bir fırsat
I don't have a red cent Tek kuruşum bile yok
Mary talks like a blue streak Mary çok konuşkandır
He sees red whenever he loses the match Ne zaman maçı kaybetse kendini kaybeder