|Refleks|-Oyun,Tasarım,Film,Program,Tek link,İndir
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

|Refleks|-Oyun,Tasarım,Film,Program,Tek link,İndir


 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Command & Conquer: Red Alert 3

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
FaTaL
Yönetici
Yönetici
FaTaL


Ruh Hali : Command & Conquer: Red Alert 3 Manyak10
Başak Mesaj Sayısı : 626
Rep Puanı : 11990
Teşekkür Aldı : 18
Kayıt tarihi : 24/10/09
Nerden Nerden : Kocaeli
İş/Hobiler İş/Hobiler : 3D / Maya / After Efect
Lakap Lakap : Fatal

Command & Conquer: Red Alert 3 Empty
MesajKonu: Command & Conquer: Red Alert 3   Command & Conquer: Red Alert 3 EmptyPaz Kas. 01, 2009 4:22 pm

Sene 1997, kendime ait ilk Pentium bilgisayarımı alalı bir yıl olmuş
anca (daha doğrusu babama aldıralı), sınıfta arkadaşların elinde
dolaşan bir CD var, kapağı kırmızı, orak çekiç var, üzerinde de “Red
Alert” yazıyor, o zamanlar en tepedeki “Command & Conquer”
ibaresine dikkat etmiyorduk çünkü pek de anlamamıza el vermiyordu
İngilizcemiz. İdeolojik ve merak unsurları ile arkadaşın elinden kapıp
eve gidince girmiş oldum ben de Red Alert dünyasına. AoE’dan zevk
alamamış birisi için ilaç gibiydi Red Alert, dahası imkansızı
başarmamıza yol açmıştı o oyun. Daha internet evlere girmemişken
karşılıklı oynuyorduk evlerimizden. Aynı haritayı açıp aynı kazanma
koşulları ile oynuyorduk, ilk bitiren telefon açıp diğerine haber
veriyordu. Sonradan karşılıklı oynamanın daha farklı bir şey olduğunu
ve internet gerektirdiğini öğrendik, ama olsun biz öyle de zevk
alıyorduk. Yıllar geçtikçe bir yandan ülke olarak sektörü daha bir
kapsamlı öğrenmeye başladık bir yandan da bireysel olarak oyunlara git
gide daha çok vakit ve nakit ayırır olduk.


Command & Conquer: Red Alert 3 8888



Sadece Red Alert ile sınırlı değilmiş seri meğerse, Tiberium
serisi de varmış. Sonra genişleme paketleri ve ek görevler çıktı,
sıkılmadan, bıkmadan oynadık durduk. Aradan 3 yıl geçti ve büyük bir
sükse ile Red Alert 2 çıktı, ne çıkıştı ama, o ne güzel birliklerdi, ne
güzel bir oynanış ve Amerika’yı işgal eden Sovyetler ile oynamanın
verdiği o duygusal tatmin. Ardından bir ek paket çıktı ve Yuri’nin
intikamının acı olduğunu kanıtladık. Derken Westwood EA tarafından
satın alındı, önce Generals ile hayal kırıklığı yaşadık (tamam oyun
güzeldi ama beklediğimiz şey o değildi), hoş o dönem strateji ve RPG
dalında herkes bir karmaşa içindeydi, iki boyutlu izometrik
taraftarları ve üç boyutlu taraftarları bir türlü anlaşamamaktaydı.
Sonunda unuttuk, unuttuk dostlarım, Red Alert, USB flash disklerimizde,
MP3 oynatıcılarımızda taşınan bir oyun oldu ama giderek unuttuk. Çünkü
devir değişmişti, yeni nesil denen o iki kelime aklımıza girmişti,
artık bugünün koşullarında bir Red Alert görmenin vakti gelmişti, dile
kolay, sekiz sene oldu neredeyse Red Alert adını taşıyan yeni bir oyun
çıkalı. Ama zaman kötüydü artık, Electronic Arts, Westwood’u kapatmıştı
ve yeni Red Alert’in EA Los Angeles stüdyosu tarafından yapılacağını
duyurmuştu. Tamam, EA LA aslında kapatılan Westwood ve Westwood Pacific
stüdyolarının arda kalan çalışanlarını içeriyor, ama hepimiz asıl
Westwood ekibinin çoktan bırakıp gittiğini biliyoruz. Ve sene oldu
2008, tam on bir yıl sonra tekrar aynı heyecanla oturdum üzerinde
Command & Conquer: Red Alert 3 yazan oyunun başına…



Command & Conquer: Red Alert 3 8896



Öncelikle söylemeliyim, World of Warcraft’tan nefret ediyorum,
özellikle de grafiklerinden ve çiğ, çizgi film stilinden, ve kendini
ona benzetip satmaya çalışan oyunlardan da nefret ediyorum, yeni nesil
grafik ve teknoloji çağında gidip yıllar öncesinin teknolojisine sahip
bir oyunu taklit ederek pastadan pay kapmaya çalışan yapımcıları da
kınıyorum. Bu tür grafik konseptleri ile karşıma çıkan hiçbir oyuna da
acımam. Acımazdım. Ta ki Red Alert 3’ü görene kadar. Duygularım çok
karışık, inanılmaz hem de. Bir türlü doğru dürüst bir karara ve yargıya
varamıyorum. Elimden geleni yapacağım yine de.


Red Alert daha ilk oyundan itibaren hafif fantastik bir
senaryosu olan bir RTS idi. Hatırlayamayanlar için belirtelim, ilk
oyunda Einstein zaman yolcuğunu icat edip geçmişe giderek Hitler’i
ortadan kaldırıp tarihi değiştirmeyi deniyordu. Aslında hepsi yolunda
gitmişti, sadece Almanya ortadan kalkınca Sovyetler dünya egemenliğine
soyunmuştu o kadar. Dünya Sovyetler ve Müttefikler olarak ikiye
ayrılmış ve bize de istediğimizi seçip savaşmak ve zafere ulaşmak
kalmıştı. İlk oyun için alternatif İkinci Dünya Savaşı diyebiliriz,
1945 sonrasında geçmesi ve o dönemin tarzına sahip olması bunu ele
veren öğelerdi. Sonra savaşa doymayan Sovyetlerin Romanov önderliğinde
ve psişik Yuri yardımıyla ABD’ye saldırısını gördük, Yuri ayrıca
kendini gösterip herkese meydan okudu zihin kontrolü yetenekleri ile.
İkinci oyun ciddiyet konusunda ilkinden oldukça farklıydı. Zaman
yolculuğu ve alternatif gelecek çok absürd şeyler değil ne de olsa, en
azından çok daha absürd olabilecek şeyler var dünyada başka. Ancak
üçüncü oyun ile hiç görmediğiniz bir Red Alert gelmiş.



Command & Conquer: Red Alert 3 8887



Sonik saldırılar yapan eğitimli yunuslar, dev mürekkep
balıkları çok sırıtmıyordu, Yuri meselesi evet ilginç bir fikirdi, yine
de hepsi ilk oyunun K9 köpekleri yanında fantastik kalıyordu.
Electronic Arts Los Angeles stüdyosu önceki oyunlardaki absürdlüğü ve
fantastikliği sıfıra indirmiş Red Alert 3 ile. Karşımızda zırhlı ayılar
var paraşütle yere inen, dönüşebilen Japon mecha robotları etrafı darma
duman ediyor, kısa etekli Japon liseli kızlar havada uçarak psişik
güçlerini kullanıyor, Rushmore dağı ise aslında gizli bir askeri üs ve
Abraham Lincoln’ün heykeli gözlerinden ölümcül lazer ışınları saçıyor.
Ve evet zırhlı ayılar var. Ayı. Zırhlı. Pardon bir an kendimi
kaybettim. Red Alert 3 herşeyden önce bayatlamış bir senaryo ile
gelişiyor. Bu sefer Sovyetler bir zaman makinesi geliştirip geçmişe
giderek Einstein’ı ortadan kaldırıyorlar. Einstein olmayınca Müttefik
kuvvetlerin zayıflayıp Sovyetler Birliğinin dünyaya egemen olacağını
düşünüyorlar. Ancak her defasında olduğu gibi bu sefer de işler biraz
ters gidiyor ve Japonya, yani oyundaki adıyla Empire of the Rising Sun,
Sovyetlere saldırıyor ilginç ordusu ile. Tabii bundan önce olması
gereken Pearl Harbor baskınını Japonlar değil Amerikalılar yapıyor
Hawaii’ye. Böylece de bir başka alternatif tarih senaryosu karşımıza
çıkıyor. Bu sefer olabildiğince ciddiyetsiz, hatta geyik ve Turist Ömer
Uzay Yolunda konsepti ile çıkıyor. Teknoloji çok daha çarpık ve abuk,
karakterler bir o kadar abuk, senaryo zaten yok, açıkçası bu oyunu
oynamama vesile olan iki şey var, Red Alert ile aramızda bulunan mazi
ve oyunun gerçek zamanlı video ara sahneleri.


Command & Conquer: Red Alert 3 8901



İlk oyundan beri Red Alert animasyon yerine gerçek zamanlı
videoları kullanmıştır. İlk başlarda bunun çok masum bir sebebi vardı,
çünkü kaliteli animasyonlar yapmaktan daha ucuza geliyordu standart bir
film gibi çekip koymak. Ancak sonradan bunun nasıl eğlenceli olduğunu
ve fanların hoşuna gittiğini anlayınca yapımcılar tüm C&C
oyunlarına bunlardan koymaya karar verdi. İkinci oyunda Tanya ve
Liutenant Zofia oldukça ilgisini çekti erkek oyuncuların. EA de bunun
suyunu çıkartmaya karar vermiş üçüncü oyunda. Daha önce haberlerde de
iletmiştim, oldukça kalabalık ve (çoğunlukla) ikinci sınıf olmayan bir
kadrosu var Red Alert 3’ün oyuncu açısından. Eski Playboy kapak
kızlarından bayan kafes güreşçisine, dizi yıldızlarından deneyimli
aktörlere, oyunu bir yana bırakıp ara sahnelerini izleyesim geliyor,
oyun olarak değil de film olarak piyasaya çıksaydı çok başarılı bir
B-Movie olurdu bundan hiç şüphem yok.



Red Alert, Command & Conquer ana serisi altındaki en
renkli oyun olmuştur her zaman için. Tiberium serisi daha ciddi ve
bilim kurgusal takılırken, Generals tamamen gerçekçi gider. Ancak Red
Alert’ın kendine has bir tonu olmuştur, steampunk, bilim kurgu,
alternatif gelecek ne derseniz deyin asla tam karşılığını bulamazsınız.
Zaman yolculuğu kullanarak uzay-zaman sürekliliğini bozmak sureti ile
yaratılan saçma senaryolar ve onlara eşlik eden yapay ve bilinçli kötü
oyunculuk taşan gerçek çekimler Red Alert denince akla gelenler ve bu
oyunda öncekilerin yaklaşık beş katı yoğunlukta var hepsi. Sonuç
olarak elimizde üç “Campaign” bulunuyor, Müttefikler (Allies),
Sovyetler Birliği (Soviet Union) ve aramıza yeni katılan “Empire of the
Rising Sun”, yani bugüne kadar popüler medya ve ortamlarda geçen her
türlü Japon ve uzak doğu klişesi ile ordusunu donatmış bir Japonya.


Command & Conquer: Red Alert 3 8902



Yukarıda bahsettiğim dönüşebilen mecha robotlar var, oldukça
da büyükler, sonra herhangi bir şeye dönüşmeyen samuray robotlar var,
ileri teknoloji kullanan Ninjalar, zırhlara bürünmüş mühendisler ve
evet, etek giyen bir liseli Japon kız, Akira gibi mental güçlerini
kullanıyor. Ancak diğer iki tarafın ordusunu görünce çok da garip
kaçmıyor bunlar. Müttefikler ve Sovyetlerin de saçma birlikler ve komik
teknolojiler alanında gösterecekleri var. Düşmanlarını böcek boyutuna
küçülten helikopterler, smokinli ajanlar, zırhlı zeplinler ve taş gibi
komando hatunlar. Red Alert için gerçek zamanlı strateji dendiğini
hepiniz biliyorsunuzdur, ancak Red Alert 3 için yeni bir tür demek
yanlış olmaz, hatun tabanlı strateji (hatun zamanlı strateji diyenler
de var). Haliyle oyun içi ekran görüntüleri yerine çok daha fazla önem
ve zaman (ve de para) harcandığı belli olan oyunun hatunlarına ağırlık
veriyorum ben de incelememde. İstediğin bu değil miydi yoksa EA?



Neyse efenim, oyunumuza dönelim artık. Red Alert 3, baştan
sona tamamen co-op düşünülerek tasarlanmış tek oyunculu harekatlara
sahip. Bu hem Red Alert için hem de RTS türü için bir ilk. Bütün görev
ve senaryolar aslında öyle ya da böyle co-op oynanıyor. Tek başınıza
internete bağlanmadan başka bir arkadaşınızı davet etmezseniz yapay
zeka sizin yanınızda savaşıyor çünkü. Her iki durumda da siz kendi
üssünüz ve askerleriniz ile ilgileniyorsunuz müttefikiniz de
kendisininkiler ile. Eğer başka bir insan ile yan yana oynuyorsanız
oyun içinde sesli sohbet ve harita üzerinde işaretler bırakma
olanağınız var. Bilgisayarın atadığı bir müttefik ile oynuyorsanız (ki
her bölümün başında bunun kim olacağını seçebilirsiniz) onlara çeşitli
emirler verebiliyorsunuz, bir bölgeyi ele geçirmelerini veya belirli
bir hedefe saldırmalarını söyleyebiliyorsunuz. Açıkçası oyunun en çok
beğendiğim yönü bu olmuş. Hem normal co-op olarak hem de yapay zeka ile
birlikte oynamak çok zevkli gerçekten, ve oldukça da işlevli. İşinizi
kolaylaştırıyor, görevleri kısaltabiliyor, basitçe klasik bir RTS’de
varolan güçlerinizi ikiye katlıyorsunuz. Tek sinir bozucu olan şey
oyunun sürekli olarak online hizmete bağlanmaya çalışması ve her
bölümün başında “co-op ister misiniz?” diye sorması. Bunlar için baştan
bir seçenek olsa güzel olurdu (veya var ve ben görmedim, o zaman daha
görünür bir yere koysunlar kardeşim).



Command & Conquer: Red Alert 3 8904



Red Alert 3’ün harita grafiklerini iki farklı bölümde
incelememiz gerekiyor, kara ve deniz. Oyunda neredeyse artık kara,
deniz ve hava kuvvetleri arasında bir fark kalmamış. Ünitelerin %70
kadarı amfibik, yani hem kara hem de suda gidiyor veya hem hava hem de
karada gidiyor. Bu bir yandan çok daha geniş bir taktik ve stratejik
plan seçeneği demek ama bir yandan da işin hiç esprisi kalmamış, fazla
suyu çıkmış. Ki bu deyimi tam anlamıyla su ve deniz görsellerinde
görmek mümkün. Evet, kabul ediyorum, deniz tasarımları, yüzeyler ve
efektler, suyun derinlik detayı mükemmel olmuş, ama ya çok mükemmel
olmuş ve kara bunun yanında sırıtıyor ya da karaya o kadar önem vermek
akıllarına gelmemiş. Haritaların neredeyse hepsinde öyle ya da böyle
bir su parçası var. Denizaltılar, yunuslar, uçak gemileri ve savaş
gemileri gibi üniteler yapabiliyoruz her zamanki gibi. Ama dediğim gibi
kara ve deniz savaşı arasındaki sınır çizgisi oldukça silik kalıyor.
Gemiler bir taraflarından ayaklar çıkartıp karaya girebiliyor veya kuru
zemine çıkıyor bir şekilde, bazı kara üniteleri de suya girebiliyor.
Önceki C&C oyunlarında olmayan yeni bir boyut kazandırmış oyuna
ancak bunu biraz abartmışlar. Hatta bir yanım şüphe içinde, acaba
yapımcılar sırf şahane su efektlerini ve fizik motorunun deniz kısmını
gösterip hava atmak için mi bu kadar çok abanmışlar diye.


Red Alert 3 eğlenceli bir oyun ve eğlenceli olması için
yapılmış, ancak önceki oyunların teknik kalitesine sahip değil.
Ünitelerin yön bulma işi yine sıkıntılı olmuş, alakasız yerlere
gidebiliyorlar, yönlendirdiğiniz yere gitmek yerine alakasız bir yerde
takılıp kalıyorlar. Bunca yıldan sonra bu tür teknik alanlarda gelişme
görmeyi umuyordum ama eski tas eski hamam. Animasyonlar da doğrusu pek
iç açıcı değil. Amfibik ünitelerin ve su ile karanın tümleşik kullanımı
grafik ve animasyon hataları ile yön bulma sorunlarını iyice köklemiş.
Geçişlerde sorun yaşanıyor. Mesela sudan karaya geçen bir ünite bu
geçişi tam zamanında yapamayabiliyor, karada yüzen üniteler
görebiliyorsunuz. Oyunun grafiklerindeki renk seçimi de doğrusu
rahatsız edici, en azından benim için. Oyunda ciddiyet yok ama
grafikleri tasarlarken bari biraz ciddi olunsaydı. Ünite tasarımları
fazla fantastik ve ütopik, Red Alert serisinin gerçek anlamda ilk bilim
kurgu öğesi taşıyan oyunu bu zaten. İlk oyun ikinci dünya savaşı,
ikinci oyun ise soğuk savaş temalıydı. Bu oyun ise günümüze yakın bir
dönem, sadece biraz daha çarpık bir teknolojisi var ve nükleer enerji
yok. Ünite tasarımlarında detaylar minimum düzeyde ve özellikle patlama
animasyonları hiç iç açıcı değil. En çok sinir olduğum şey ise seçili
ünitelerin etrafında beliren sarı çizgi, o kadar kalın, çirkin ve
işlevsiz ki, resmen seçilen ünitelerin detaylarını ve dış yüzeylerini
iyice kapatsın diye konmuş sanki. Kimileri oyunun cırlak renklerini
oyunun geyik teması ile uyumlu bulabilir ama benim için bu devirde
görülmemesi gereken düşük bir kalite sergilemekten öteye gidemiyor.
Gerçekçilik ve ciddiyet farklı şeylerdir nihayetinde. Çizgi film tarzı
grafikler ise git gide daha çok oyunda karşımıza çıkıyor inatla.


Command & Conquer: Red Alert 3 8905



Bunların dışında oyunun strateji formülü önceki C&C
oyunlarındaki ile neredeyse aynı. İlk oyundan bir önceki oyuna kadar
Command & Conquer açısından değişen çok da bir şey olmadı zaten.
Hatta açıkçası Red Alert 3 için serinin yeni oyunu demek pek gelmiyor
içimden. Daha çok Red Alert 2’nin yeniden yapımı olmuş. Konsept,
kıyafetler hatta müzikler bile neredeyse aynı, sadece güncellenmiş
biraz. Hell March’ın yeni haline bir şey demiyorum tabii, her daim onu
duymaya hazırım. Oynanışa dönelim. Ekonomi kısmı biraz daha
hafifletilmiş ancak sanmayın ki rahatsınız. Red Alert 3’te de
diğerlerinde olduğu gibi kaynak peşinde koşacaksınız mütemadiyen ve
asla yetmeyecek. Formül belli, deli gibi kaynak topla, bir sürü bina
yap, bunların bazılarında çeşitli araştırmalar yap ve ordular,
donanmalar ve hava filoları üret. Harekat bölümlerinde her zamanki
alışılagelmiş ilerleme hissi var, ilk başlarda elinizde ünite ve bina
türlerinin sayısı oldukça az, bölümleri geçtikçe yavaş yavaş diğerleri
açılıyor ve kullanımınıza giriyor. Anca son göreve geldiğinizde
elinizde tüm binalar, silah, teknoloji ve üniteler açık oluyor. Bununla
birlikte bazı görevlerin tasarımı sizin oyunu kendiniz için ve kendi
istediğiniz şekilde değil de o bölümü kim tasarladıysa onun istediği
gibi oynuyorsunuz hissi veriyor. Klasik Red Alert doğrusallığı burada
da aynen mevcut. Bir de kamera yakınlığı Red Alert 2 ile neredeyse
aynı, yakınlaştırma ve uzaklaştırma var ama çok kısıtlı, bir iki milim
yakınlaşıp uzaklaşabiliyor, haliyle ünite ve binaların detaylarını pek
göremiyoruz. Günümüz strateji oyunlarını düşününce bu oldukça geri
kalıyor teknoloji olarak açıkçası.


Command & Conquer: Red Alert 3 8906



Çok oyunculu ve Skirmish modları her zamanki gibi eğlenceli ve
insafsız (başından kalkmak zor oluyor her iki taraf için de), hatta
ekonominin daha kolay idare edilebilir ve dengeli hale getirilmesi ile
Skirmish artık daha hızlı ve şiddetli. Red Alert ustalarının klasik
taktiklerinden birisidir, oyunun başında Ore Refinery yaptıktan sonra
hem birden fazla kaynak toplama kamyonu yapar hem de birden fazla
Refinery yapıp kaynak, yani para toplama işini hızlandırırlar. Red
Alert 3 buna izin vermiyor. Kaynaklar etrafa dağılmış patates tarlası
şeklinde değil, onun yerine tek bir kaynak yatağı bulunuyor ve bir
kaynak yatağına da sadece bir tane Refinery yapabiliyoruz ve onu da
sadece bir kamyon kullanabiliyor. Rush sever Red Alert oyuncuları bu
oyunda daha farklı taktikler geliştirip kullanmak zorunda. Oyunda
kaynak ve güç dengesizliğini önlüyor bu elbette ama rakibinizin
dengesini bozup ilk saldırıyı yapabilmek için yine de uğraşmanız
gerekecek.


Üç taraf arasındaki denge iyi oturtulmuş, zaten ünitelerin bir
kısmı ortak özelliklere sahip. Red Alert 3’ün en devrimsel yanı
ünitelerin birincil saldırı yetenekleri yanında birer de ikincil
özelliğe sahip olmaları. Sonu “craft” ile biten oyunlardan
hatırlayacağınız üzere ünitelerin belirli ve sınırlı sayıda
kullanabilecekleri bu ikincil özellikler oyuna hem renk getirmiş, hem
de taktik açıdan oyunu güçlendirmiş aynı zamanda da oyundaki mikro
yönetim unsurlarını arttırmış. Üç tarafın savaşta odaklandıkları ve
güçlü oldukları yönler var. Mesela Ruslar için olay mobilite, her an
her yerden çıkabiliyorlar, Bullfrog savaş araçları ile piyade üniteleri
bulundukları yerden öteye, aradaki engelleri aşmak için
fırlatabiliyorsunuz (nehirlerden, tepelerden veya duvarlardan). Sickle
denen araçlar ise hem amfibik hem de belirli bir mesafeyi zıplayarak
aşabiliyorlar. Sovyet helikopteri Twinblade ise hemen hemen tüm
araçları kaldırıp taşıyabiliyor. Ruslar kısaca her an her yerde düsturu
ile savaşıyor.


Command & Conquer: Red Alert 3 8907



Japonlar ise daha çok sürpriz öğesini kullanmayı seviyorlar ve
ateş gücü ile birlikte samuray kılıçlarına da güveniyorlar. Piyade
ünitelerinin neredeyse hepsinde kılıç var, ve düşmana arkadan yaklaşıp
tek darbede indirebiliyorlar kılıçlar ile. Senaryo harekatını oynarken
ilk başlarda uçaksavar ve deniz tabanlı hava savunması açısından en
zayıf olan taraf Japonlar, ama bu sonradan aşılan bir sorun. Dev robot
ise dayanıklı ve güçlü bir ünite, düşmanların üzerine koşup onları ezip
dağıtmayı seviyor. Müttefikler ise daha çok ateş gücü ve teknolojiye
abanmış. Deniz kuvveti ve hava saldırı kuvveti en güçlü olan taraf
Müttefikler. Einstein’ın yokluğu Allied güçlerini teknolojiden yoksun
kılmamış. Düşmanları donduran veya kibrit kutusu boyuna ufaltan
helikopterleri kesinlikle favorim.


Oyunun sunumundan bahsedecek olursak gerçek zamanlı video
aktörleri oldukça eğlenmişler çekimleri yaparken, bunu söyleyebiliriz
kesinlikle. Hatun tabanlı strateji olarak elbette bol miktarda fetiş
üniforma ve gereğinden fazla et göreceksiniz. Bir yerden sonra alışıyor
insan. Oyunun müzikleri oyun hakkında en çok sevdiğim şey oldu
açıkçası. Öncelikle müzikler için Red Alert ile eş anlamlı hale gelmiş
olan Hell March’ın bestecisi Frank Klepacki ile anlaşmış EA, eski
şarkıların yenilenmiş halleri ile birlikte bol miktarda gaz şarkı
barındırıyor oyun. Bol bol gitar, “distortion” ve davul mevcut. Votka
ve Sovyet ayısı temalı Rus marşı ise anlatılmaz yaşanır bir şey.


Command & Conquer: Red Alert 3 8909



Red Alert 3, gerçek zamanlı stratejiyi alıp kafasına göre
çevirerek ve bol bol sulandırarak önünüze koyan bir oyun. Eğlenceli ama
kaliteli değil. Önceki oyunlardan ve genel olarak C&C serisinden
pek farklı değil oynanış ve strateji açısından, haliyle eski bir seriyi
tekrar hayata geçirme konusunda başarılı. Doğrusu iyi veya kötü bir şey
diyemiyorum, çünkü oyun öyle fazla bir değişiklik getirmiyor Red Alert
2’ye, haliyle sevdiğim bir oyun bozulmamış olduğu için seviniyorum, ama
bir yandan da kalitenin düşük olması ve işlerin biraz çığrından çıkıp
abartılmış olması beni üzenlerden. Fikirlerim her an değişkenlik
gösteriyor ama en baskın olanı her ne olursa olsun bu bir Red Alert ve
gidip oynamalısın diyor. Hem grafiklerin çok üst kalitede olmaması bir
yandan iyi olmuş, düşük sistemlerde de rahatlıkla çalışabiliyor. Ama
daha fazlasını isteyenler, yani hem kalite, hem gelişmiş grafikler hem
de daha ciddi bir RTS anlayışı isteyenler başka oyunlara baksın, Red
Alert 3 onlara göre değil çünkü.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.refleksforum.com
 
Command & Conquer: Red Alert 3
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Command & Conquer: Yuri's Revenge
» Red Alert 3
» Red Alert 3
» Red Alert 2
» Red Alert 2

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
|Refleks|-Oyun,Tasarım,Film,Program,Tek link,İndir :: Oyun Bölümü :: Oyun İncelemeleri-
Buraya geçin: