|Refleks|-Oyun,Tasarım,Film,Program,Tek link,İndir
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

|Refleks|-Oyun,Tasarım,Film,Program,Tek link,İndir


 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Pure --

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
FaTaL
Yönetici
Yönetici
FaTaL


Ruh Hali : Pure -- Manyak10
Başak Mesaj Sayısı : 626
Rep Puanı : 11990
Teşekkür Aldı : 18
Kayıt tarihi : 24/10/09
Nerden Nerden : Kocaeli
İş/Hobiler İş/Hobiler : 3D / Maya / After Efect
Lakap Lakap : Fatal

Pure -- Empty
MesajKonu: Pure --   Pure -- EmptyPaz Kas. 01, 2009 4:25 pm

Keskin bir viraj, çamurlu bir yol, sert bir dönüş ve ardından nitro
boost açıp süspansiyonu kökleyerek yapılan 45 derecelik bir atlayış.
Havada onlarca metre yükselen bir ATV, Yeni Zellanda’nın büyüleyici
manzarasının eşliğinde hızlı bir düşüş. Kazanılan ivme ve havada
taklalar atan, soğuk kanlılıkla adrenalinin yönlendirildiği göz alıcı
ve çılgın hareketler ile yere konan bir ATV ve başarılı bir
kombinasyonun ardından gelen nitro ile hızlanarak bir sonraki zıplayışa
hazırlanmak. Bu sekans klasik bir Pure oyununda başınıza sıkça gelen
bir sahne, ve sıklıkla da tekrar edilen. Karşımızda Black Rock
tarafından geliştirilmiş yeni bir off-road akrobasi yarış oyunu olan
Pure var, bu sefer ralli arabaları, 4x4 kamyonlar veya kros
motosikletler yok, daha farklı ve sıra dışı bir oyuncak olan ATV’ler
var altımızda, ve saf adrenalin ile saf hız ve aksiyon. Aslında az
önceki kelimeler Disney Interactive’in dağıtımcılığını yaptığını bu
oyunu tanımlamak için oldukça yeterli.


Pure -- 8830



Yarış oyunu demek pek doğru değil, her ne kadar geliştirici
firma olan Black Rock, Disney tarafından satın alınmadan önce Climax
adı altında çıkarttığı oyunları ile yarış türünde adı duyulan oyunlar
yapmış olsa da bu sefer Pure ile farklı bir yaklaşım edinmişler. Düz ve
tatsız bir yarış simülasyonu yerine yüksek aksiyonlu ve gerçekten
oldukça uzak akrobatik numaralar ile döşenmiş bol toz toprak ve çamurlu
bir canavar yaratmışlar. Sonuç olarak çıkan şey ise, şimdi bilemiyorum,
açıkçası ikilemde kaldım, boş vaktinizi değişik ve eğlenceli bir
şekilde geçirmek istiyorsanız tatmin edici, heyecan verici ve davetkar
bir yapım, ama saf aksiyondan oluşuyor derken gerçekten saf diyorum,
öyle saf ki, başka bir şey sunmuyor, boşuna derinlik falan aramayın.
Kapsamlı olamayan bu arkadaşı fazla kapsamlı olmadan, eğlencesine göre
değerlendireyim dedim, umarım iyi etmişimdir.



Pure için yarış oyunlarının “Street” sürümü diyebilirim, hani
olur ya NBA Street gibi, size normal bir basketbol oyunun derinliğini
ve kapsamını sunmaz, ama başka hiçbir basketbol oyununda olmayan ve
büyük olasılıkla da gerçek hayatta yapamayacağınız, hatta başkasının
bile yaptığını görmeyeceğiniz hareketleri yapma imkanı sunar size. Pure
da bu mantıkla ekstrem spor ruhunu ve tadını veren bir yarış oyunu.
Oyunda kimi zaman bitiş çizgisine ulaşmak için gerçekten
zorlayacaksınız kendinizi, saat aleyhinize işleyecek, odak yarışı
bitirmede olacak, virajları düz ve sarsıntısız bir şekilde alıp mümkün
olduğunca yarış alanında kalmaya bakacaksınız. Ama ekstrem spor
oyunlarında olduğu gibi çoğunlukla bundan daha önemli görevleriniz
olacak ve vaktinizi fiziksel olarak mümkünatı olmayan hareketleri
yapmaya uğraşarak harcayacak ve elinizde oyun kolu (veya klavye ve
fare) iki büklüm bulacaksınız kendinizi, oyunun da en çok hatta tek
iddialı olduğu nokta burası.


Pure -- 8834



Oyunun kontrol şeması diğer yarış oyunlarından farksız,
değişik bir şey yok, alışmanız umduğunuzdan da kısa sürecektir.
Off-road oyunlarında son zamanlarda görmeye alıştığımız süspansiyon
kökleme özelliği Pure’da da var, bir çıkıntı, kenar veya yükseltiden
atlarken süspansiyonu tutup zıplama anında serbest bıraktığınızda
havada daha fazla kalıyorsunuz. Yarış oyunlarında genel olarak
altınızdaki aracın size kendini nasıl hissettirdiği önemlidir, çok
hafif olup oyuncak maket hissi vermesi de en az sanki yere sabitlenmiş
veya ağırlık bağlıymış gibi hantal olması kadar istenmeyen, oyun
deneyimini öldüren yanlardır. Pure bu konuda oldukça başarılı,
araçlarımızın ağırlığı fizik motoru ile uygun bir şekilde ayarlanmış,
havalandığınızda tuğla gibi yere düşmüyorlar, balon gibi de
sekmiyorlar, viraj alırken de lastikler yeri olması gerektiği gibi
kavrıyor. Ancak tabii tek olayı yarışan ve takla atan araçlar olan bir
oyunda bunların olması bir artı değil, olması gereken bir özellik.
Oyunda hasar modellemesi bulunmuyor ama rakipleriniz size çarparak
yoldan çıkartabiliyor aracınızı, veya daha eğlencelisi arkanızdan
atladıklarında daha yüksekten kısa mesafeye düşerek kafanıza
konabiliyorlar ve bu hiç hoş olmuyor inanın, yapay zekanın kullandığı
araçlara dikkat etmek önemli bir faktör.


Pure’u diğer off-road ve yarış oyunlarından ayıran yegane şey
ise özgür hareket sistemi. Hareketten kastım özel dublör hareketleri.
Dört tekerli motorumuz havadayken oyun kolunun üç tuşundan birisi veya
birkaçına basarak ve yön tuşları ile yön vererek oldukça yaratıcı
hareketler gerçekleştirebiliyoruz. Her yarışa birinci seviye hareketler
ile başlanıyor, başarılı hareketler gösterdikten ve güzel dublör
aksiyonları gerçekleştirdikten sonra bir sonraki seviye hareketler
açılıyor. Puan topladıkça daha çılgın ve imkansıza daha yakın figürler
sergileyebiliyoruz. Kısaca hızlan, havalan ve kop diyebiliriz.



Pure -- 8837



Yarış esnasında bu hareketlerimizin sayısını ve numara
havuzumuzu genişlettikçe bir yandan da nitro depoluyoruz, ekranda mavi
bir çubukta gösterilen nitro boost ile tahmin edebileceğiniz üzere
abartı hızlara ulaşıyoruz. Oyunun genel dengesi de buna bağlı, yani
hareket yap, puan ve nitro kazan, kazanılan nitro ile daha hızlı git ve
daha yükseğe çık daha fazla hareket yapıp daha ölümcül numaralar aç ve
daha fazla nitro topla. Basit, eğlenceli ve sıkıntısız.


Oyun tembelliğe kesinlikle karşı ve yaratıcılık ile yeniliği
teşvik ediyor, bir hareketi ilk defa yaptınız, o zaman taze oluyor,
biraz daha tekrarladınız, eh artık o hareketin erbabısınız, aynı
hareketi yapmaya devam mı ettiniz? Bayatsınız. Yaptığınız hareket ne
kadar taze ise ona göre fazla puan ve nitro kazanıyorsunuz, en
basitinden Diablo’nun tecrübe puanlamasını düşünün, onun gibi. Aynı
hareketi yapmayı seviyorsanız ve/veya farklı, daha üst seviye bir tane
yoksa farklı bir yöntem deneyin ve yön tuşları ile harekete çeşitlilik
katın, veya daha basit hareketleri başa veya sona ekleyip ekstra puan
kazanın. Tony Hawk’s Pro Skater oynamış olanlar ne demek istediğimi
kolaylıkla anlayacaktır. Kontroller kolay ve ele yatkın, hareketler ise
oldukça eğlenceli ve çılgın, derecelendirme sistemi ise sizi sürekli
değişip gelişmeye zorluyor. Ele alışması kolay bir oyun Pure, ama
bırakması bir o kadar zor açıkçası, basitliği ve sürükleyiciliği bu tür
bir oyundan bekleneni son derece karşılıyor.



Pure -- 8843



Pure’da amaçsızca bir noktadan diğerine gitmiyoruz sadece,
oyunun asıl odağı World Tour modunda, tek kişilik bir kariyer modu olan
World Tour’da başlangıçta bir pilot seçiyoruz, aracımızı seçiyoruz ve
yükselen zorluk seviyesine sahip on bölümü geçmeye çalışıyoruz. World
Tour ilk defa karşılaştığınız yönleri size güzel güzel anlatıyor,
yardımcı oluyor, ufaktan başlayıp, basit hareketlerden ve
mücadelelerden zorlara doğru artan bir tempoyla ilerliyor, ilerledikçe
hem zorluk hem de bölümlerin uzunluğu artıyor. Bunun dışında üç tane
tek oyunculu yarış etkinliği mevcut tek seferlik olan; Sprint, Race ve
Freestyle. Sprint, hız ve direksiyon hakimiyeti üzerine kurulu, pistler
daha kısa ama daha zorlayıcı, zorlayıcı derken de az engebeli, haliyle
fazla atlayıp zıplama ve hareket yapıp puan ve nitro toplama şansınız
olmuyor. Race ise standart yarış, oyunun en dengeli hali bu modda
görülüyor, hem direksiyon kontrolü, teknik sürüş ve hız önemli hem de
size yeteri kadar boost kazandıracak miktarda engebeli ve harekete
müsait pistler sunuyor, ki bitiş çizgisine ulaşmak için hızlanabilin.


Sprint ve Race daha çok bitişe en önce ulaşmak ve “yarışı
kazanmak” üzerine kurulu, ancak üçüncü ve son mod olan Freestyle,
Pure’un en özgür ve çılgın halini gösteriyor. Freestyle’da bir bitiş
çizgisi yok öncelikle, zamana karşı “yarışıyorsunuz”, verilen süre
içerisinden en çok puanı ve en sağlam hareketleri yapmaya
çalışıyorsunuz, pistler ise bu işe son derece müsait olacak şekilde
zıplama noktaları ile dolu. Pure’un en çok arcade hissi veren tek
oyunculu modu olan Freestyle’da sürüş alanı içinde yarışçıların ele
geçirmek için birbirleri ile mücadele etmeleri gereken ek hız, güç vs
gibi özellikler veren bonuslar var. Yıldızlar, mesela derhal o an
yapılması gereken özel bir hareket veriyor, başarabilirseniz
kazandığınız puan akıllara sığmıyor. 2X bonusu ise belirli bir süre
içinde kazanacağınız puanları ve nitroyu ikiye katlıyor, nitro
sembolleri ise topladığınızda nitro çubuğunu sonuna kadar dolduruyor.
Combo sayacı dolmadan hareketleri arka arkaya birbirine bağlayarak
gerçekleştirin, tüm hareketleri açın, hızlanın ve daha çok puan
toplayıp daha hasta hamleler yapın, asla sırtınız yere gelmez.
Gelmemesi de lazım çünkü bir kere durursanız geri dönüş olmuyor, oyunun
hızı diğerlerini yakalamanıza kolay kolay izin vermiyor. Hareket ve
hamlelerde yatkınlık kazandıktan sonra Pure’un Freestyle modu sizi uzun
bir süre idare edecektir. İnsanoğlu açgözlü bir varlık ne de olsa, hep
daha fazlasını ister.



Pure -- 8856



World Tour modu dışında Pure başka dolgun ve doyurucu bir tek
oyunculu moda sahip değil. Trial modu önceden açtığınız pistlerde
kişisel rekorlar kırmanıza olanak sağlıyor, başka yarışçıların
müdahalesi olmadan, bir de Single Event adında bir mod var ki bu da
aslında World Tour da hâlihazırda oynamış olduğunuz pistlerde bir kez
daha yarışmanızı sağlıyor o kadar. Olması gereken bir turnuva modu, iki
kişilik karşılıklı bir mod veya Pure’u daha derin bir deneyim haline
getirebilecek yan oyunlar yok. Sonuç olarak, kolay alışkanlık yapıp zor
bırakılan bir oyun olmasına rağmen kısa sürüyor, bir yerden sonra
sıkıntıdan bırakmak zorunda kalıyorsunuz, en azından ben şu esnada
oynamayı daha çok istediğim yapımlar varken birkaç saatten fazla
harcamak istemedim açıkçası. Tabii bu süre yetenek ve oyun tarzınıza
bağlı olarak değişebilir sizin için, usta bir yarış ve ekstrem spor
oyuncusu Pure’u birkaç saat içinde tamamen bitirebilir, daha sıradan ve
genel oyuncular ise biraz daha zorlanacaklardır bitirmek için. Neyse ki
işin iyi tarafı oyunun online çok oyunculu modu tek başınıza
sıkılmaktan kurtarıyor sizi. Online olarak üç tek oyunculu yarış modunu
aynen oynayabiliyorsunuz başkaları ile bir de üstüne sadece online
olarak oynanabilen Freeride isimli bir yarış modu var.



Freeride modunda katılımcılar zamana karşı yarışarak farklı
alanlarda en yüksek puanı toplamaya uğraşıyorlar. Hızlı gidip daha az
atraksiyon yapmak isterseniz en hızlı tur zamanlarını kazanmak için
mücadele edebilirsiniz. İnsanüstü hareketler ve sonu gelmeyen
kombinasyonlar size keyif veren şey ise zafere ulaşmak için en fazla
hareket puanını toplamaya çabalayabilirsiniz. Havalanmak ve adrenalin
sizi kendinize getiriyorsa en yükseğe zıplayıp en çok havada kalma
puanlarını toplamayı kendinize gaye edinebilirsiniz. Black Rock, işin
aslında, oyunun tüm tek oyunculu modlarını bir araya getirmiş, üstüne
ekstra özellikler eklemiş ve ortalığı şenliğe çevirmiş ve bu oyunun
oynanabilirliğini ve ömrünü arttırmada oldukça etkili olmuş. Online
oyun 16 oyuncuya kadar çok oyuncu desteği veriyor, limit dolmazsa
gerektiğinde oyun yapay zeka oyuncular ekliyor, oyunu açan sunuculuk
görevi görenler ise yarışın bazı kural ve seçeneklerini kendileri
koyabiliyor. Online mod neredeyse tamamen sorunsuz çalışıyor ve eğlence
konusunda kesinlikle tek oyunculu modu dövüyor.



Pure -- 8859



Zamanınızın büyük bir kısmını havada ve aşağı bakarak
geçirdiğiniz bir oyunda manzaranın güzel olması gerçekten önemli bir
nokta. Pure bu gereksinimi doğru anlamış ve sadece pist ve araçlar ile
hareketleri önem vermemiş, aynı zamanda etraftaki dağlara, taşlara,
bitkilere kısaca dünyaya da önem vermiş. Oyunda 12 bölge bulunuyor,
uçak hurdalığından tropik adalara çeşitlilik yeterli. Her biri de temiz
ve gerçekçi bir şekilde çizilmiş, tasarlanmış ve işlenmiş yer
şekillerine, yüzeylere ve ışıklandırmaya sahip. Binalar, yerleşim
yerleri, tepenizden geçen helikopterler gibi detaylar da pistleri
zengin kılıyor. Yarış oyunlarında pistleri iyice öğrenip her detayını,
virajını rampasını bellemek hem oyundan alınan zevki katlar genelde.
İster yapay zekaya ister diğer oyunculara karşı oynarken pisti tanımak
ve ona göre önceden önlem alarak yarışmak insana kendini profesyonel
bir yarışçı gibi hissettirir, Pure’un bu çevre grafikleri ve güzel
manzaraları bu işi daha da zevkli kılıyor. Açıkçası bu günlerde
aydınlık ve temiz çevresi olan yarış oyunu bulmak git gide zorlaşıyor.



Buraya kadar her şey güzel, hep öyle gideceğini sandınız değil
mi? Nasıl kandırdım sizi! Evet pistler güzel hoş, ama sadece 12 tane
var ve World Tour’da yapılan 50 yarışın ardından bayatlıyor, sıkıcı
olmaya başlıyor, çünkü birbirlerinden tek farklı bulundukları konsept,
çevre, mekanik olarak ve ilerleme olarak aynı özelliklere sahip, aynı
insana farklı elbiseler giydirseniz bile bir yerden sonra gözünüze
farklı gözükmez, bu da o hesap işte. Sprint yarışlarda bir iki farklı,
ters düzen var ama çoğunlukla oyunu bir süre oynadıktan sonra daha da
zengin ve çeşitli olabilirdi diyor insan. En azından ilerledikçe
değişen bir şeyler olsaydı. Benzerlik taşısalar da, pistler yüzde yüz
doğrusal değil, klasik kısa yollar, gizli geçitler gibi sizi
hızlandırabilecek yahut çok dik bir rampadan havalanmanıza olanak
verecek en olmadı çamur birikintisine düşürecek alternatif yollar
mevcut.


Pure -- 8868



Yarış etkinliklerini tamamladığınızda yarışçınız için yeni
kıyafetler ve ATV aracınız için yeni parçalar ile
ödüllendiriliyorsunuz. Araçların kendisi lisanslı değil ama bazı
lisanslı parçalar var oyunda araçlara eklenebilecek. Oyunda beğendiğim
bir başka yön ise farklı oyun modları için farklı yapılarda araçlara
ihtiyacınız olması, yarış, sprint ve Freestyle için farklı araçlar inşa
edip parçalarını değiştirmek güzel olmuş. Modifiye ve kendi aracınızı
inşa etmek size zevk veriyorsa Pure size iyi gecelectir. Garaj
özelliği, çok hızlı olmasa da, zevkli. Bir de bu işi angarya olarak
görenler için otomatik araç hazırlama seçeneği var, istediğiniz farklı
türde aracı otomatik olarak inşa ediyor oyun ama ne yazık ki bir
otomatik yükseltme seçeneği yok, kırkıncı yarıştan sonra keşke olsaymış
demeye başlayacaksınız.



Pure, safi eğlence ve hız üzerine bir oyun olarak vermesi
gerekeni veriyor, ama biraz fazla hızlı ve yoğun veriyor, haliyle de
ömrü kısa kalıyor. Off-road ve ekstrem sporu birleştiren bu oyun
amaçsız, anlamsız ve konusuz aksiyon arayanlar için ilaç gibi, ama çok
da bir şey beklemeyin. Eğer az daha derinlik katabilselermiş, birkaç
farklı ve daha oynanabilirliği yüksek olan mod konsaymış adını çok daha
fazla duyurabilirdi. Bu hali ile kısıtlı bir kitle için ideal olmuş
sadece. Kısıtlı bir oyun ama o kısıtlı alanda işini iyi yapıyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.refleksforum.com
 
Pure --
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
|Refleks|-Oyun,Tasarım,Film,Program,Tek link,İndir :: Oyun Bölümü :: Oyun İncelemeleri-
Buraya geçin: