|Refleks|-Oyun,Tasarım,Film,Program,Tek link,İndir
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

|Refleks|-Oyun,Tasarım,Film,Program,Tek link,İndir


 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Köye Yöneliş Dönemi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Uyus_Sweeti
Genel Yetkili
Genel Yetkili
Uyus_Sweeti


Ruh Hali : Köye Yöneliş Dönemi Deli10
Mesaj Sayısı : 392
Rep Puanı : 11874
Teşekkür Aldı : 11
Kayıt tarihi : 30/10/09
Nerden Nerden : Kocaeli
Lakap Lakap : Hacı

Köye Yöneliş Dönemi Empty
MesajKonu: Köye Yöneliş Dönemi   Köye Yöneliş Dönemi EmptyPaz Kas. 01, 2009 7:37 pm

Köye yöneliş dönemi
Şiirde olduğu gibi öykü ve romanda da asıl dönüm noktası 1930’lardadır.
Sadri Ertem Resimli Ay’da yayımlanan (1928) öykülerine Vakit
gazetesinin ekinde yenilerini ekleyerek (1930-31) toplumcu gerçekçiliğe
yönelen yazının ilk örneklerini verirken, Almanya’dan dönen Sabahattin
Ali de yine Resimli Ay’da bu yoldaki ilk öykülerini yayımlar.

Ama bu dönemde, ne Vakit gazetesinde Sadri Ertem’in çevresinde
toplanan Bekir Sıtkı Kunt, Reşat Enis Aygen gibi gençlerin, ne de
Sabahattin Ali’nin toplumcu gerçekçiliği başarıyla uyguladıkları
söylenebilir. Birinciler eleştirel bir tutumu gerçekleştirseler de
gözlemciliği aşamazlar. Sabahattin Ali’nin gerçekçiliği ise
coşumculuğun izlerini taşır.

Gözlemci tutumu, yalın anlatımıyla Memduh Şevket Esendal her iki
çizgiye de bağlanmaz. Ama öykülerini yayımladığı 1925’ten sonra 1942’ye
kadar siyasal konumu nedeniyle susmak zorunda kalışı yazındaki
gelişmelerin dışına iter onu. Bu susuş, “edebiyat yapmak”tan kaçınan
dil tutumu, olaydan çok bir durumu sergilemeyi amaçlayan öykü anlayışı
ve anlattığı kişilere sevgi dolu yaklaşımı göz önünde tutulursa,
gerçekçilik çizgisindeki öykücülüğümüz adına bir kayıptır. CHP Genel
Sekreterliğinden ayrıldıktan (1942) sonra yeniden öykü yazarı olarak
görünürse de aşılmıştır artık. Sabahattin Ali, toplumcu gerçekçi
çizgiyi geliştirmiş, toplumsal sorunlardan çok aydın bireyin, küçük
adamın dünyasına yönelen duyarlığıyla Sait Faik yeni bir öykü anlayışı
getirmiştir.

II. Dünya Savaşı yıllarında Reşat Enis, Samim Kocagöz, Kemal
Bilbaşar, Cevdet Kudret gerçekçi çizgide ürün verirlerken, Abdülhak
Şinasi Hisar, geçmiş özlemiyle yüklü, bireyci yapıtlarıyla belirir. Ama
toplumsal karşıtlıkların su yüzüne çıktığı, toprak reformu
tartışmalarının tek parti yönetiminde bölünmelere yol açtığı bir geçiş
dönemidir yaşanan. Yazın da toplumsal, siyasal oluşumların dışında
kalamaz doğal olarak. Üstelik yeni yetişen kuşak, iktidarla devleti
özdeş görmemekte, iktidara karşı çıkabilmektedir artık. Bu karşı çıkış,
köy ve köylüden başlayarak dönemin Türkiyesi’nin hemen bütün toplumsal
sorunlarının gündeme getirilmesine yol açar. Çok partili döneme geçişi
izleyen yıllarda ve 1950’lerde ise köye yöneliş egemen bir tutum olarak
görünür.

Temelde bir akım sayamayacağımız, ama toplumcu gerçekçi çizgide
bir çığır görünümünü alan bu yöneliş, Köy Enstitülü sanatçılarla, köy
kökenli ya da köyü yakından tanıyan yazarların birbiri ardına ürün
vermeleriyle yaygınlaşmıştır. Mahmut Makal’ın köy notlarını topladığı
Bizim Köy’ü (1950), öğrenim yıllarında hemen hepsi şiirle yazına giren
Köy Enstitülü yazarları benzeri örnekler üretmeye iter. Bunu 1954-1955
yıllarında Orhan Kemal (Bereketli Yapraklar Üzerinde), Yaşar Kemal
(İnce Memed, Teneke) ve Kemal Tahir’in (Sağırdere) köye toplumcu bir
bakış açısıyla yaklaşan yapıtları izler. 1960’a gelirken, Reşat Enis,
Kemal Bilbaşar, Samim Kocagöz, İlhan Tarus, Orhan Hançerlioğlu, Talip
Apaydın, Sunullah Arısoy, Necati Cumalı, Fakir Baykurt gibi
sanatçıların öykü ve romanlarıyla köyü konu alan zengin bir yazın
oluşmuştur.

Yanlış bir deyimlemeyle köy romanı olarak anılan bu dönem
yapıtlarında, en çok kalıplaşmış bir tiplemeye gidilmesi eleştirilmiş,
kimi öykü ve romanlarda bölgesel konuşma özelliklerine, ağıza yer
verilmesi anlatım dili olarak yanlış bulunmuştur. Gerçekten, bu
yapıtlarda basmakalıp tipler yinelenmiş, köyün ve köylünün sorunlarına,
bir bakıma bilimsellikten uzak coşumcu çözümler getirildiği ya da
gerçekliğin yanlış kavrandığı olmuştur. Ama ne kötü örnekler, ne de
bakış açısının gelişmememişliğinden doğan yetersizlikler, köy konu
edinen yazını olumsuzlamaya yetmez. Bu yapıtlarla, en azından köy ve
köylü gerçek boyutlarıyla yazınımıza girmekle kalmamış, toplumcu
gerçekçi çizgide de bir aşama geçilmiştir. Nitekim 1960’tan sonra
düşünsel ortamın gelişimine bağlı olarak yazının da toplumsal
gerçekliği daha bilinçli bir bakış açısıyla kavramaya çalıştığı,
yazınsal birikimi değerlendirerek kendini aştığı görülür.








Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http:///www.refleksforum.com
 
Köye Yöneliş Dönemi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ****** Dönemi Musıki Devrimi
» Başlangıctan Fatih dönemi sonuna kadar osmanlıda mimari
» İşletme 4. Sınıf Final Dönemi Ders Özetleri Ders Notları

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
|Refleks|-Oyun,Tasarım,Film,Program,Tek link,İndir :: Eğitim E-Book :: Türkçe - Edebiyat-
Buraya geçin: