Gazete ve dergi gibi süreli yayınlarda, bir yazarın
periyodik olarak genel bir başlık altında günün sosyal ve siyasî
olaylarını kendi bakış açısına, siyasî, ideolojik eğili-mine ve düşünce
yapısına göre değerlendirdiği kısa yorum yazılarına fıkra denir.
Yazarın, gündelik olayları, özel bir görüşle, güzel bir üslupla,
kanıtlama gereği duymadan yazdığı kısa, günübirlik yazılardır.
* Gazete yazısıdır.
* Yazar düşüncelerini kanıtlama yoluna gitmez.
* Dil tabiidir. günlük deyimlere, yer yer nükteli sözlere yer verilir.
* Okuyucuyla sohbet ediyormuş gibi bir hava sezdirilir.
* Türün ünlüleri, Ahmet Rasim, Falih Rıfkı, A. Haşim, H. Cahit Yalçın, Peyami Safa.
Bir yazarın herhangi bir konu veya günlük olaylar hakkındaki
görüşlerini, düşüncelerini ayrıntılara inmeden anlattığı gazete ve
dergilerde yayımlanan kısa fikir yazılarına fıkra denir. Bu tür
yazıların diğer adı da ‘Köşe Yazısı’dır. Fıkralar, gazete ve dergilerin
belli sütun veya köşelerinde yayımlanır.
yazılı kompozisyon türü olarak fıkra düşünsel ağırlıklı, günlük, kısa
yazılardır. Siyasi ve toplumsal olaylar ele alınırken belgelere,
kanıtlara, aşırı ayrıntılara yer verilmez. yazarı geniş kitlelere
seslendiği için dili kolay anlaşılır olmalıdır. Her konuda fıkra
yazılabilir.
Fıkranın Özellikleri
1. Günlük olaylar veya düşüncelerle ilgili konular işlenir.
2. Konular tarafsız bir şekilde ele alınmalıdır.
3. Düşünceyi ön plânda olmalıdır.
4. Konular çok değişik açılardan ele almadan, ayrıntılara inmeden işlenir.
5. Yazılanlara okuyucuyu inandırma zorunluluğu yoktur.
6. Yazılanlar okuyucunun ilgisini çekmelidir.
7. Nükteli fıkralardan, kıssalardan, vecize ve atasözlerinden faydalanılmalıdır.
8. Açık, sade ve akıcı bir dil kullanılmalıdır.
Fıkranın Yazılma Amacı
Fıkraların amacı, siyasî, kültürel, ekonomik, toplumsal vb. konuları
çok defa eleştirel bir bakış açısıyla anlatarak kamuoyunu
yönlendirmektir. Fıkralarda kesin olmaktan ziyade güzel, hoş sonuçlara
varmaya; canlı, ilgi çekici olmaya özen gösterilmelidir. Yazar kendi
duygu ve düşüncelerini en başarılı şekilde yansıtarak okuyucu ile
arasında sıkı bir bağ kurar.
Not: Bu tür fıkraları, kısa hikâye niteliğindeki, nükteli, mizah öğesi
taşıyan fıkralarla karıştırmayınız. Bu tür fıkralarda dinleyeni
güldürmek, eğlendirmek ön plandadır. Oysa köşe yazılarında okuyucuyu
düşündürmek, güncel bir sorunu dile getirmek esastır.
Fıkra ile makalenin Farkı
1. makalelerde yazılanları ispatlama kaygısı vardır; ancak fıkralarda yazılanları ispatlama kaygısı yoktur.
2. makalelerde ciddi, yapmacıksız, bilimsel bir anlatım vardır. Fıkralarda açık, sade ve anlaşılır bir dil kullanılır.
3. fıkralar günübirlik yazı türüdür. makalede ise böyle bir durum yoktur.
Edebiyatımızda Fıkra yazan ilk kişi Ahmet Rasim’dir. Bunun dışında
Falih Rıfkı Atay, Peyami Safa, Burhan Felek ve Çetin Altan en tanınmış
fırka yazarlarıdır.
Türk edebiyatında fıkra yazarlığı ne zaman başlamıştır?
Türk edebiyat ında fıkra yazarlığı, Şinasi’nin 1860 yılında Agâh Efendi
ile birlikte çı-kardıkları Tercüman-ı Ahval gazetesindeki yazılarıyla
başlamıştır. O zamandan günümüze kadar fıkra yazan başlıca yazarlar
şunlardır: Namık Kemal, Ahmet Rasim, Ahmet Haşim, Falih Rıfkı Atay,
Burhan Felek, Peyami Safa, Refi Cevat Ulunay, Orhan Seyfi Orhon, Yusuf
Ziya Ortaç, Bedii Faik, Necip Fazıl Kısakürek, Nazlı Ilıcak, Rauf
Tamer, Ahmet Kabaklı, Çetin Altan, Oktay Ekşi, Uğur Mumcu, Abdi İpekçi,
İlhan Selçuk, Ergun Göze, Hasan Pulur, Mehmet Barlas, Fehmi Koru, Ta-ha
Akyol, Gürbüz Azak, Ahmet Taşgetiren, Cengiz Çandar, Yavuz Gökmen,
Gülay Göktürk.