COĞRAFYANIN TANIMI VE KONUSU YARDIMCI BİLİMLERİ , BÖLÜMLERİ VE ÖZELLİKLERİ
Tanımı : Coğrafya, geo(Yer ) ile
graphein ( tasvir etmek ) sözcüklerinin birleşmesinden meydana
gelmektedir. Coğrafyanın konusu yeryüzüdür. Coğrafyanın konusu
içerisine yaşam içerisinde var olan bir çok şey girmektedir. Örneğin
çevreyi
oluşturan taşküre(litosfer),suküre(hidrosfer),havaküre(atmos fer) ve
canlılar küresi ( biyosfer ) coğrafyanın araştırması kapsamına
girmektedir.
Coğrafya insanın yaşadığı doğal çevre ile ilişkilerini konu edinen
bir bilimdir.Coğrafyanın tanımı yapılırken en çok yapılan hatalardan
biri de coğrafyayı sadece bir dağın yüksekliğini bilmek yada bir
akarsuyun kaç km olduğunu bilmek sanmaktır. Biraz önce yapılan
açıklamadan da anlaşılacağına göre doğal ortam ve bu doğal ortamın
etkileri önemlidir. Bir coğrafyacı dağların yüksekliğini tam olarak
bilmeyebilir ama o dağın tarım,ulaşım,turizm ve nüfuslanma üzerindeki
etkilerini çok bilir.
Coğrafya Biliminin İlkeleri : Her
bilim dalının olduğu gibi coğrafyanın da kendine özgü metot ve ilkeleri
bulunmaktadır. Coğrafya bir olayı incelerken şu ilkelerden
yararlanmaktadır. Bu ilkeler şunlardır ;
1. Nedensellik İlkesi : Coğrafi
olayların araştırılması sırasında olayların nedenleri sorulmakta ve
bunlara yanıtlar aranmaktadır. Örneğin Yağmur nasıl yağmaktadır ? ,
Deprem neden olan faktörler nelerdir ?
2. Dağılış İlkesi : Coğrafi
olayların yeryüzündeki dağılımı incelenmektedir. Coğrafyacı bir olayın
sadece nedenini araştırmakla kalmaz bu olayın yeryüzü genelinde
dağılımını da incelemektedir. Yukarıda sorulan soruları coğrafyacı
şöyle devam eder ; Yağmurun ülkemizdeki coğrafi dağılımı nasıldır ?
Türkiye'de depremler hangi sahalarda daha fazladır ? Dağılış ilkesi
sadece coğrafya ya haz bir özelliktir.
3. Karşılıklı İlgi İlkesi: Coğrafi
olayların birbirleri ile olan bağlantıları da incelenmektedir. Örneğin
Yağışın basınçla , sıcaklığın Güneş ışınlarının düşme açısı ile olan
ilişkisi ya da Dağlık ve engebelik alanların nüfus ve yerleşme
üzerindeki etkileri de incelenmektedir.
Coğrafya Biliminin Yararlandığı Diğer Bilim Dalları :
1. Astronomi : Uzay bilimi
2. Jeoloji : Yer Bilimi
3. Jeofizik : Dünyanın iç yapısının inceleyen bilim dalı
4. Hidroloji : Sular bilimi
5. Meteoroloji: Atmosfer olaylarını inceleyen bilim dalı
6. Kartografya :Harita bilimi
7. Zooloji : Hayvan bilimi
8. Botanik : Bitki bilimi
9. Antropoloji : İnsan bilimi
10.Etnoloji : İnsan ırklarını inceleyen bilim dalı
11.Sosyoloji : Toplum inceleyen bilim dalı
12.Demografi : Nüfus bilimi
COĞRAFYANIN BÖLÜMLERİ
Coğrafya incelemiş olduğu konuları göre iki bölüme ayrılmaktadır :
1. Genel Coğrafya
A. Fiziki Coğrafya
a) Jeomorfoloji
b) Klimatoloji
c) Biyocoğrafya
d) Hidrografya
B. Beşeri Coğrafya
C. Ekonomik Coğrafya
2. Yerel Coğrafya
A) Bölge Coğrafyası
B) Ülke Coğrafyası
C) Kıta coğrafyası
1. GENEL COĞRAFYA : Fiziki beşeri ve
ekonomik olayların yeryüzünün tamamında ayrı ayrı ele almaktadır.
Olayların meydana geliş nedenleri ve dağılışları incelenmektedir.
Gözlem ve karşılaştırma yapılarak olaylar bir sınıflandırmaya
çalışmaktadır. Genel coğrafya incelemiş olduğu konular bakımından üç
bölüme ayrılmaktadır.
A) Fiziki Coğrafya : Yüzey şekilleri başta
olmak üzere okyanuslar denizler göller ve akarsular gibi su küreyi
oluşturan unsurlar da inceleme alanına girmektedir. Fiziki coğrafya
denizlince yeryüzünün dış görünümü aklımıza gelmelidir.
Jeomorfoloji ( Yüzey şekilleri bilimi ) :
Yeryüzü şekillerinin oluşumlarını araştırır. bunları sınıflandırır.
Örneğin Depremlerin meydana gelmesi . akarsuların oluşturmuş olduğu
şekiller , buzul ve rüzgarların meydana getirdiği yer şekilleri
jeomorfolojinin inceleme alanına girmektedir.
Klimatoloji( İklim Bilgisi ):
Yeryüzündeki iklim tiplerini ve bu iklim tiplerinin coğrafi dağılımını
incelemektedir. Örnek vermek gerekirse Tropikal iklimi meydana getiren
şartlar ve bu iklimin görüldüğü yerler klimatoloji biliminin kapsamı
alanına girmektedir.
Biyocoğrafya( Canlılar coğrafyası ) :
İnsan hariç yeryüzündeki diğer canlıların ( hayvan ve bitki ) coğrafi
dağılışını ve bu bu dağılışı etkileyen fiziki şartları incelemektedir.
Örneğin küçük baş hayvanların dağılım alanları ve bu dağılımda etkili
olan iklim koşulları ve yer şekillerinin etkisi biyocoğrafyanın
konusudur.
Hidrografya ( sular coğrafyası ) : Denizler , göller, akarsular ile yeraltı sularının özelliklerini inceler dağılışlarını açıklar .
B) Beşeri Coğrafya : Yeryüzündeki insan topluluklarının doğal ortamla olan ilişkilerini incelemektedir.
İnsanlara ait tüm özellikler beşeri coğrafyanın konusu içerisinde yer
almaktadır. Örneğin İnsanların sayısı , yıldan yıla değişimi bu
değişimde etkili olan faktörler , İnsanların yaş cinsiyet , medeni
durum, çalışma koşulları , eğitim seviyesi gibi özellikleri beşeri
coğrafyanın kapsamı içerisinde yer almaktadır .
C) Ekonomik Coğrafya : İnsanların yapmış
olduğu faaliyetler ekonomik coğrafyanın kapsamı içerisinde yer
almaktadır. Tarımı etkileyen şartlar , tarım ürünlerinin yetişme
şartları , tarım ürünlerinin coğrafi dağılışı yine aynı sanayi ,
ulaşım, ticaret ve turizmi etkileyen olaylar da ekonomik coğrafyanın
kapsamı içerisinde yer almaktadır.
2. YEREL COĞRAFYA : Genel coğrafyanın
incelemiş olduğu tüm konular yerel coğrafyanın konuları arasında yer
almaktadır. Ancak yerel coğrafya olayları incelerken bir sınır
belirtmektedir ve olayları daha dar bir çerçeve de incelemektedir.
Örneğin rüzgar oluşumuna neden olan faktörler genel coğrafyanın
klimatoloji biliminin kapsamı içerisindedir. Ancak Türkiye'de etkili
olan rüzgarlar yerel rüzgarlar yerel coğrafyanın konusuna girer.
EVREN VE DÜNYAUzay : Dünyamız ve diğer gökcisimlerinin içinde bulunduğu sınırsız boşluktur.
Evren : Uzay boşluğu ile bu boşlukta yer alan gök cisimlerinin hepsine birden evren (kainat) denir.
Gezegen : Isı ve ışık kaynağı olmayıp, yakınlarındaki yıldızlardan aldıkları ısı ve ışığı yansıtan gök cisimleridir.
Meteor : Gök taşı.
Yıldız : Kızgın gazlardan oluştukları için ısı ve ışık yayan gök cisimleridir.
Güneş Sistemi : Güneş çevresinde belirli bir yörüngede hareket eden
gezegenle ile diğer gök cisimlerinin oluşturduğu topluluktur. Güneş
Sistemi’nin oluşumu ile ilgili en çok kabul gören Cant-Laplace
teorisidir. Başlangıçta bir nebula (ateş topu) olan Güneş’te daha sonra
büyük bir patlama olmuştur ve bunun sonucunda merkezde Güneş ve onun
çevresinde dönen 9 gezegen oluşmuştur.
1. Merkür (Utarit) 2. Venüs (Zühre)
3. Dünya (Yer) 4. Mars (Merih)
5. Jüpiter 6. Satürn
7. Uranüs 8. Neptün
9. Plüton
UYDU : Bir yörünge boyunca gezegenlerin çevresinde dolaşan daha küçük gök cisimlerine denir. Örneğin Dünya’nın uydusu Ay’dır.
AY VE AYIN HAREKETLERİAy yerin uydusu ve ona en yakın gök cismidir. Özellikleri:
1. Ay’da hava ve su olmadığı için canlılar yaşayamaz.
2. Atmosfer olmadığı için meteorolojik olaylar görülmez. Bu yüzden dış kuvvetlerin şekillendirici etkisi yoktur.
3. Ay iç ısısını kaybetmiştir. Dolayısıyla iç kuvvetler de etkili değildir.
4. Gece gündüz arasındaki sıcaklık farkı çok yüksektir. Çünkü hem atmosferi yoktur, hem de gece gündüz süresi çok uzundur.
5. Ay kendi ekseni etrafında, Dünya etrafında ve Dünya ile birlikte Güneş etrafında döner.
6. Ay kendi ve Dünya etrafındaki dönüşünü aynı sürede, yani 28 gün 13
saatte tamamlar. Bu nedenle Dünya’dan hep aynı yüzü görülür.
7. Ay’da gece ve gündüzler 15’er gündür.
8. Dünya üzerinde bir noktanın Güneş’i ikinci kez görmesi için aradan 24 saat geçmelidir. Buna “Güneş Günü” denir.
Dünya’nın kendi ekseni etrafında dönüşü sırasında bir meridyenin
yeniden ayın doğrultusuna gelebilmesi için gereken süre 24 saat 50
dakikadır. Buna “Ay Günü” denir. Bu yüzden bir Güneş yılı 365 gün 6
saat, Ay yılı ise 354 gündür.
9. Ay’ın Dünya’nın etrafında dönmesi sonucunda bazen Ay, Güneş ile
Dünya arasına girer ve buna “Güneş Tutulması” denir. Bazen de Dünya,
Güneş ile Ay arasına girer. Buna da “Ay Tutulması” denir.
10. Ay, yörüngesi üzerinde Dünya’ya en yakın olduğu zaman, Ay’ın ve
Güneş’in çekim gücüne bağlı olarak okyanuslarda su seviyesi
yükselmekte, diğer zamanlarda ise normale dönmektedir. Buna “Med-Cezir
(Gel-Git)” denir ve bu yükselme - alçalma her gün 50 dakika gecikme ile
olur. Çünkü Ay günü, Güneş gününden 50 dakika fazladır.
11. Ay’daki yer çekimi Dünya’dakinin 1/6’sı kadardır.
COĞRAFİ KONUM Herhangi bir yerin dünya üzerinde bulunduğu yere coğrafi konum denir. 2’ye ayrılır:
1. Özel Konum: Bir ülkenin kıtalara, denizlere, okyanuslara, ulaşım ve
ticaret yollarına, yer altı ve yer üstü zenginlik kaynaklarına, sanayi
merkezlerine, komşu ülkelere göre konumuna özel konum denir. Özel konum
bir ülkenin iklim, ekonomik ve jeopolitik durumuna etki eder.
Dünya üzerinde özel konumun etkisine şu örnekler verilebilir:
Norveç, Japonya, İzlanda, İngiltere gibi deniz ve okyanuslara komşu olan ülkelerde balıkçılık ileri gitmiştir.
Kuzeybatı Avrupa kıyıları yüksek enlemlerde bulunmalarına rağmen
Golf-Stream sıcak su akıntısının etkisi ile ılıman bir iklime
sahiptirler.
Türkiye’nin Özel Konumu ve Sonuçları:
1. Türkiye; Asya, Avrupa ve Avrupa kıtalarının birbirine en çok yaklaştığı yerde bulunmaktadır. Bunun sonucunda:
Doğal köprü durumundadır. Göçler bura üzerinden yapılmıştır.
Önemli ticaret yolları olan, İpek ve Baharat yollarına geçitlik yapmıştır.
2. Farklı kültürlerin birleştiği yerdir.
3. Tabi güzellikler bakımından zengindir.
4. Dünya’da en çok petrol çıkarılan ülkelere komşudur.
5. Üç tarafı denizlerle çevrilidir. Yeryüzü şekilleri çeşitlidir. Bunun sonucunda:
İklim çeşitliliği
Yetiştirilen ürün çeşidi
Turizm faaliyetleri
Deniz ürünleri çeşitliliği artmıştır.
6. Akdeniz’i Karadeniz’e bağlayan İstanbul ve Çanakkale boğazlarına sahiptir.
Türkiye’nin stratejik önemi artmıştır.
Boğazlardan alınan geçiş ücreti ekonomik katkı sağlamaktadır.
7. Avrupa’da Yunanistan, Bulgaristan; Asya’da ise İran, Irak, Suriye, Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan’a komşudur.
8. Ortalama yükseltisi fazladır. (1132 m)
9. Yükselti batıdan doğuya doğru artar.
10. Zengin yer altı kaynaklarına sahiptir.
2. Matematik Konum: Dünya üzerinde herhangi bir noktanın Ekvator ve
başlangıç meridyenine olan uzaklığının derece, dakika ve saniye
cinsinden değeri o noktanın matematik konumunu verir. Bir yerin
matematik konumu paralel ve meridyenlerden yararlanılarak bulunur.
Türkiye’nin Matematik Konumu ve Sonuçları:
Türkiye 36-42 kuzey paralelleri ile 26-45 doğu meridyenleri arasında
bulunur. Kuzey Yarımküre’de ve Orta Kuşak’ta yer alır.Sonuçları:
1. Dört mevsim belirgin olarak yaşanır.
2. Güneş ışınlarını en fazla 77° lik açı ile alır. Çünkü dönenceler dışındadır.
3. Kuzeyi ile güneyi arasında 6° lik fark vardır.
4. Sıcaklık güneyden kuzeye azalır.
5. Doğusu ile batısı arasında 76´ lık fark vardır.
6. Kışın saatler 30° boylamına göre (İzmit) ayarlanır (2. saat dilimi).
Yazın ise ileri alınır. 45° boylamına göre ayarlanır (3. saat dilimi).
7. Kışın cephesel yağışlar olur.
YERİN BOYUTLARI Yeryüzündeki herhangi bir noktanın yerini ve boyutlarını belirtmek için
Dünya’mız enine ve boyuna parçalara ayrılmıştır. Bunlar paralel ve
meridyenlerdir.
1. PARALELLER: Paralel daireleri içinde en büyük olanı Ekvator’dur. Kutup noktalarına
eşit uzaklıkta bulunan, Dünya’mızı ortasından çevreleyen en geniş
daireye “Ekvator” denir. Ekvator’dan itibaren kutuplara doğru 1’er
açıyla çizildiği varsayılan dairelere “paralel daireleri” denir.
Enlem: Yerküre üzerindeki bir noktanın Ekvator’a olan uzaklığının açı cinsinden değeridir.
Paralellerin Özellikleri:
1. Ekvator’un 90 kuzeyinde, 90 güneyinde olmak üzere toplam 180 paralel dairesi vardır.
2. Başlangıç paraleli Ekvator’dur.
3. En büyük paralel dairesi Ekvator’dur.
4. Ekvator’dan kutuplara doğru gidildikçe paralel boyları kısalır,
kutuplarda nokta halini alır. Buna karşılık paralel numaraları büyür.
5. Bazı paraleller özel isimler alır.
6. Paraleller birbirleri ile kesişmezler, birleşmezler.
7. Doğu-Batı doğrultusunda uzanırlar.
8. Ekvator ile dönenceler arasında kalan enlemlere “Alçak Enlemler”;
dönencelerle kutup daireleri arasında kalan enlemlere “Orta Enlemler”;
kutup daireleri ile kutup noktaları arasında kalan enlemlere ise
“Yüksek Enlemler” denir.
9. İki paralel arasında 111 km uzaklık vardır.
Enlemin Etkileri:
1. Enlem Güneş ışınlarının geliş açısını belirleyen temel etkendir.
2. Güneş ışınları Ekvator’a dik geldiği için daha dar bir alanı
aydınlatır ve ısıtır. Aynı ışınlar Dünya yuvarlak olduğu için kutuplara
yatık gelir ve daha geniş alanı aydınlatır ve ısıtır. Bunun için
Ekvator’dan kutuplara doğru sıcaklık azalır. Dolayısıyla iklim
kuşakları oluşur.
3. İklim farklılıkları, doğal bitki örtüsü, hayvan toplulukları, toprak
çeşidi, nüfusun dağılışı ve yoğunluğu, yerleşme ve deniz sularının
özellikleri üzerinde etki yapar.
4. Tarımın yapıldığı üst sınır, Ekvator’dan kutuplara gidildikçe deniz
seviyesine yaklaşır. Bu durum orman üst sınırı ve kalıcı kar sınırında
da görülür.
5. Güneş ışınlarının Ekvator’da aldığı yol daha kısadır. Bu yüzden tutulma azdır. Kutuplara gidildikçe tutulma ve yol artar.
6. Yıl boyunca Ekvator’da gece – gündüz süresi eşittir. Kutuplara
gidildikçe gece – gündüz süresi arasındaki fark artar. Kutuplarda 6 ay
gece, 6 ay gündüz yaşanır.
Not: Enlemin etkileri Dünya’nın şeklinin sonucunda ortaya çıkmıştır.
Sınav sorularında enlem cevabı verilmiş olabilir. Aynı anlamdadır.
2. MERİDYENLER: Bir kutuptan diğerine uzanan, Ekvator’u ve paralelleri dik kestiği kabul edilen yarım dairelerdir.
Boylam: Yerküre üzerinde herhangi bir noktanın başlangıç meridyenine olan uzaklığının açı cinsinden değerine boylam denir.
Meridyenlerin Özellikleri:
1. Başlangıç meridyeni Londra’daki Greenwich istasyonundan geçen meridyendir.
2. 180 doğuda ve 180 batıda olmak üzere toplam 360 meridyen vardır.
3. Ekvator üzerinde iki meridyen arası uzaklık 111 km dir. Kutuplara
doğru gidildikçe daralır ve kutuplarda birleşir. Nedeni Dünya’nın
küresel olmasıdır.
4. Bütün meridyenlerin boyları eşittir.
5. İki meridyen arası zaman farkı 4´dır.
6. Aynı meridyen üzerinde bulunan iki noktada yerel saat aynıdır. Güneşin önünden aynı anda geçerler.
7. Meridyen dereceleri Greenwich’ten batıya veya doğuya doğru gidildikçe artar.
8. Kuzey – güney doğrultusunda uzanırlar.
9. Kutuplarda bütün meridyenler birleşir.
10. Meridyenler bir paralel boyunca eşit uzaklıkta bulunur.
11. 180° Doğu ve 180° Batı meridyenleri aynıdır.
Boylamın Etkileri:
Boylam, sadece Güneş’in doğuş ve batış saatleri arasındaki farklarda
etkilidir.Yani yerel saat farklarında. Aynı meridyen üzerinde yerel
saat aynıdır, çünkü Güneş aynı anda doğar.
Yerel Saat: Dünya kendi ekseni etrafında dönerken bütün meridyenler
güneşin önünden 4´ ara ile geçerler. 360 yerel saat vardır. Çünkü her
meridyende Güneş farklı saatte doğar. Her meridyenin Güneş’e olan
konumuna göre bir saati vardır. Buna yerel saat denir.
Gün içinde Güneş ışınlarının yere en dik geldiği zamana öğle denir ve saat 12 kabul edilir.
Ortak Saat (Ulusal Saat): Günlük hayatta yerel saatlerin hepsini
kullanmak mümkün değildir. Bu nedenle ülke içindeki herhangi bir
meridyenin yerel saati ülke sınırları içinde kullanılır. Buna ortak
saat denir. O meridyende Güneş en tepedeyken saat 12’dir ve tüm ülkede
12 kabul edilir.
Doğu – batı doğrultusunda geniş alan kaplayan (Rusya, ABD, Çin)
ülkelerde birden çok ortak saat kullanılır ve ortak saatin değiştiği
sınır tabelalarında belirtilir. Şili, İtalya gibi ülkelerde ise kuzey –
güney doğrultusunda uzandıkları için, tek ortak saat kullanılır.
Türkiye’nin doğu – batı doğrultusundaki uzunluğu aynı anda birden çok
ortak saat kullanılmasını gerektirmez. Ancak yazın ve kışın değişir.
Yazın 45° Doğu meridyeninin (Ağrı,Hakkari) yerel saati (3. saat dilimi)
ortak saat kabul edilir ve saatler 1 saat ileri alınır. Bunun nedeni
enerjiden tasarruftur.
Kışın ise 30° Doğu meridyeninin (İzmit) yerel saati (2. saat dilimi) ortak saat kabul edilir ve saatler 1 saat geriye alınır.
Saat DilimleriBilim ve tekniğin hızla gelişmesi ile ülkelerarası ekonomik ve siyasi
ilişkilerin artması, buna bağlı olarak da iletişimin hızlı olması
uluslar arası saatlerin doğmasına neden olmuştur. Bu nedenle uluslar
arası saat dilimleri oluşturulmuştur.
1. Başlangıç meridyeninin 7° 30´ doğu ve 7° 30´ batısı arası 0 (sıfır)
saat dilimi olarak kabul edilir ve bundan sonra her 15° lik meridyen
yayı aralığı bir saat dilimini oluşturur.
2. Saat dilimleri 15° de bir olduğu için 360 ÷ 15 = 24 saat dilimi vardır.
3. Her saat dilimi arasında bir saat zaman farkı vardır.
4. Bir saat diliminin saat ayarının yapıldığı boylamı bulabilmek için o saat diliminin numarası 15 ile çarpılır.
5. Türkiye yazın 3. saat diliminde, kışın ise 2. saat dilimine yer alır.
6. Doğu – Batı doğrultusunda geniş alan kaplayan ülkelerde birden çok saat dilimi yer alabilir.
7. Saat dilimleri her zaman meridyenleri izlemez. Siyasi sınırlara göre bazen daralır, bazen genişler.
Tarih Değiştirme ÇizgisiBaşlangıç meridyeninin karşıtı 180° meridyenidir. 180° meridyeninin iki
tarafı arasında 1 günlük zaman farkı vardır. Dünya kendi ekseni
etrafında döner. Buna göre 180° meridyeninin doğusunda gün batısına
göre 1 gün ileridedir. Çünkü 180° meridyeninin doğusu Güneş önünden
daha önce geçer. Güneş daha önce doğar. Batıya doğru devam edildiğinde
her meridyende Güneş 4´ geç doğar. Bu yüzden 180° meridyenine tarih
değiştirme çizgisi denir.
AntimeridyenBir meridyeni aksi istikamette 180° ye tamamlayan meridyendir.
HARİTA BİLGİSİ ve ÖLÇEKLERHarita Nedir?Yeryüzünün tamamının veya bir bölümünün kuşbakışı görünümünün belli bir
ölçek dahilinde küçültülerek bir düzlem üzerine aktarılmasıyla elde
edilen çizime harita denir.
Bir çizimin harita olabilmesi için mutlaka şu 3 özelliği taşıması gerekir:
1. Kuşbakışı görünüş: Haritası çizilen alanın tam tepeden görünüşü
kuşbakışı olarak adlandırılır. Haritaların çiziminde tepeden görünüş
sağlanamaz ise yeryüzü şekillerinin biçimlerinde, boyutlarında ve
birbirlerine olan uzaklıklarında değişmeler olur.
2. Bir düzleme aktarılmış olması: Dünya’nın kutuplardan basık,
Ekvator’dan şişkin kendine has bir şekli küresel vardır. Küresel yüzeyi
geometrik açıdan düzleme aktarmak imkansızdır. Bu yüzden haritalar
çizilirken kara ve denizlerin yerküre üzerindeki şekilleri ve
genişlikleri tam olarak yansıtılamaz, boyutlarında bozulmalar olur.
Bozulma oranı Ekvator’dan kutuplara doğru artar. Çünkü kutuplarda küresellik daha belirgindir.
Gösterilen alan arttıkça bozulma oranı da artar. Çünkü alan büyüdükçe küresellik belirginleşir.
Haritalarda meydana gelen bu bozulmaları en aza indirebilmek için
çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. Bunlara projeksiyon (izdüşüm)
yöntemleri adı verilir.
Projeksiyonlar izdüşüm (yükseltinin 0 m kabul edilmesi) esasına
dayandığı için yükseltinin fazla olduğu yerlerde izdüşüm alanı ile
gerçek alan arasındaki fark artar.
Not: Türkiye’de gerçek alan ile izdüşüm alan arasındaki farkın en fazla
olduğu bölgeler Karadeniz ve Doğu Anadolu; en az olduğu bölgeler ise
Marmara ve Güney Doğu Anadolu’dur.
Başlıca Projeksiyon Yöntemleri:
a. Silindir Projeksiyon Yöntemi: Alan koruyan projeksiyon yöntemidir. Ekvator ve çevresinin gösterilmesi için kullanılır.
b. Konik Projeksiyon Yöntemi: Açı koruyan projeksiyon yöntemidir. Kutuplar ve çevresinin çiziminde kullanılır.
c. Düzlem Projeksiyon Yöntemi: Uzunlukları koruyan projeksiyon yöntemidir. Orta enlemli yerlerin çiziminde kullanılır.
3. Ölçekli olması: Haritalardaki küçültme oranına ölçek denir. Başka
bir ifade ile harita içindeki uzunluk veya alanların, gerçek uzunluk
veya alanlara oranını gösterir. Haritanın ölçeği, çizilecek haritanın
özelliğine veya haritanın kapsam ve amacına göre seçilir.
Ölçekler 3 şekilde gösterilir:
a) Yazı ile gösterme: Yazı ile haritadaki belli mesafenin gerçek arazi
üzerinde kaç m veya km’ye tekabül ettiğini gösterir. Mesela, harita
üzerinde 4 cm, arazi üzerinde 1 km’ye eşittir...
b) Kesir ölçek: Küçültme oranının kesirli sayılarla ifade edildiği ve
haritalarda en çok kullanılan ölçek şeklidir. 1/5000, 1/50.000, 1/
2.000.000 gibi...
*Kesir ölçeklerde pay her zaman 1’dir. Payda ise haritası çizilen alanın kaç defa küçültüldüğünü gösterir.
*Kesir ölçeklerde ölçek ile ölçek paydası arasında ters orantı vardır.
c) Çizik ölçek: Eşit dilimlere ayrılmış bir çizgi üzerinde harita
üzerindeki uzunlukların gerçek uzunluklara oranının gösterildiği
ölçeklerdir.
Çizik ölçeklerde sıfırın solunda yer alan kısım, daha küçük uzunlukları göstermek için kullanılır.
Ölçeklerin Birbirine Çevrimi
Kroki: Herhangi bir yerin kuşbakışı görünüşünün ölçeksiz ve kabataslak
olarak düzleme aktarımıdır. Harita ile arasındaki fark krokinin
ölçeksiz, haritanın ölçekli olmasıdır.
Harita Çeşitleri
1. Kullanım amaçlarına göre:
A. İdari ve Siyasi Haritalar: Ülkelerin başka ülkelerle olan
sınırlarının gösterildiği haritalara siyasi; ülkelerin kendi içindeki
illeri, eyaletleri, bölgeleri gösteren haritalara idari haritalar denir.
B. Beşeri ve Ekonomik Haritalar: Nüfus, göç, yerleşme, tarım, hayvancılık, turizm, sanayi vb. dağılışını gösteren haritalardır.
C. Fiziki Haritalar: Yeryüzü şekillerinin fiziki yapısını, dağılışını ve yükseltilerini gösteren haritalardır.
D. Özel Haritalar: Belli bir konu için özel olarak hazırlanan
haritalardır. Örnek: Türkiye toprak haritası, Karadeniz Bölgesi bitki
haritası...
Bütün haritalardan yararlanılarak;
Uzaklık bulunabilir,
Alan hesaplanabilir,
Yön tayin edilebilir,
Konum belirlenebilir.
Not: Profil ise yalnızca fiziki haritalardan çıkarılabilir.
2. Ölçeklerine göre haritalar:
A. Büyük Ölçekli Haritalar:
I. Planlar: Ölçekleri 1/20.000’e kadar olan haritalardır. Şehir imar planları, kadastro haritaları bu türdendir.
II. Topografya Haritaları: Ölçeği 1/20.000 ile 1/200.000 arasında olan
haritalardır.Jeolojik, topografik, morfolojik, ulaşım haritaları bu
türdendir.
Büyük Ölçekli Haritaların Genel Özellikleri:
1. Paydaları küçüktür.
2. Dar alanı gösterir.
3. Ayrıntı gösterme gücü fazladır.
4. Küçültme oranı azdır.
5. Aynı alanı gösteren küçük ölçekli haritalara göre daha fazla alanı (düzlemde) kaplarlar.
6. İzohipsler arası yükselti farkı azdır.
7. Bozulma oranı azdır.
B. Orta ölçekli haritalar: Ölçekleri 1/200.000 ile 1/500.000 arasında olan haritalardır.
C. Küçük ölçekli haritalar: Ölçeği 1/500.000’den daha küçük olan
haritalardır. Bu haritalar kıtaların, ülkelerin, dünyanın tamamını veya
bir bölümünü gösterir. Atlaslar, duvar haritaları küçük ölçeklidir.
Küçük Ölçekli Haritaların Genel Özellikleri:
1. Paydası büyüktür.
2. Geniş alanı gösterir.
3. Ayrıntıyı gösterme gücü azdır.
4. Küçültme oranı fazladır.
5. Aynı alanı gösteren büyük ölçekli haritalara göre düzlemde daha az alan kaplarlar.
6. İzohipsler arası yükselti arkı fazladır.
7. Bozulma oranı fazladır.
Harita Formülleri
Haritalar üzerinde yapacağımız hesaplamalarda en çok dikkat edeceğimiz
husus, sorunun hangi birimle verilip hangi birimle istendiğidir.
Uzunluk Ölçüsü Birimleri
Onar onar büyür ve küçülür.
km, cm’ye çevrilirken 5 sıfır atılır.
Alan Ölçüsü Birimleri
Yüzer yüzer büyür ve küçülür.
km², cm²’ye çevrilirken 10 sıfır atılır.
Uzunluk Formülleri Alan Formülleri
Haritalarda Yeryüzü Şekillerini Gösterme Şekilleri
Yeryüzü şekillerini gösteren haritalara fiziki haritalar denir. Fiziki haritalarda yeryüzü şekilleri 5 yöntemle gösterilir.
1. Renklendirme Yöntemi: Fiziki haritalarda yeryüzü şekillerini daha
belirgin gösterebilmek için yükselti basamakları renklerle ifade
edilir. Bu renkler yer şekillerini değil sadece yükselti basamaklarını
gösterir. Renklendirme işlemi şöyle olur:
Yükselti Basamakları Renk
0-200 m Yeşil
200-500 m Açık Yeşil
500-1000 m Sarı
1000-1500 m Turuncu
1500-2000 m Açık kahverengi
2000 m ve üzeri Koyu kahverengi
Fiziki haritalarda beyaz renkler buzulları veya kalıcı karları gösterir. Göl, deniz ve okyanuslar ise mavi renkle gösterilir.
Derinlik Renk
0-200 m Açık Mavi
200-1000 m Mavi
1000-2000 m Koyu Mavi
2. Gölgelendirme Yöntemi: Yer şekillerinin bir yönden ışık ile
aydınlatıldığı düşünülür. Fazla eğimli yerler karanlık, az eğimli
yerler ise aydınlık olarak gösterilir.Gölgelendirme yönteminde yükselti
basamakları bulunmadığından, tam bir yükselti tespit etmek ve profil
çıkarmak mümkün değildir. Bu sebepten haritacılıkta yardımcı bir yöntem
olarak kullanılır.
3. Tarama Yöntemi: Tarama yönteminde eğim fazla ise çizgiler kısa,
kalın ve sık olur. Eğim az ise çizgiler uzun, ince ve seyrek olur.
Düzlükler ise beyaz bırakılır. Çizgi boyları yükselti basamaklarını
gösterir. Fazla kullanılmayan bir yöntemdir.
4. Kabartma Yöntemi: Yeryüzü şekillerinin belli bir ölçek dahilinde
küçültülerek yapılan maketleridir. Bu yöntem yer şekillerinin gerçeğe
en uygun olarak yapılmasını sağlar. Ancak yapımı, taşınması zor ve
maliyeti fazla olduğundan kullanım alanı dardır.
5. İzohips (Eş Yükselti) Yöntemi: Deniz seviyesinden itibaren aynı
yükseklikteki noktaların birleştirilmesi ile elde edilen eğrilere
izohips denir.
İzohipslerin Özellikleri
1. İç içe kapalı eğrilerdir ve birbirini kesmezler.
2. Yeryüzü şekillerinin yükseltilerini ve biçimlerini belirtirler.
3. Sıfır (m) izohipsi deniz seviyesinden başlar. Kara ile denizlerin birleştiği bu çizgiye kıyı çizgisi denir.
4. İzohips eğrileri dağ doruklarında nokta halini alır. Buralara zirve denir.
5. İzohipsler yeryüzü şekillerinin kuşbakışı görünümünü belirler.
6. En geniş izohips eğrisi en alçak yeri, en dar izohips eğrisi ise en yüksek yeri belirler.
7. İzohips eğrileri arasındaki yükselti farkı haritanın tamamında aynıdır.
8. Aynı izohips eğrisi üzerinde bulunan noktaların yükseltisi aynıdır.
9. İzohips eğrileri yan yana gelebilirler, ancak asla birbirini kesmezler.
10. Birbirini çevrelemeyen iki komşu izohipsin yükseltisi aynıdır.
11. İzohipslerin üzerinden geçen kesik çizgiler mevsimlik akarsuları, düz çizgiler ise devamlı akarsuları gösterir.
12. İzohipslerin sıklaştığı yerler eğimin arttığını, seyrekleştiği yerler ise eğimin azaldığını gösterir.
13. Eğimin fazla olduğu yerlerde;
Akarsuyun akış hızı fazladır.
Akarsuyun aşındırma etkisi fazladır.
Akarsuyun enerji potansiyeli fazladır. (Doğu Anadolu)
Akarsuyun aşındırması derine doğrudur.
Yükseltiye tırmanmak zordur.
Yatay mesafe kısadır.
Ulaşım güçtür.
14. Eğimin az olduğu yerlerde tam tersi durum vardır.
15. Her izohips kendinden daha yüksek bir izohipsi çevreler.
16. İki izohips arasındaki yükselti farkına equidistans (izohips aralığı) denir.
Equidistans ölçeğe göre değişir.
Küçük ölçekli haritalarda izohips aralığı fazladır. Çünkü küçük
ölçekli haritalarda daha geniş alanlar gösterilir. Yani izohips sayısı
fazladır.
Büyük ölçekli haritalarda izohips aralığı dardır. Büyük ölçekli
haritalarda daha küçük alanlar gösterildiği için izohips sayısı azdır.
17. İzohipslerin sık geçtiği yerde kıta sahanlığı dar, seyrek geçtiği
yerlerde geniştir.Başka bir ifade ile alçak kıyılarda deniz sığ, yüksek
kıyılarda derindir.
Not: Kıyıdan 200 m derinliğe kadar olan sahaya kıta sahanlığı denir.
Karadeniz ve Akdeniz’de dar, Ege ve Marmara’da ise geniştir.
18. Deniz seviyesine göre aynı derinlikteki noktaların birleşmesiyle
elde edilen çizgilere izobat (eş derinlik) eğrileri denir. Kıyı çizgisi
hem izobat, hem de izohips eğrilerinin başlangıç çizgisidir.
Özellikleri:
1. İç içe kapalı eğrilerdir.
2. En geniş izobat eğrisi derinliği en az olan yeri, en dar eğri ise derinliği fazla olan yeri gösterir.
3. İzobatların sıklaştığı yerlerde eğim fazla, seyrekleştiği yerlerde ise eğim azdır.
4. İzobat eğrileri arası kıyıdan derinlere doğru, açık maviden koyu maviye doğru boyanır.
İzohips Haritalarında Bazı Yerşekillerinin Gösterilmesi
1. Boyun: Dorukların ve sırtların arasında kalan alçak düzlüklerdir.
2. Vadi: İzohipslerin zirveye doğr şeklinde girinti yaptıkları yerlerdir.
3. Sırt ve Yamaç: Sırt, yamaçların birleştiği sınırdır. Yamaç ise sırtların her iki yanıdır.
4. Tepe, doruk ya da zirve: Yükseltinin en fazla olduğu yerdir.
5. Çanak (Çukur): Çevresine göre alçakta olan alanlardır. İçe doğru ok işareti ile gösterilir.
6. Kıyı Çizgisi: Deniz seviyesini gösteren sıfır m eğrisidir.
7. Delta: Akarsuların denize döküldüğü yerde denize doğru uzanan üçgen şeklindeki çıkıntılardır.
8. Haliç: Gel-gitin görüldüğü akarsu ağızlarında denizin kara içine doğru girdiği yerlerdir.
Haritalardan Yararlanma
1. İzohips haritalarından profil çıkarma:
2. İzobat Haritalarından Profil Çıkarma:
3. Yükselti Bulma:
4. Yön Bulma:
5. Eğim Hesaplama:[/size]