serezo Yönetici
Ruh Hali : Mesaj Sayısı : 952 Rep Puanı : 13489 Teşekkür Aldı : 0 Kayıt tarihi : 29/10/09 Nerden : Kocaeli/Gebze İş/Hobiler : MEsaj atmak :D Lakap : Sezo
| Konu: BoŞaltim sİstemlerİ Salı Kas. 24, 2009 9:43 am | |
| BOŞALTIM SİSTEMLERİ Metabolizma sonucu hücrelerde oluşan zararlı , yararsız ve gereksiz olan maddelere boşaltım maddesi , bu maddelerin dışarı atılmasına boşaltım , boşaltım yapmaya yarayan organlar topluluğuna boşaltım sistemi denir.
1) TEK HÜCRELİLERDE BOŞALTIM Tek hücreli canlılarda artık maddeler difüzyon veya osmozla vücut dışına atılır.Tek hücreli canlılardan amip, öglena ve paramesyum gibi boşaltım maddeleri pelikula denilen hücre zarından difüzyon ve osmozla atılır. Tatlı sularda yaşayan amip, öglena ve paramesyum gibi organizmalar metabolizma artıklarını hücre yüzeyi ile attıkları için, hücre hacmine göre hücre yüzeyi fazladır. Bu nedenle hücreye sürekli su girer. Bu su hücrenin aşırı şişerek patlamasına neden olabilir. Hücrenin patlamasını önlemek için fazla su kontraktil kofullarla difüzyonun tersi yönünde dışarı atılır.
2) BİTKİLERDE BOŞALTIMBitkilerde özelleşmiş bir boşaltım sistemi yoktur. Bitkilerde bu olay bir problem değildir.Çünkü: -Bitkilerde metabolik hız aynı büyüklükteki veya kütledeki bir hayvana göre daha düşüktür.Bitki sabit bir yerde yaşar. -Yeşil Bitkiler katabolizma sonucu oluşan artık ürünlerini Anabolizma reaksiyonlarında kullanırlar. -Bitkilerin yapısında karbonhidratlar proteinlere göre daha çok bulunur. Karbonhidrat metabolizması sonucu CO2 ve H2O oluşur. Kara bitkilerinde CO2 moleküler halde Suyun fazlası terleme ile stomalardan difüzyonla dışarı atılır. Stoma ile dışarı atılamayan fazla su yaprakların kanarlarında bulunan hidatotlar’la (Su savağı) damla halinde dışarı verilir. Bu olaya damlama (Gutasyon) denir. Hidatotların çalışması özel koşullara bağlıdır. a-)Hava neme doymuştur. b-)Toprak ya sulandığı için veya yağıştan dolayı çok suludur. c-)Terleme hızı minimumdur.(Havadaki nem oranı çok yüksek olduğu için) Hidatotla atılan su miktarı terleme ile atılan su miktarından daha azdır. Damlama esnasında bir miktar Tuzda atılır.Bazı Bitki türleri ihtiyaç fazlası organik bileşikleri ve CO2’in bir kısmını kökleri ile dışarı verirler.Bazı Bitkilerde zehirli maddeler suda çözünmeyen Tuzlar şekline çevrilmekte ve zararsız hale getirilmektedir.Bunlar kofullarda çoğunlukla kalsiyum oksalat kristalleri halinde birikir,yaprak dökülmesi ile dışarı atılır.
3) OMURGASIZLARDA BOŞALTIM Sünger ve sölenterlerde, boşaltım organı bulunmadığından, boşaltım vücut yüzeyinden difüzyonla sağlanır. Yassı solucanlardan Planarya da boşaltım organı olarak “alev hücreleri” bulunur. Alev hücresinin esas görevi hayvanın vücudundaki su dengesini sağlamaktır. Halkalı solucanlar da (toprak solucanı) karbondioksiti vücut yüzeyinden difüzyonla dışarı atar. Boşaltım organı, olarak nefridyum bulunur. [center] Şekil : Toprak Solucanında Nefridyumlar Yumuşakçalarda da boşaltım organı nefridyumlardır. Nefridyumlar kirpikli hunilerle başlar ve düz bir kanalla manto boşluğuna açılır. Örneğin Midye ve Salyangoz. Böceklerde oluşan karbondioksitin organizmadan atılması, trake borularıyla gerçekleşir. Boşaltım artıkları ise “Malpighi tüpleri" ile atılır.
4) OMURGALILARDA BOŞALTIM Omurgalılarda üreme sistemi ile boşaltım sistemi birbirine bağlantılı olup, boşaltım böbrekler ile yapılır.
Su ve Kara Hayvanlarında Azotlu Artık Maddelerin Boşaltımla Atılması Suda yaşayan tek hücrelilerle küçük basit yapılı su hayvanları amonyağı bol su ile birlikte atarlar. Seyreltildiği için amonyağın zehirli etkisi azaltılmış olur. Tatlı su balıklarında NH3 ve üre solungaçlar ve ağız epitelinden difüzyonla dışarıya atılır. Böbrekler daha çok su dengesini ayarlamada görev yapar. Deniz balıklarında glomerulus körelmiştir. Böbrek kandan çok az su süzer. Fazla tuz solungaçlardaki tuz bezleriyle dışarı atılır. Kara hayvanlarından böcekler, sürüngenler ve kuşlar vücutlarına çok az su aldıklarından amonyağı ürik asit kristallerine dönüştürerek dışarı atarlar. Böylece zehirli amonyağı çok az zehirli ürik asit halinde ve su kaybını en aza indirerek atmış olurlar. İnsanlar ve memeli hayvanlar amonyağı daha az zehirli üreye dönüştürürler. Ürenin vücuttan atılması da bir miktar suyla sağlanır. Ürenin çözünerek atılması için gerekli olan su, amonyak için gerekenden çok az, ürik asit için gerekenden biraz fazladır.
Üre oluşumu ornitin devri olarak adlandırılan bir tepkime dizisiyle sağlanır. İnsanda üre kuş ve sürüngenlerde ise ürik asit oluşumunun gerçekleştiği yer karaciğerdir. Karaciğerde oluşan üre, kan dolaşımına katılır ve böbreklere ulaşır. Kan böbreklerden geçerken süzülen üre idrarla dışarı atılır.
5) İNSANDA BOŞALTIM SİSTEMİ İnsan boşaltım sisteminin başlıca organları böbrekler, idrar kanalları ve idrar torbasıdır. Her böbrekten çıkan birer adet idrar kanalı (üreter), idrar torbasına (mesane) bağlanır. İdrar torbası da idrar kanalı (üretra) ile dışarı bağlanır.
Böbrek İnsanda, karın boşluğunun arka tarafında, bel hizasında ve omurganın iki yanında fasulye tanesi biçiminde, çukur kısımları birbirine dönük bir çift böbrek bulunur.Böbrekler 10-15 cm uzunluğunda 120-200 gram ağırlığındadır. Böbrek dıştan içe doğru kabuk(korteks) ve öz (medulla) bölgesinden oluşur. Böbreğin tam ortasında idrar boğrusuna bağlanan huni şeklinde havuzcuk (pelvis) bulunur.
Şekil : İnsanda Boşaltım Sisteminin Genel Yapısı İdrar kanalları ve idrar kesesi böbreğe yardımcısı olması bakımından önemlidir; fakat kankda atık maddeleri seçici olarak süzen esas kısım nefronlardır. Böbrekte görev yapan temel birim nefrondur. Bir böbrekte yaklaşık 1 milyon nefron bulunur.
Nefron: Malpighi cismi ile proksimal tüp, henle kulpu, distal tüp ve toplama kanalından oluşmuştur. Malpighi cismi kılcal kan damarları yumağı ve Bowman kapsülünden meydana gelir. Bowman kapsülü yassı hücrelerden oluşmuş, içi boş bir yarı küre şeklindedir. Nefron kanalcığı, Bowman kapsülünün devamında kıvrımlar yapar. Bu kıvrımlar proksimal tüpü oluşturur. Nefronun malpighi cismi,proksimal tüpü böbreğin kabuk bölgesinde yer alır.proksimal tüp öz bölgesine inilerek Henle kulpunu oluşturur. Henle kulpu tekrar kabuk bölgesine çıkarak, ikinci kıvrımlı kısım olan toplama kanalları böbreğin öz bölgesinde bulunur.
a) Nefronlardan Kanın Süzülmesi
Böbreklere gelen kanın süzülmesi boşaltım kanalcığının başlangıcındaki kılcal damar ağından süzülür.
Şekil : Kılcallardan Nefron Kapsülüne Süzülme Bu süzülme tamamen fizikseldir. Kılcal damarlardaki yüksek kan basıncı, kan plazmasının bir kısmının boşaltım kanalcığına geçmesine sebep olur. Bu geçiş olayına süzülme denir. Boşluğa geçen sıvıda inorganik tuzlar, glikoz, üre ve su gibi maddeler bulunur. Sağlıklı bir insanda yaklaşık bir günde 180 lt lik sıvı süzülür. Bu kan basıncına bağlı olarak değişir.
b) Geri Emilim ve İdrar Oluşumu
Eğer boşaltım kanalcığına süzülen sıvı aynen dışarı atılsaydı vücut çok miktarda su ile birlikte glikoz, amino asit, ve inorganik tuzlar gibi faydalı maddeleri de kaybetmiş olurdu. Fakat durum böyle değildir. Süzülen sıvı içindeki faydalı maddeler ve suyun büyük bir bölümü kanalcık hücreleri tarafından emilerek tekrar kana geri verilir. Su dışındaki diğer maddeler çoğunlukla aktif taşımayla geri emilir. Şekil : Nefronda Süzülme, Salgılama ve Emilim Olayları Emilen su miktarı vücudun o sıradaki ihtiyacına bağlı olup hipofizden salgılanan “antidiüretik”(vazopressin) hormon tarafından ayarlanır. Süzülme ile bütün maddeler Bowman kapsülüne geçemezler kanalcık hücrelerini saran kılcal damarlardaki bu maddeler (H+ ve NH+4) aktif taşıma ile kanalcığa geçirilerek idrar oluşturulur. Bu olaya salgılama veya aktif boşaltım denir. Şekil : Bir Nefronun Kısımları Belirli bir pH’ta olan idrarda su, üre, ürik asit vardır. İdrar öz bölgesindeki toplama kanallarından havuzcuğa boşalarak idrar kanalı ile idrar torbasında biriktirilir ve zaman zaman idrar torbası düz kaslarının otonom çalışmasıyla dışarı atılır.
c) Böbreğin Düzenleyici Rolü Böbrekler, kanın bileşimini, pH derecesini, ve vücuttaki su, sodyum ve potasyum gibi maddelerin miktarını düzenlemede görev yaparlar. Ayrıca doku sıvısındaki su ve tuz miktarını düzenler. Böbreklerin bu düzenlemede görevini yapmasında böbrek üstü bezlerinden salgılanan “aldosteron” ve hipofiz bezinin salgıladığı “antidiüretik” hormonun etkisi büyüktür.
d) Böbreğin Görevleri -Metabolizma artıkları ve zehirli maddeleri atmak. -Organizmanın su dengesini ayarlamak. -İç ortamın iyon dengesini düzenlemek. -Kan plazmasının osmotik basıncını düzenlemek. -Organizmanın asit – baz dengesini düzenleyerek kan PH sının 7,4 te kalmasını sağlamak. [/center] | |
|