Güneş enerjisi, cam gibi saydam maddelerden geçebildiği halde bazı
maddelerden geçemeyerek yansır. Bazı maddeler tarafından da soğurulur.
Güneş enerjisinin başka enerjilere dönüşmesi soğurulma ile olur.
Örneğin; cisimlerin ısınması, güneş ışınlarının cisimler tarafından
soğurulmasının sonucudur.
Bitkiler, soğurup tuttukları ışık enerjisini, kullanabilecekleri enerji
türü¬ne yani adenozin trifosfat (ATP)a dönüştürür. Hücredeki yaşamsal
olaylar için gerekli olan enerji, ATP’den sağlanır. Fotosentez
sırasında ve besin moleküllerinin yapılmasın¬da enerji kaynağı olarak
ATP kullanılır. ATP küçük bir molekül olmasına karşın, hücre¬nin tüm
enerji gereksinimini karşılayabilir
Tüm canlılar doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak güneş enerjisinden
yarar¬lanırlar. Canlılarda gerçekleşen metabolizma olayları (yapım ve
yıkım), kimyasal tepkimelerden başka bir şey değildir. Bu süreçte
maddenin moleküler yapısı değişmektedir. Ve her kimyasal tepkimede,
enerji değişimi olmaktadır.Canlı enerji giriş ve çıkısının sürekli
yapıldığı bir sistem olarak tanımlanabilir.
Temelinde enerji kullanımı yatan bu tepkimeler, canlılar içinde geçerli
olan du¬rumları ortaya çıkarır. Bu ise; evrendeki enerji yoktan var
edilemez, var olan enerji de hiç bir şekilde kaybolmaz. Ve ısı
enerjisi, enerjinin son dönüşüm şeklidir.
Bütün enerjilerin kaynağı güneştir. Güneş enerjisi bitkilerin yaptığı
besinle, canlıdan canlıya geçer. Bir yaşama birliğinde ki, farklı
beslenme özelliğinde olan canlıların bulunması bunu sağlar. Bununla
birlikte her basamakta aktarılan enerji geçişi biraz azalır. Azalan
enerji ısı enerjisine dönüşen ve sonuçta çevreye yayıla¬cak olan
enerjidir.
Bitkiler, Güneş Enerjisini Dönüştürüp Hücrelerinde Tutabilen Canlılar¬dır
Bitkiler güneş enerjisini organik maddelerde kimyasal bağ enerjisi biçiminde depolarlar.
Işık enerjisinin kimyasal enerjiye dönüşümü ise klorofil tarafından
gerçekleşti¬rilmektedir. Klorofil her ne kadar hemoglobine (kanın
alyuvar hücrelerinde bulunan demirli yapı) benzese de, temel olarak,
demirli değil, magnezyumlu bir pigmenttir. Bitkiler. hazırladıkları
besin maddelerinin bir kısmını kendi yaşamsal faaliyetleri için
kullanırken büyük bir bölümünü de depo eder. Bu nedenle yeşil bitkilere
üretici (ototrof) canlılar denir.
Klorofiller, güneş enerjisini emerek ya da bir başka deyişle soğurarak
kimyasal. enerjiye dönüştüren moleküllerdir. Kloroplastlarda
bulunurlar. Bu yüzden kloroplast¬lara, güneş ışığı toplayıcısı da
denilir. Klorofillerde ışık enerjisi hapsedilir. Hapsedi¬len bu enerji,
karbon dioksit ve suyun bir çeşit şeker olan glikoza dönüştürülmesin¬de
kullanılır. İşte güneş enerjisi bu temel besin maddesinde tutulan
kimyasal ener¬jiye dönüştürülmüştür.
Bitkiler Işıkta Glikoz Sentezler
Glikoz üretimi için klorofilin varlığının gerekliliğini gördünüz. Bitki
klorofil sente¬zini ışıkta gerçekleştirmektedir. Karanlıkta
çimlendirilmiş bir tohumdan geliştirilmiş bir fide gün ışığı görmediği
süre içerisinde yeşil olmadığı bilinmektedir. Bu da ışık özümlemesi
için gerekli olan klorofilin sentezinin ışıkla gerçekleşeceğini
gösterdi¬ğinden, güneş enerjisinin önemini bir kez daha ortaya
koymaktadır.
Yeşil bitkiler havadan aldıkları, CO2 ve topraktan aldıkları suyu, güneş ışığı¬nın etkisi ile glikoza dönüştürmektedirler.