Tahvil :
Anonim şirketlerin kaynak bulmak amacıyla Ticaret ya da Sermaye
Piyasası kanunlarına göre, itibari kıymetleri eşit ve ibareleri aynı
olmak üzere çıkardıkları borç senetidir.
Üzerinde bulunan kupon ve/veya anapara vadesi geldiğinde borçlu olan
şirketin borçlarını ödemesi esasına dayanan bu menkul değerler,
şirketlere ucuz ve uzun vadeli kaynak sağlama amacını taşımaktadır.
Devlet tahvillerinde bulunan vade ve faiz riskinin yanısıra, özel
şirketlerin çıkardıkları menkul kıymetler devlet tahvillerinde sembolik
olan müşteri riskini daha geniş olarak bünyesinde barındırmaktadır. Bu
nedenle tahvili alınacak şirketin, sağlam bir mali analiz sürecinden
geçirilmesi gerekmektedir.
Her şirket tahvil ihracı, ihraç eden firma ile yatırımcı arasında
yapılan bir anlaşmayı içerir. Tahvillerin ihraç koşulları genel olarak
ihraç edildiği ülke ve pazarların özel koşullarına ve düzenlemelerine
tabidir. Tahvillerin türleri, nasıl ihraç edileceği, halka arzedilen
tahvillerde arz koşulları ile, borsalara kotasyon koşul ve yöntemleri,
teminatlarının neler olacağı, geri çağrılma koşulları, faiz ve diğer
menfaatlerin sağlanma biçim ve şekilleri, tahvil sahiplerinin hakları
ve ihraç eden şirketin yükümlülükleri başta ticaret hukuku ve sermaye
piyasası hukuku düzenlemeleri olmak üzere ayrıntılı bir biçimde
düzenlenmektedir.
Tahviller iskonto esasına dayalı olarak satılmaktadır. Bir sanayi
kuruluşu veya mali bir kurum tahvil ihraç edip bunu alıcıya iskonto
ederek sattığında, alıcı iskonto oranında satıcıya eksik ödeme yapmakta
ancak vade sonunda tahvil nominal değerini tahsil etmektedir.
Sıkıyönetim:
Sıkıyönetim, savaş, savaşı gerektirecek durum, ayaklanma, vatanın ve
milletin bölünmezliğini tehlikeye düşüren hareketlerin yaygınlaşması
gibi anayasada belirtilen, Bakanlar Kurulunun yurdun bir veya birkaç
yerinde uygulamaya karar verdiği, temel hak ve hürriyetlerin
kullanılmasını geçici bir süre için sınırlayan veya tehir eden ve mülki
idare ve zabıtanın yerine askeri bir idare ve zabıtayı getiren idare
şekli; örfi idare.
Sıkıyönetim, demokrasinin verdiği hürriyetin demokrasi aleyhine
kullanılmasına mani olmak için çıkan bir idare tarzıdır. Demokrasinin
yeniden sıhhat bulması için, demokrasinin getirdiği serbestliklerin bir
kısmı demokrasi sıhhata kavuşuncaya kadar sınırlanır. Sıkıyönetim,
tabii afet, salgın hastalık, ağır ekonomik bunalımlar ve sıkıyönetimi
gerektiren hallerin daha hafifinin meydana gelmesi durumlarında ilan
edilen olağanüstü halden farklıdır. Sıkıyönetimde yetki askeri
makamlarda, olağanüstü halde ise mülki makamlardadır. Olağanüstü halde
sıkıyönetim mahkemeleri yoktur.
Sıkıyönetim, sadece maddi düzen ve güvenin sağlanması ile ilgili
olduğundan; ülkenin her yerinde değil, yalnız kamu düzeni bozulan bir
veya birkaç bölgesinde ilan edilir. Gerekirse tamamında da ilan
edilebilir. Anayasa sınırları içinde ve önceden tespit edilen kurallara
göre uygulanan hukuki bir rejimdir. Bu yüzden, hukuk devleti
ilkeleriyle uyuşmayan polis devleti ile hiçbir benzerliği yoktur.
Sıkıyönetimle ilgili herşey kanunla düzenlenmiş, keyfiliğe yer
bırakılmamıştır. Sıkıyönetimin bütün işleri yargı denetimine tabidir.
Fakat alınacak tedbir ve kararlarda, sıkıyönetim komutanına geniş
takdir yetkisi tanınmıştır.
Türk kamu hukukuna sıkıyönetim, 1876 Anayasası ile girmiştir.
Cumhuriyet döneminde, 1924, 1961 ve 1982 Anayasalarında sıkıyönetimin
hangi hallerde ve nasıl uygulanacağı belirtilmiştir.
Sıkıyönetim, 1982 Anayasasının 122. maddesine göre 1402 sayılı
Sıkıyönetim Kanunuyla düzenlenmiştir. 1982 Anayasası, 1961 Anayasasına
göre sıkıyönetimin yetkisini arttırmıştır. 1402 sayılı Sıkıyönetim
Kanunu'nun bazı maddeleri 1982 Anayasası'nın emirleri doğrultusunda,
1982 tarihli, 2766 sayılı kanun ve 1983 tarihli, 2836 sayılı kanunla
değiştirilmiştir.
Patent :
Patent, ürün veya buluş sahibine, icat ettiği ürünün satışı,
pazarlanması, çoğaltılması, bir benzerinin üretilmesi gibi alanlarda
ayrıcalıklar getiren resmi bir belge ve ünvandır.
Yeni bir ürüne patent vermek genellikle ülkeler arası kimi uzlaşmaları
da gözeten, hükümet kuruluşlarının ya da özerk düzenleyicilerin
görevidir. Koşullar, pazardan pazara değişmekle birlikte bir ürün adına
patent alınabilmesi için; bir yenilik, eski olandan bariz bir farklılık
barındırmalı ve patenti ilgilendiren konuda uzman birinin gözünde
sıradan bir yeniden düzenlemeden daha fazla olmalıdır.
En yaygın patent şekli, belirli bir süre dahilinde, patentli ürünle
aynı yapıda başka bir ürünün üretilmesinin tamamen kısıtlanması, ya da
tümüyle patent sahibinin onayına bırakılmasıdır.
Türkiye'de patent verme yetkisi, Türk Patent Enstitüsü'ne aittir.
Noter :
Noterlik bir kamu hizmetidir. Noterler, hukuki güvenliği sağlamak ve
anlaşmazlıkları önlemek için işlemleri belgelendirir ve kanunlarla
verilen başka görevleri yaparlar.Her asliye ve münferit sulh
mahkemesinin bulunduğu yerde, o mahkemenin yargı çevresindeki noterlik
işlerini görmeye yetkili olmak üzere bir noterlik kurulur.Adalet
Bakanlığı, iş yoğunluğunda artış görülen yerlerde birden çok noterlik
açabilir.
Noterlikler dört sınıfa ayrılır.Birinci, ikinci ve üçüncü sınıf
noterlikler, Türkiye Noterler Birliğinin mütalaası alınarak Adalet
Bakanlığınca sınıflandırılır.Bu sınıflandırmada, her noterliğin yetki
çevresi içindeki nüfus, iş yoğunluğu ve noterlik geliri esas tutulur.
Genellikle, aynı mahkemeye bağlı noterlikler aynı sınıftan sayılır.
Noterler üç sınıfa ayrılır. İlk defa üçüncü sınıf bir noterliğe
atanarak mesleğe girenlerin, işe başladıkları tarihte üçüncü sınıf
hizmeti başlar.Noterin ikinci ve üçüncü sınıfta asgari hizmet süresi
dörder yıldır. Bu sürenin sonunda noterin sınıfının yükselebilmesi,
Adalet müfettişi tarafından hakkında düzenlenen son hal kağıdında
olumlu kanaat belirtilmiş olmasına bağlıdır. Noterliğin sınıfının
yükseltilmesi noterin sınıfına tesir etmez.
Noterlerin meslek odası Türkiye Noterler Birliği'dir.
Yurtdışında noterlik hizmetini konsolosluklar verir.
Medeni Hukuk :
Medenî Hukuk, kişilerin birbiriyle ya da belirli ölçülerde kişilerle
devletin doğrudan veya dolaylı özel ilişkilerinin kamu hukûku gibi
başka bir hukuk dalının konusuna girmeyen hukuk dalına verilen addır.
Medenî hukûkunun temel ilkeleri şunlardır:
İyiniyet, doğruluk ve güven ilkesi,
Hâkimin takdir etmesi,
Borçların genel kurallarının uygulanması,
İspat kuralları,
Kişiler Hukûku:
Gerçek kişiler
Kişiliğin başlangıcı ve sonu
Hak ehliyeti
Fiil ehliyeti
Hısımlık
İkâmetgâh
Kişisel haklarının korunması
Tüzel kişiler
Ortak ve sürekli bir amacı gerçekleştirmek için, kendisini
oluşturanların kişiliğinden bağımsız ve ayrı bir kişilikle örgütlenen
kişi ya da mal topluluklarına verilen adlandırılır (MK m. 47).
Hukukta mevcut olan çeşitleri şunlardır:
Kamu Hukûku Tüzel Kişileri
Özel Hukuk Tüzel Kişileri
Mecelle :
Konu başlıkları
1 Doğalcı (hanif) yorum
2 Dünya da Mecelleye Bakış
3 Medya da Mecelle
4 Mecelle'nin Günümüzde Cari Hükümleri