Linux & Volvo Cars

Volvo Cars Güvenlik Merkezi’nde Çarpışma Simülasyonu Bölüm Başkanı
Anders Djarv, çarpışma testleri üzerine yeni bilgisayar desteği
hakkında şu açıklamayı yapıyor; “Kendi sınıfında sanal işlemler
geliştirme konusunda en üst seviyede performansa sahip kaynaklar;
Volvo’nun gerçek hayatta kullanılan otomobillerini, pazarın en güvenli
arabası yapma amacımızı gerçekleştirmede bize yardımcı olacak.”

Volvo Cars’ın sanal çarpışma simülasyonları kapasitesini ikiye katlamak
için yaptığı bu en son yatırımı, şirketin güvenlik çalışmalarına
kendini adadığının, sanal çarpışma simülasyonları üzerine yapılan
geliştirme çalışmalarının ve üç yıl önce uygulamaya konulan,
maliyetleri düşüren Linux yedeklemeli sistem kullanımı üzerine kurulan
programın doğal bir devamıdır.

Volvo Cars, Volvo 850’nin 1987 yılında geliştirilmesinden bu yana süper
bilgisayarları kullanıyor. O dönemde, yüksek kapasiteli bilgisayarlar
akım, panel presleme ve çarpışma simülasyonları hesaplamaları
konularında kullanılıyordu.

Çalışmalarda ana amaç; simülasyonlar üzerinde çalışan mühendisler için,
bir gün önceden test verilerinin sisteme girilerek, ekip elemanlarının
sabaha geri geldiklerinde yeterli seviyede bilgi elde edebilmelerini
sağlamak. Bu sonuçlar, tasarım mühendisleri ile beraber gün boyunca
gözden geçirilebiliyor. Bu şekilde aynı gün, gece çalışması için tekrar
taze veriler elde ediliyor. Böylece çalışmalar 24 saat boyunca devam
edebiliyor.

Yeni süper bilgisayarın kullanım amacı hesaplama sürecini hızlandırmak
değil, çok daha fazla gelişmiş hesaplamayı paralel şekilde
gerçekleştirebilmek. Gerekli olduğu takdirde, bilgisayarların tüm gücü
tek bir hesaplamayı çok daha kısa bir zamanda elde edebilmek için
kullanılabiliyor.

Bugün, süper bilgisayar sanal bir çarpışma testini beş saat içerisinde
gerçekleştirebiliyor. Bundan 10 yıl önce böyle bir işlem 3 günde
tamamlanabiliyordu; üstelik bugünün matematiksel işlemleri o zamana
göre 10 kat daha fazla (başka bir deyişle daha hassas).

Yüksek işlem kapasitesi, Volvo Cars’ın otomobil güvenliğinde lider
konumunu güçlendirmesinin yanında, ürün geliştirme aşamasında zaman ve
maliyetleri de düşürüyor.

Bilgisayar simülasyonu, verilerin doğrulanması ve örneğin, kesin yasal
gerekliliklerin uygulanması için geliştirme çalışmalarının son
aşamalarında istenen fiziksel çarpışma testlerinin tam olarak yerini
doldurmuyor. Gerçek çarpışma testleri ile simülasyon bir nevi ortak
yaşama ilişkisi vardır ve Volvo Car Güvenlik Merkezi'ndeki uygulamalı
testlerin sonucu ikisi arasında oldukça önemli bir uyum olduğunu
gösterir.

Sanal gelişmeler, Volvo’nun müşterilerine sunduğu ”gerçek hayatta
güvenlik” anlayışı içerisinde önemli bir unsurdur. Başka bir deyişle,
pazara sunulan otomobillerin dünyanın en güvenli araçları arasında yer
aldığı konusunda emin olmalarını sağlar.

Yeni süper bilgisayar sistemi içerisinde her biri iki CPU’ya sahip olan
151 node (IBM eServers 325 - p2p bağlantılarda her bir bilgisayara node
adı verilir) yer alıyor. Bu da toplamda 302 AMD Opteron işlemcinin elde
edilmesi demek . Sistemde ölçülen kapasite 1.3 TFlop (maksimum). Bu
değerler, Volvo’yu otomotiv sanayiinde en hızlı Linux kullanıcılarından
biri haline getiriyor. Başka bir deyişle, bu kapasitede bir sistem,
kaba bir tahminle evlerde kullanılan standart PC donanımlarının 1000
adedinin üzerinde bir güce sahip.

”Bilgisayar, sanal gelişimi ile birlikte, sağlam tasarım çözümlerini
üretmede ve optimize etmede kolaylık sağlıyor. ” diyor Anders Djarv.

”Gerçek çarpışma testleri ve 35 yıllık gerçek hayatta gerçekleşen yol
kazalarından elde edilen bilgiler ile birleştirildiğinde, süper
bilgisayarımız; müşterilerimize gerçek yol güvenliği sağlamamız için
mükemmel bir araç. Kimse, bir Volvo satın alırken dünyanın en güvenli
araçlarından birini aldığı konusunda şüphe duymamalı.”