|Refleks|-Oyun,Tasarım,Film,Program,Tek link,İndir
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

|Refleks|-Oyun,Tasarım,Film,Program,Tek link,İndir


 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Dİvan Edebİyati Nazim Şekİllerİ

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Uyus_Sweeti
Genel Yetkili
Genel Yetkili
Uyus_Sweeti


Ruh Hali : Dİvan Edebİyati Nazim Şekİllerİ Deli10
Mesaj Sayısı : 392
Rep Puanı : 11874
Teşekkür Aldı : 11
Kayıt tarihi : 30/10/09
Nerden Nerden : Kocaeli
Lakap Lakap : Hacı

Dİvan Edebİyati Nazim Şekİllerİ Empty
MesajKonu: Dİvan Edebİyati Nazim Şekİllerİ   Dİvan Edebİyati Nazim Şekİllerİ EmptyPaz Kas. 01, 2009 8:02 pm

Dİvan Edebİyati Nazim Şekİllerİ

Kaside

• Daha çok din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla yazılan şiirlerdir.
Kaside şairlerine kaside-gü (kaside söyleyen), kaside-sera ya da
kaside-perdaz (kaside yazan) denir. Kaside 6 bölümden oluşur:


Birinci bölüm 15-20 beyitliktir. Bu ilk bölüme, aşıkane duygular yer
alıyorsa “nesib”, bahar, doğa, bayram gibi konulara değiniliyorsa
“teşbib” adı verilir.
İkinci bölüm girizgah ya da girizdir. Genellikle tek beyitten oluşur ve
burada şair medhiyeye (övgüye) geçeceğini bildirir. Girizgah konuya
uygun ve nükteli olmalıdır.
Üçüncü bölüm medhiyedir. Bu bölümde asıl konu anlatılır. Beyit sayısı
konuya ve şaire göre değişen medhiye bölümü kasidenin en sanatlı
beyitlerini içerir.
Kasidenin dördüncü bölümü tegazzüldür. Tegazzül, 5-12 beyit arasında
değişir. Kasidenin başında ya da sonunda yer alabilir. Bu bölüm her
kasidede bulunmayabilir.
Beşinci bölüm fahriyedir. Şair bu bölümde de kendisini över.
Kasidenin son bölümü duadır. Bu bölümde önceki beyitlerde övgüsü yapılan kişi için dua edilir.
Kasideler, nesib bölümünde ele alınan konuya göre göre kaside-i
bahariyye, kaside-i ramazaniyye, kaside-i hammamiyye olarak
adlandırılır. Uyaklarına göre r harfi ile bitiyorsa kaside-i raiyye, l
harfiyle bitiyorsa kaside-i lamiyye, m harfiyle bitiyorsa kaside-i
mimiyye diye anlandırılır. Rediflerine göre de, tevhid, münacaat,
methiye diye bölümlenir. Kasidenin en güzel beyiti “beyt-ül kaside”dir.
Şairin adının geçtiği beyite ise “tac beyit” denir.

Gazel

• Divan edebiyatının en yaygın kullanılan nazım biçimidir. Önceleri
Arap edebiyatında kasidenin tegaüzzül adı verilen bir bölümü iken sonra
ayrı bir biçim halinde gelişmiştir. Gazelin beyit sayısı 5-15 arasında
değişir. Daha fazla beyitten olaşan gazellere müyezzel ya da mutavvel
gazel denilir. Gazelin ilk beyti “matla”, son beyti ise “makta” adını
alır.
Matla beytinin dizeleri kendi aralarında uyaklıdır (musarra). Sonraki
beyitlerin ilk dizeleri serbest ikinci dizeleri ilk beyitle uyaklı
olur. Birden fazla mussarra beytin bulunduğu gazel “zü’l-metali”, her
beyti musarra olan gazel ise “müselsel” gazel adıyla bilinir. İlk
beyitten sonraki beyte “hüsn-i matla” (ilk beyitten güzel olması
gerekir), son beyitten öncekine “hüsn-i makta” (son beyitten güzel
olmalı gerekir) denir.
Gazelin en güzel beyti ise “beytü’l-gazel” ya da “şah beyit” adıyla
anılır. Bunun yeri ya da sırası önemli değildir. Bazı gazellerin
matlasını oluşturan dizelerden birinci ya da ikincisinin matlasının
ikinci dizesi olarak yenilenmesine “redd’i-matla” denir. Şair mahlasını
(şairin takma adı, ya da tanındığı ad) maktada ya da “hüsn-i” maktada
söyler. Bu durumda beyit ikinci bir adla “mahlas beyti” ya da
“mahlashane” olarak anılır. Şairin mahlasını tevriyeli kullanmasına
“hüsn-i tahallüs” denir.
Dize ortalarında uyak bulunan gazele musammat, sonu getirilmemiş ya da
beyit sayısı 5’in altında bulunan gazellere de “natamam” gazel denir.
Başka şairlerin birkaç dize ekleyerek bend biçimine dönüştürdüğü
gazellere “tahmis”, “terbi” adı verilir. Bütün beyitlerinde aynı
düşüncenin ele alındığı gazeller “yekahenk gazel”, her beyti öncekinden
ustalıklı biçimde söylenmiş gazeller de “yekavaz gazel” olarak
adlandırılır.
Gazeller konularına göre de çeşitli isimlerle tanımlanır. Aşka ilişkin
acı, mutluluk gibi içli duyguların dile getirildiği gazeller “aşıkane”,
içki, yaşama boş verme, yaşamdan zevk alma gibi konularda yazılanlara
“rindane” denir. Aşıkane gazellere en iyi örnek Fuzûlî’nin gazelleri,
rindane gazellere en iyi örnek ise Bâkî’nin gazelleridir. Kadınları ve
ten zevklerini konu edinen gazeller ise, örneğin Nedîm’in gazelleri,
“şuhane”, öğretici nitelikli gazellere, örneğin Nâbî’nin gazelleri,
“hakimane gazel” denir.
Gazeller eskiden bestelenerek okunurdu. Özelikle bestelenmek için
yazılmış gazeller de vardır. Gazelleri makamla okuyan kişilere
“gazelhan”, gazel yazan usta şairlere ise “gazelsera” adı verilir.

Gazel, Türk müziğinde ise şiirin bir hanende tarafından doğaçtan seslendirilmesidir. Sesle taksim olarak da bilinir.

Rubai

• Kendine özgü bir ölçüsü olan 4 dizelik (mısralık) nazım birimidir.
Rubailerde birinci, ikinci, dördüncü dizeler uyaklı, üçüncü dize
serbesttir. İki beyitlik kıtalar biçiminde yazılmış rubailer de vardır.
Her dizesi birbiriyle uyaklı rubailere “rubai-i musarra” ya da “terane”
adı verilir. Rubainin aruzun hezec bahrinden 24 kalıbı bulunur.
Bunlardan mef’ûlü birimiyle başlayan 12 kalıba “ahreb”, mef’ûlün
birimiyle başlayan öbür 12 kalıba da “ahrem” denir. Kalıpların sonu
“faül” ya da “fa” birimiyle biter.
Rubainin her dizesi ayrı bir ölçüde olabildiği gibi, dört dizesi de
aynı ölçüde olabilir. Türk divan şiirinde daha çok ahreb kalıbına
rastlanır. Rubailer genellikle mahlassız şiirlerdir. Ve divan
şairlerinin divanlarının sonunda rubaiyyat başlığı altında
sıralanırlar. Bu türün tartışmasız en büyük şairi Ömer Hayyam’dır.
Türk edebiyatında Mevlana’nın Farsça yazdığı felsefi rubiler bu türün
hızla yayılmasına neden oldu. Kara Fazlî, Fuzûlî 16. yüzyılda bu türün
en usta örneklerini verdiler. Divan edebiyatında 17. yüzyıl rubainin
altın çağı oldu. Azamizade Haletî, yazdığı bin kadar rubai ile en büyük
Osmanlı rubai şairi olarak tanındı. Cumhuriyet döneminin en büyük rubai
ustası ise Yahya Kemal Beyatlı’dır.

Musammat

• Ayrı bir nazım biçimi olmamakla birlikte gazeil ve bazı kasidelere
uygulanan bir tekniktir, Bendlerden kurulu nazım biçimlerine (murabba,
muhammes, müseddes, müsebba, müsemmem, mütessa, muaşşer, terbi, tahmis,
taşdir, tesdis, tesbi, tesmin, tes-i, taşir, terkib-i bend ve terci-i
bend) verilen genel addır. İlk bende geçen dize ya da beyitlerin, öbür
bendlerin sonunda aynen yinelenmesiyle düzenlenen musammatlara
mütekerrir musammat denir. İlk benddeki dize ya da beyitlerin, öbür
öbür bendlerin sonundaki dize ve beyitlerle yalnızca uyak bakımından
uyuşması durumunda musammat müzdevic musammat adını alır.

Terci-i bend / terkib-i bend

• Uyakları gazel biçiminde düzenlenmiş “hane” adı verilen 5-10 beyitlik
şiir parçalarının (genellikle 5-12 hane) “vasıta” denen ve sürekli
yinelenen bir beyit ile birbirine bağlanmasından oluşan nazım
biçimidir. Vasıta beyitinin her hanenin sonunda değişmesi durumunda
şiir terkib-i bend olur.

Müsemmem

• Sekiz dizeden oluşan bendler halinde yazılmış musammatlardır. Az
kullanılmıştır. Divan edebiyatında en bilineni Şeyh Galib’in Esrâr
Dede’nin ölümü üzerine yazdığı mersiyedir.

Tuyuğ

• Halk edebiyatındaki mani türüne benzer tarzda yazılmış
musammatlardır. Tuyuk da denir. Çoğunlukla her beytinin birinci ikinci
ve dördüncü dizeleri uyaklıdır. Sadece Türklere özgüdür. Aruzun sadece
fâilâtün fâilâtün fâilün kalıbıyla yazılması nedeniyle rubai’den
ayrılır. Bazen dört mısra birbiriyle kafiyeli olabilir.

Tahmis

• Bir gazelin her iki dizesinin başına aynı ölçüde üç dize ekleyerek
oluşturulan nazım biçimidir. Tahmis genellikle başka bir şairin
gazeline yapılırsa da, kendi gazellerinden tahmis oluşturan şairler de
vardır. Başarılı bir tahmis’te asıl beyit ile eklenen dizeler anlam
bakımından kaynaşmış olmalıdır. Başa eklenen üçer mısra gazelin matlası
ile aynı kafiyede olur. Diğer beyitlere eklenen üçer mısra ise o
beyitlerin ilk mısraları ile kafiyelidir.

Tardiye

• Beş dizelik bentlerden oluşan musammat türüdür.

Taşdir

• Tahmisin değişik bir şeklidir. Tahmiste bir başka şairin gazelinin
her beytinin başına üç dize eklenirken, taşirde her beytin iki
mısrasının arasına üç mısra eklenir. Taşdire “mutarraf tahmis” de denir.

Tesdis

• Terbî ve tahmise benzer. Ancak başka bir şairin yazdığı bir gazelin
her beytinin üzerine dört dize daha ekleyerek altılı beyitler haline
getirilmesiyle oluşur. Tesdis tek bir beyite de uygulanabilir. Divan
edebiyatında çok az kullanılmıştır. Tahmis türünde olduğu gibi
genellikle eksik gazellere uygulanır.

Tesbi

• Bir başka şairin bir gazelin her beytinin matlasına 5 dize daha
eklenerek yedili beyitler haline getirilmesiyle kurulur. Tahmis ve
tesdis türünde olduğu gibi genellikle eksik gazellere uygulanır. Tesbi
de eklenen dizelerin kafiyesi, mevcut dizelerle aynıdır.

Taşir

• İkili dizelerler yazılmış bir gazelin her beytine 8 dize daha
ekleyerek 10′lu beyitler haline getirilmiş gazel türüdür. Tahmis ve
tesdis türlerinde olduğu gibi genellikle eksik gazellere uygulanır.

Tezmin

• İkili dizelerler yazılmış bir gazelin her beytine 6 dize daha
ekleyerek 8’li beyitler haline getirilmesidir. Tahmis ve tesdis
türlerinde olduğu gibi genellikle eksik gazellere uygulanır.

Muaşşer

• Aynı ölçüde onar dizelik bendlerden oluşan nazım biçimidir. İlk
bendin on dizesi birbirleriyle, sonraki bendlerin ise ilk iki dizesi
ilk bend ile uyaklıdır. İlk beytin son bendinin her bendin sonunda
aynen yinelendiği muaşşerlere “mütekerrir muaşşer” denir. Bendlerin son
beytinin ilk bendin uyağına uygun olarak her bendde değişmesiyle
yazılan muaşşerler ise “müzdeviç muaşşer” adıyla tanımlanır.

Muhammes

• Aynı ölçüdeki beşer dizelik bendlerden oluşa nazım biçimi. İlk bendin
5 dizesi birbirleriyle, sonraki bendlerin son bir ya da iki dizesi ilk
bend ile uyaklıdır. Son bir ya da iki dize, her bendin sonunda aynen
tekrarlanıyorsa bu muhammese “mütekerrir muhammes”, bu dizelerin ilk
bend ile yalnızca uyak yönünden uyuştuğu muhammeslere ise “müzdeviç
muhammes” adı verilir. Bend sayısı 4-8 arasında değişir. Muhammeslerde
çoğunlukla felsefi düşünceler, tasavvuf konuları ele alınır.

Murabba

• Aynı ölçüde dörder dizelik bendlerden oluşan nazım biçimidir.
Murabbalarda ilk bendin dört dizesi birbirleriyle, sonraki bendlerin
son dizesi ilk bendle uyaklıdır. Son dizenin her bendin sonunda aynen
yinelendiği murabbalara “mütekerrir murabba” denir. Her bendin son
dizesi ilk bendle yalnızca uyak açısından benzeşiyorsa murabba
“müzdeviç murabba” diye tanımlanır. Murabbaların uzunlukları 4-8 bend
arasında değişir. Konuları çoğunlukla dinsel ve didaktiktir. Övgü,
yergi, manzum, mektup, mersiye gibi türlerde yazılmışlardır.
Murabbalarda her vezin kalıbı kullanılabilir. Halk edebiyatımızdaki
koşmalara benzerler.

Müseddes

• Aynı ölçüde altışar dizelik bendlerden oluşan nazım biçimidir. İlk
bendin bütün dizeleri birbirleriyle, sonraki bendlerin bir ya da iki
dizesi ilk bend ile uyaklıdır. İlk bendin son ya da son iki dizesi her
bendin sonunda yinelenirse “mütekerrir müseddes”, sonraki bendler ile
ilk bend yalnızca uyak yönünden benziyorsa “müzdeviç müseddes” adını
alır. Müseddeslerin uzunluğu 5-8 bend arasında değişir. Konuları
tasavvuf ve felsefedir.

Müstezat

• Arapça ziyade sözcüğünden gelir. Bir gazelin her dizesine bir kısa
dize ekleyerek oluşturulan şiir biçimidir. Çoğunlukla aruzun “mef’ulü/
mefailü/ mefailü/ feulün kalıbı kullanılarak yazılırlar. Her dizeden
sonra bu kalıbın ilk ve son birimleri olan mef’ulü/ feûlün kalıbına
uygun bir kısa dize söylenir. Eklenen bu kısa dizeye ziyade denir.
Ziyadeler dizeden sayılmadığı için iki uzun iki kısa dizeden oluşan 4
dize bir beyit sayılır. Kısa dizeler okunsa da okunmasa da beytin
anlamı bir bütün oluşturur. Ziyadesi bir satırdan fazla olan
müstezatlar da vardır. Tez ziyadeli müstezatlara “sade” çitf ziyadeli
olanlara ise “çift” adı verilir.

Şarkı

• Divan şiirinde bestelenmeye uygun ölçü kalıpları ile yazılan ve
çoğunlukla 4 dizelik bendlerden oluşan nazım biçimidir. Dörtlüklerden
kurulan musammat da denebilir. Murabbaya benzer. 5 ya da 6 dizelik
bendlerden de oluşabilir. Üçüncü dizeye meyan adı verilir. Ve bu
dizenin anlam bakımından daha özlü olmasına dikkat edilir. Dördüncü
dizeye ise nakarat denir. Aşk, sevgili, ayrılık, içki, eğlence gibi
konularda yazılır. Divan edebiyatının ilk şarkı yazarı Naîlî-i
Kadîm’dir. 28 şarkısıyla Nedîm de bu türün en güzel örneklerini
vermiştir
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http:///www.refleksforum.com
 
Dİvan Edebİyati Nazim Şekİllerİ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Divan Şiiri Nazım Biçimleri
» Tum Divan Edebiyati Ozellikleri
» Yüzyıllara göre Divan edebiyatı
» Divan Edebiyatı hakkında herşey
» İkinci Meşrutiyet Sonrası Türk Edebiyatı

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
|Refleks|-Oyun,Tasarım,Film,Program,Tek link,İndir :: Eğitim E-Book :: Türkçe - Edebiyat-
Buraya geçin: