|Refleks|-Oyun,Tasarım,Film,Program,Tek link,İndir
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

|Refleks|-Oyun,Tasarım,Film,Program,Tek link,İndir


 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Bitki Nedir ? Bitkilerin Genel Özellikleri

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
serezo
Yönetici
Yönetici
serezo


Ruh Hali : Bitki Nedir ? Bitkilerin Genel Özellikleri Defaul10
Mesaj Sayısı : 952
Rep Puanı : 13487
Teşekkür Aldı : 0
Kayıt tarihi : 29/10/09
Nerden Nerden : Kocaeli/Gebze
İş/Hobiler İş/Hobiler : MEsaj atmak :D
Lakap Lakap : Sezo

Bitki Nedir ? Bitkilerin Genel Özellikleri Empty
MesajKonu: Bitki Nedir ? Bitkilerin Genel Özellikleri   Bitki Nedir ? Bitkilerin Genel Özellikleri EmptyPaz Kas. 22, 2009 7:30 pm

BİTKİ.
Canlılar dünyasının en önemli grupla*rından biri bitkiler, öbürü
hayvanlardır. Foto*sentezle kendi besinini kendisi üretebilen, kökü,
gövdesi ve yaprakları olan üstün yapılı bitkiler bu özellikleriyle
hayvanlardan kolay*ca ayırt edilebilir.www.uyurgezer.net
Oysa evrimin daha alt basamaklarında bitkilerle ya da hayvanlarla ortak
özellikler taşıyan, ama gerçek anlamda ne bitki, ne de hayvan
sayılabilen pek çok canlı vardır. Uzmanlar, sınıflandırmada bü*yük
güçlük çıkaran bu ilkel ve basit yapılı canlıları bugün bitkiler ve
hayvanlar âleminin dışında tutma eğilimindedir. Ama geleneksel
sınıflandırmaya bağlı kalan bazı bilim adamla*rı, birçok özelliğiyle
bitkilere benzeyen suyo-sunları (algler) ile mantarları tallıbitkiler
adıy*la bugün bile bitkiler âleminden sayarlar. Oysa bu canlıların,
üstün yapılı bitkilere özgü gövde, yapraklar ve iletim damarları gibi
özelleşmiş dokuları yoktur; hücreleri, tal de*nen basit ve özelleşmemiş
ipçikler ya da katmanlar halinde bir araya toplanmıştır. Buna benzer
temel farklılıkları göz önüne alarak mantarları ve suyosunlarını
bitkilerden ayıran yeni sınıflandırmalarda ise bu canlılar, bitki ve
hayvan benzeri bütün tekhücrelileri içeren Protista âlemi içinde
sınıflandırılır; hatta mantarlar ayrı bir âlem olarak kabul edilir.
Canlıların sınıflandırılmasını genel çiz*gileriyle ansiklopedinin
CANLILAR madde*sinde bulabilirsiniz.

Bitkilerin yüz binlerce değişik türü vardır. Bu türlerin boyutları,
ancak mikroskopla görülebilen bazı yaprakyosunları gibi çok küçük
bitkilerden başlayıp, California'nın kı*yı sekoyaları gibi yaklaşık 90
metre boyunda*ki dev bitkilere kadar uzanır. Bitki türleri açısından
dünyanın en zengin bölgesi olan, Kuzey Kutbu ile tropik iklim kuşağı
arasında*ki enlemlerde 300 bin kadar bitki türünün bulunduğu
sanılmaktadır.

Bitkilerin Genel Özellikleri


Bütün canlılar hücre denen temel yapı birim*lerinden oluşur. Bitkiler
ve hayvanlar gibi üstün yapılı canlılarda bu hücreler, her birinin ayrı
bir işlevi olan organları ya da özelleşmiş dokuları oluşturacak biçimde
bir araya top*lanmıştır. Canlının yaşamını sürdürmesini sağlayan
beslenme, büyüme, solunum ve üre*me gibi temel işlevlerin yerine
getirilmesin*den bu organlar sorumludur. Ama bu ortak özelliklere
karşılık, hem hücre yapısı, hem de bazı yaşamsal işlevler açısından
bitkiler ile hayvanlar arasında belirgin farklılıklar göze çarpar.
Örneğin bitki hücresinin, hayvan hüc*resinden farklı olarak, büyük
ölçüde selüloz*dan oluşmuş sertçe bir hücre duvarı ve klo-roplast denen
organelleri vardır (bak. hücre). Böylece bitkiler, kloroplastlardaki
yeşil renkli klorofil pigmentinin yardımıyla güneş ışığını (enerjisini)
soğurup, fotosentez denen bir süreçle kendi besinini üretebilir.
Fotosentez yeteneği olan yeşil bitkiler arasında, yaşamını öbür yeşil
bitkilere bağımlı olarak sürdüren asalak bitkilerin sayısı pek azdır.
Oysa hay*vanlar, yaşamaları için gerekli olan besin maddelerini
bitkisel ve hayvansal yiyeceklerle dışarıdan almak zorunda olan
dışbeslek canlı*lardır.
Bitkiler de hayvanlar gibi büyüyüp gelişir ve yeni hücreler üreterek
yaralı dokularını onarabilir. Ama erişkin yaşa gelen bir hayva*nın
büyümesi durduğu halde, bitkilerde büyü*me olayı yaşam boyunca sürer.
Bu sonsuz büyüme özelliği de bitkiler ile hayvanları ayıran temel
farklardan biridir.
Bütün canlılar gibi bitkiler de dış uyaranla*ra bir tepkiyle yanıt
verir ve çevresindeki değişikliklere uyum sağlayabilir. Bitkiler
özellikle dokunma, su, yerçekimi, güneş ışığı ve kimyasal maddeler gibi
uyaranlara karşı duyarlıdır. Bitkinin genellikle uyan kaynağı*na doğru
dönerek verdiği bütün tepkisel yanıtlara yönelim (tropizm) denir. Bu
tepkile*rin en sık karşılaşılan biçimleri ışığa yönelim (fototropizm),
yerçekimine ya da yere yöne*lim (jeotropizm), kimyasal maddelere
yöne*lim (kemotropizm), suya yönelim (hidrotro-pizm) ve elektriğe
yönelimdir (elektrotropizm ya da galvanotropizm). Örneğin bir bitki baş
aşağı çevrilse bile, kökleri gene toprağa, tepesi de güneşe dönük
olacak biçimde büyü*mesini sürdürür. Küstümotunun yapraklarına
dokunulduğu anda yaprakçıklar birbirinin üs*tüne kapanır. Sarmaşık ya
da üzüm asması gibi sarılıcı ve tırmanıcı bitkilerin sülükleri de
dokunmaya karşı duyarlıdır; bu sülükler ya*kındaki bir dala ya da tele
değdiğinde bu desteğe sarılarak bitkinin yukarıya doğru tırmanmasını
sağlar. Çiçeklerin taçyaprakları genellikle ışığa duyarlıdır; güneş
doğunca açılır, güneş batınca kapanır. Bitkilerin yap*rakları da çoğu
kez güneş ışığına yönelir.
Yönelim sırasındaki bu kısıtlı hareketler dı*şında bitkilerin hayvanlar
gibi yürüyerek, sürü*nerek, yüzerek ya da uçarak yer değiştirme olanağı
yoktur. Bütün yaşamlannı bulunduklan yere bağlı olarak sürdürmek
zorundadırlar.

Bitki Nedir ? Bitkilerin Genel Özellikleri Bitki5bs5

Aralarındaki bu temel ayrılıklara karşılık, canlıların yaşamsal
işlevlerinden biri olan üreme olayı üstün yapılı bitki ve hayvanlarda
hemen hemen aynıdır. Hayvanlarda olduğu gibi tohumlu bitkilerde de
erkekorganın üret*tiği sperma hücresi dişiorganın ürettiği yu*murta
hücresini dölleyerek, bu tohumdan yeni bir canlının gelişmesini sağlar.
Oysa bazı suyosunları ya da amip gibi basit yapılı canlılar doğrudan
hücre bölünmesiyle çoğalır. Bitkilerin yeryüzündeki dağılı*mı büyük
ölçüde tohumlarının bir yerden bir yere taşınmasıyla gerçekleşir. Bu
yüzden bazı bitkilerin tohumları rüzgârda uçabilecek bi*çimde
kanatlıdır; bazılarında hayvanların postuna tutunmalarını sağlayan
kanca ya da dikenler bulunur. Bazı tohumlar da yerde yuvarlanarak ya da
suda yüzerek bir yerden bir yere ulaşabilir.

Basit ve Üstün Yapılı Bitkiler

Botanikçiler bitkiler âlemini iki büyük bölü*me ayırırlar: En ilkel ve
basit yapılı bitkileri içeren karayosunları ile daha üstün yapılı
bitkileri içeren damarlı bitkiler. Her iki bö*lümdeki bitkiler de
aralarındaki yapısal ve işlevsel benzerlikler göz önünde
bulundurula*rak kendi içlerinde yeniden gruplandırıhr. Karayosunlarının
iki büyük grubundan biri yaprakyosunları, öbürü ciğeryosunlarıdır.
Damarlı bitkiler bölümü ise atkuyruklan, kibritotları gibi görece ilkel
bitkilerin ve eğreltiotları gibi daha gelişmiş bitkilerin yanı sıra,
yeryüzündeki bitki örtüsünün çok büyük bölümünü oluşturan
açıktohumlular ve kapa-lıtohumlular gibi en üstün yapılı bitkileri
içerir.
Çok nemli yerlerde yetişen yaprakyosunla-n, ciğeryosunları,
atkuyruklan, kibritotları ve eğreltiotları sporlu bitkilerdir.
Yaprakyosun*ları ile ciğeryosunlarının kabaca kök, gövde ve yaprağı
andıran bölümleri, biraz daha gelişmiş olan eğreltiotlannda giderek
üstün yapılı bitkilerin gerçek kök, gövde ve yaprak*larına dönüşür.
Ama, spor denen üreme hücreleriyle eşeysiz olarak çoğalan bu
bitki*lerden hiçbirinin çiçekleri ve tohumlan yok*tur . Oysa
açıktohumlular ve kapalıto-humlular gibi tohumlu bitkiler hem tohumları
aracılığıyla eşeyli olarak ürer, hem de hepsi*nin ayrı ayn görevleri
olan kök, gövde, yaprak ve çiçek gibi özelleşmiş organlan vardır.
Kökler bir yandan topraktan su ve mineralleri emerken, bir yandan da
bitkinin toprağa sıkıca tutunmasına yardımcı olur. Gövdenin görevi
yaprakları yukarıya doğru yükselterek güneş ışığını daha çok almalarını
sağlamaktır; ayrıca su ve besin maddelerinin kökler ile yapraklar
arasında taşınmasını sağ*layan iletimdoku sisteminin temel ekseni de
gövdedir. Fotosentez olayının gerçekleştiği yapraklar bitkinin besin
üretim merkezleridir. Çiçekler ise tohum üreterek bitkinin çoğalma*sını
ve soyunu sürdürmesini sağlar.
Yukarıda da özetlendiği gibi, tohumu üre*ten çiçek olduğuna göre bütün
tohumlu bitki*lerin çiçeği vardır. Ama açıktohumlu bitkile*rin
çiçekleri bildiğimiz tipik çiçek yapısında olmadığı için, çiçekli
bitkiler terimi özellikle kapalıtohumlular için kullanılır.


BAŞLICA BİTKİ SINIFLARINDAN ÖRNEKLER

Bitkiler yeşil renkli klorofil pigmenti içeren ve fotosentezle kendi
besinini kendisi üretebilen canlılardır. Hayvanİar gibi hareket
organları olmadığı için bulundukları yere bağlı olarak yaşarlar. Hücre
duvarları selülozlu, bu nedenle oldukça serttir. Yaklaşık 300 bin kadar
türü olan bitkiler, benzer yapısal özelliklerine göre sınıflandırılır

CİĞERYOSUNLARI ve YAPRAKYOSUNLARI

Sporlarla üreyen ve toprak yüzeyinde yastık gibi bir örtü oluşturan
küçük, yeşil, çiçeksiz kara bitkileridir. Yaprakyosunlarının yaprakları
sivri uçlu, ciğeryosunlarınınki etli ve lopludur (25.000 tür).

KİBRİTOTLARI: Sporlarla üreyen, iğnemsi yaprakları ve sporkesesi
başaklarıyla (strobil) dev yaprakyosunlarını andıran çiçeksiz kara
bitkileridir (400 tür).

ATKUYRUKLARI: İçi boydan boya oyuk, eklemli ve boğumlu gövdeleri olan
bitkilerdir. Her boğumdan çıkan uzun, sivri uçlu ve dikensi yapraklar
gövdeyi çepeçevre sarar. Sporlar, kozalağı andıran sporkesesi
başaklarınca üretilir (30 tür).

Bitki Nedir ? Bitkilerin Genel Özellikleri Bitki3pg5

EĞRELTİOTLARI: Genellikle parçalı olan yaprakları büyüdükçe bir yelpaze
gibi açılan kara bitkileridir. Sporlar yaprakların alt yüzündeki
sporkeselerince üretilir (10.000 tür).

Bitki Nedir ? Bitkilerin Genel Özellikleri Bitki1ad4

AÇIKTOHUMLULAR: Meyvenin içinde saklı olmayan tohumlarla üreyen odunsu
bitkilerdir. İğneyapraklılar (kozalaklılar), yalancı sagupalmiyesi ile
Cycadales takımının öbür üyeleri ve mabetağacı bu gruptandır (700 tür).

Bitki Nedir ? Bitkilerin Genel Özellikleri Bitki2uu9

KAPALITOHUMLULAR: Belirgin yaprakları, gövdeleri, kökleri ve çiçekleri
olan otsu ya da odunsu bitkilerdir. Kapalıtohumlular, tohum
çeneklerinin (çimyapraklarının) sayısına göre iki sınıfa ayrılır.

Birçeneklilerde tek bir çenek bulunur. Buğdaygiller, İkiçeneklilerin iki tane çeneği vardır.


Bitki Nedir ? Bitkilerin Genel Özellikleri Bitkire0



Çiçekli Bitkiler

Çok kalabalık bir grup olan çiçekli bitkilerin bütün türleri
birbirinden öylesine farklıdır ki, aralarından tipik bir örnek seçmek
neredeyse olanaksızdır. Kökü, gövdesi, yaprakları, çi*çekleri ve
meyveleriyle tam bir çiçekli bitki olan düğünçiçeği gene de en iyi
örnek sayıla*bilir. Düğünçiçeğinin birçok türü saçak kök*lü, bazıları
şişkin yumru köklüdür. Gövdenin altından çıkarak toprakaltında yayılan
beyaz saçak kökler, tüy gibi incecik uzantılarıyla topraktaki suyu
emer. Toprağın üstünde dal*lanarak yükselen ince, uzun gövdede belirli
aralıklarla yerleşmiş küçük boğum yerleri vardır. Her boğumdan bir ya
da birkaç yaprak çıkar. Yaprakların koltuğundan, yani gövde*ye
birleştiği yerden de her zaman ya bir çiçek tomurcuğu ya da bir yan dal
gelişir. Yaprakla*rın kısa bir sapı ve genellikle parçalı, genişçe bir
ayası vardır.
Gövdenin ve dalların ucunda tek tek ya da küçük kümeler halinde açan
sarı çiçekler bulunur. Her çiçek, yeşil renkli beş çanakyap-raktan,
parlak sarı renkli beş taçyapraktan ve çok sayıda erkekorgan ile
dişiorgandan olu*şur. Erkekorganlardan her birinin bir ipçiği ve sarı
çiçektozlarını üreten bir başçığı vardır. Çiçeğin tam ortasında, çok
sayıda yeşil mey-veyaprağından (karpel) oluşan dişiorganlar bulunur.
Dişiorganlardan her birinin bir tepe*ciği ile bir yumurtalığı vardır.
Tepecik yapış*kan yüzeyiyle çiçektozlarını toplar; şişkince bir bölüm
olan yumurtalık ise sonradan tohu*ma dönüşecek olan tohumtaslağını
barındırır. Çiçeklerin tepeciği genellik*le boyuncuk denen ince, uzun
bir bölümle yumurtalığa bağlıdır. Tozlaşmadan sonra ça-nakyapraklar,
taçyapraklar ve erkekorganlar dökülürken, her birinin içinde tek bir
tohum bulunan şişkin yumurtalıklar birleşerek mey*veye dönüşür.
Düğünçiçeğinin meyvesi elma, armut, kiraz, şeftali gibi yakından
tanıdığınız meyvelerden farklıdır. Ama botanik açısın*dan, içinde
tohumu ya da tohumları barındı*ran olgunlaşmış her yumurtalık bir meyve
sayılır.
Bitkilerin ÇİÇEK, GÖVDE, KÖK, MEY*VE ve YAPRAK gibi temel bölümlerini ansiklopedide ayrı birer madde olarak bulabi*lirsiniz.

Bütün Besinlerin Kaynağı

Bitkiler olmasaydı ne hayvanlar, ne de insan*lar var olabilirdi. Çünkü
yeşil bitkilerin, su, suda çözünmüş tuzlar ve hava gibi inorganik
maddeleri, bütün öbür canlılar için gerekli olan şeker ve nişasta gibi
organik bileşiklere dönüştürebilme yeteneği vardır. Bitkilerin kendi
besinini ürettiği bu sürece fotosentez denir. Fotosentezde bitkiler
topraktan aldık*ları suyu havadan aldıkları karbon dioksit ga*zıyla
birleştirerek şekere dönüştürürler. Bu süreç bitkilerin yalnızca yeşil
bölümlerinde, özellikle yapraklarında gerçekleşir. Çünkü fo*tosentezde
önemli rol oynayan yeşil renkli klorofil pigmenti yalnız bu
bölümlerdeki hüc*relerde bulunur. Bu bireşim (sentez) için ge*rekli
olan enerji de güneş ışığından sağlanır .

Bitkiler ürettikleri şekerleri hem büyüme*lerini sağlayan temel besin
maddesi olarak kullanır, hem de sonradan kullanmak üzere yumru
köklerinde ya da tohumlarında nişasta biçiminde depolayabilirler.
Ayrıca yeniden karbon, oksijen ve hidrojene aynştınlabilen bu maddeler
bitki için gerekli olan enerjiyi sağlar. Üstelik, bitkilerin ürettiği
şeker ve ni*şasta yalnız bitkilerin değil bütün hayvanların ve
insanların da temel besin maddesidir. Ör*neğin insanların temel
yiyeceği olan ekmek, nişastah buğday tohumlarının öğütülmesiyle elde
edilen undan yapılır. Ayrıca, antilop gibi otçul hayvanlar bitkileri,
aslan gibi etçil hay*vanlar da antilopları yediği için bitkiler
dolay*lı ya da dolaysız olarak bütün hayvanların be*sin kaynağıdır.
İnsanlar ise hem bitkileri, hem bitkilerden elde ettikleri yiyecekleri,
hem de bitkiyle beslenen hayvanların etini yiyerek beslenir. Değişik
örneklerde bu "beslenme ağlan"nı geriye doğru izlersek, ilk
basamak*larda hep bitkilerin yer aldığını görürüz.

Bitkilerin, zengin bir besin deposu olmanın ötesinde birçok yaran
vardır. Güzel görü*nümleriyle doğayı süsleyen bitkiler, fotosen*tez
sırasında karbon dioksit alıp oksijen açığa çıkardıklarından, insan ve
hayvanların solu*numu için bitkilerin varlığı çok önemlidir. Ayrıca
kökleriyle toprağı tutarak toprak kay*bını önleyen bitkilerden yakacak,
kâğıt, ke*reste, zamk, boya, ilaç, reçine, kauçuk, bitki*sel yağlar ve
dokumacılığın hammaddesi olan bitkisel lifler gibi çok değerli ürünler
elde edi*lir. Baklagiller gibi bazı bitkiler de toprağı azotça
zenginleştirerek tarımsal üretimin art*masına yardımcı olur.

Bitki Islahı

Bitkiler her zaman insanlar için vazgeçilmez besin kaynakları
olagelmiştir. Çok eskiçağlar*da bitkiler doğada kendiliğinden yetişir,
in*sanlar da yemeye elverişli bitkileri bulabilmek için durmadan göç
ederlerdi. Zamanla bitki yetiştirmeyi öğrenerek yerleşik düzene
geçti*ler. Bugün tarımı yapılan bitkilerin hepsi ya*bani bitkilerden
türemiştir, ama birçoğu ata*larından oldukça farklıdır. Çünkü bilim
adamları ve tarım üreticileri, çaprazlama ve melezleme yoluyla daha
yararlı, verimli ve üs*tün nitelikli bitkiler elde etmeyi
başarmışlar*dır. Örneğin yabani buğdaydan, besin değeri ve verimi daha
yüksek olan, daha iri taneli pek çok buğday çeşidi geliştirilmiştir.
Bitkile*rin çeşitli hastalıklara ve zararlı böceklere da*ha dirençli
duruma getirilmesini de amaç*layan bütün bu çalışmalara "bitki ıslahı"
denir.

Dünya nüfusunun ve yiyecek gereksinimi*nin giderek artmasına karşılık
besin kaynakla*rının hızla tükenmesi bu çalışmaların önemini ön plana
çıkarmıştır. Besin değeri olmayan birçok bitki de tedavi edici
özellikleri ve ilaç yapımında kullanılan hammaddeleriyle tıp açısından
önem taşır. DOĞADAKİ BÜTÜN BİTKİLERİN KORUNMASI GEREKİR. ÇÜNKÜ HİÇ
İLGİNİZİ ÇEKMEYEN SI*RADAN BİR OT BİLE İLERİDE İNSAN*LIĞA ÇOK YARARLI
OLABİLİR.

Bitkilerin Adlandırılması ve Sınıflandırılması

Bitkilerin her dilde, ilk kez ne zaman kullanıl*dığı bile bilinmeyen
özel bir adı vardır. Ak*şamsefası, civanperçemi, hanımeli,
güveyfe-neri, çarkıfelek, ballıbaba, aslanağzı, bektaşi*üzümü, cinsaçı,
kadıntuzluğu, çobançantası gibi bu güzel ve anlamlı adlar genellikle
bitki*nin belli bir özelliğini ve halkın düşgücünü yansıtır. Ama her
bitki türünün bu yaygın adından başka, iki sözcükten oluşan Latince bir
adı daha vardır. Bu iki sözcüklü adlandır*ma sistemini ilk kez 18.
yüzyılda İsveçli bota*nikçi Carolus Linnaeus geliştirmiştir. 1753'te
yazdığı Species Plantarum ("Bitki Türleri") adlı başyapıtında bitkileri
önce Latince "cins" adıyla, sonra o türü aynı cinsin öbür türlerin*den
ayırt eden değişik bir özelliğiyle adlandır*mayı öneren Linnaeus
bugünkü bilimsel ad*landırma sisteminin öncüsü sayılır.

Bitkilerin nasıl sınırlandırıldığını ve adlan*dırıldığını daha iyi
anlayabilmek için aşağıda*ki örnek yararlı olabilir. Dutun Latince adı
Morus'tur. Ama bu bitkinin birçok türü var*dır. Bu türleri birbirinden
ayırt etmek için, meyvelerinin rengini belirten Latince sözcük*ler de
bitkinin bilimsel adına eklenmiştir. Ör*neğin beyaz dutun bilimsel adı
Morus alba, kara dutunki Morus nigra, mor dutunki de Morus rubra'dır.
Çünkü Latince alba, nigra ve rubra sözcükleri sırasıyla beyaz, kara ve
morumsu kırmızı anlamına gelir. Bütün bu bitkiler Morus cinsinin
bireyleri, yani türleri*dir. Aralarında büyük bir benzerlik olduğu için
hepsi aynı cins içinde sınıflandırılmış, ama ağacın boyu, yaprakların
biçimi, meyve*lerin rengi ve tadı değiştiği için ayrı birer tür olarak
kabul edilmişlerdir.

Öte yandan dut, incir ve ekmekağacının birçok ortak özelliği olduğu
için, hepsi aynı ailenin üyeleri sayılarak dutgiller (Moraceae)
familyası, yani ailesi içinde toplanmıştır. Böy*lece, birbirine benzer
özellikleri olan bütün akraba cinsler aynı aile içinde sınıflandırılır.
Örneğin buğdaygiller familyası buğday, arpa, çavdar gibi tahılları ve
bazı otsu bitkileri, bak*lagiller familyası da bakla, bezelye, fasulye,
nohut, mercimek gibi tohumu yenen sebze bitkilerini, yonca, fiğ, burçak
gibi yem bitkile*rini ve yerfıstığı, soyafasulyesi gibi yağlı to*humlu
bitkileri içeren çok kalabalık ve değerli bitki aileleridir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Bitki Nedir ? Bitkilerin Genel Özellikleri
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» XVII. Yüzyıl Islahatlarının Genel Özellikleri
» Dede Korkut Hikayelerinin Genel Özellikleri
» Madde Nedir ? ve Maddenin Özellikleri
» Bilinç Bulutlanması Nedir, Tanımı, Özellikleri
» Selçuklu Kent Modelleri Nedir, Nasıldır, Özellikleri Hakkında

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
|Refleks|-Oyun,Tasarım,Film,Program,Tek link,İndir :: Eğitim E-Book :: Ziraat Ve Tarım-
Buraya geçin: